Writing Sample Flashcards

1
Q

take up

A

take up
f. almak, kaldırmak, kısaltmak (elbise), tutmak, tamamlamak, karışmak, meşgul olmak, yakalamak, sözünü kesmek

Examples
This desk takes up too much room.
Bu masa çok fazla yer kaplar.
This table takes up too much space.
Bu masa çok yer kaplıyor.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

slip

A

slip
f. kaymak, sürçmek, kaçmak, atlatmak, çözülmek, hata yapmak, yanılmak, kaydırmak, kaçırmak, geçirmek, serbest bırakmak, salıvermek, kaybetmek, gerilemek, gizlice vermek, sıyırmak, erken doğmak [zool.]

i. ayağı kaymak, kayma, sürçme, yanlışlık, hata, gaf, aksilik, külot, yastık kılıfı, tasma kayışı, kayış, toprak kayması, gemi kızağı, aşı kalemi [bot.], evlat, çıta, koçan

Examples
The street is wet. Our car might slip.
Yol ıslak, arabamız kayabilir.
The thief slipped into the house.
Hırsız eve daldı.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

fell on

A

Üzerine düşmek

I broke my wrist when I fell on it.
Üzerine düştüğümde bileğimi kırdım.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

wrist

A

wrist
i. bilek, krank pimi, piston pimi

Examples
I broke my wrist when I fell on it.
Üzerine düştüğümde bileğimi kırdım.
The man caught the girl by the wrist.
Adam kızı bileğinden yakaladı.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

plaster

A

Alçı

I am at home in Kuala Lumpur until the plaster can be taken off

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

take off

A

take off
f. çıkarmak, götürmek, alıp götürmek, havalanmak, kaldırmak, öldürmek, inmek, ameliyatla almak, indirmek, taklidini yapmak, sıçramak, kalkmak, hareket etmek, yola çıkmak

Examples
That plane will take off at five.
Bu uçak beşte havalanacak.
He took off his glasses after that.
Ondan sonra gözlüklerini çıkardı.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

tenant

A

tenant
f. kiralamak, oturmak

i. kiracı, kiralayan, malik, sakin

Examples
Miss Adison evicted her tenant for not paying the rent on time.
Miss Adison kiracısını, kirasını zamanında ödemediği için mahkeme kararıyla çıkardı.
I’ve had quite enough of your discourtesy and surliness and so have the tenants in my building.
Saygısızlığınızdan ve huysuzluğunuzdan epey bıktım, binamdaki kiracılar da öyle.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

prove

A

prove
f. göstermek, kanıtlamak, ispat etmek, denemek, sınamak, ispatlamak, tecrübe etmek, çıkmak, ortaya koymak, sağlamasını yapmak, anlaşılmak

Examples
They could not prove their charges.
Suçlamaları ispat edemediler.
It was proved that he was a thief.
Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

embrace

A

embrace
f. kucaklamak, bağrına basmak, sarmak, kapsamak, benimsemek, ele geçirmek, yakalamak, beslemek (ümit), kucaklaşmak, sarmaş dolaş olmak

i. kucaklama, sarılma, kucaklaşma

Examples
The settlers embraced the Christian religion.
Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.
We’ve been made to understand and to embrace the understanding that who we are is who we were.
Anlamak ve kim olduğumuzun evvelce kim olduğumuz anlamına geldiği anlayışını benimsemek üzere yaratılmış bulunuyoruz.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

poverty

A

poverty
i. sefalet, yetersizlik, eksiklik, parasızlık, yokluk, düşkünlük, yoksulluk, fakirlik

Examples
Many diseases result from poverty.
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
Some people blame poverty for crime.
Bazı insanlar yoksulluğu suç nedeni saymaktadır.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

squad

A

squad
i. manga, takım, bölük, ekip, departman, bölüm

Examples
My brother is a member of the rescue squad.
Erkek kardeşim kurtarma ekibinin bir üyesidir.
Private Snowball, you’re fired. Private Joker is promoted to squad leader.
Kartopu, görevden alındın. Yeni manga başı Komedyen.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

patriotic

A

patriotic
s. yurtsever, vatansever

Examples
Let's sing a patriotic air.
Vatansever bir hava şarkısı söyleyelim.
America is very patriotic.
Amerika çok vatanseverdir.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

pungent

A

pungent

s. sivri, sert, dokunaklı, acı, keskin, keskin kokulu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

odour

A

odour
i. koku, şöhret, saygınlık, itibar, izlenim, iz

Examples
The odor in that room was vile.
O odadaki koku berbattı.
That foul odor is coming from the river.
O kötü koku nehirden geliyor.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

advancement

A

advancement
i. ilerleme, gelişme, yükselme, terfi

Examples
for the Advancement of Fat People
... Birliği'nden (ŞYUB) arkadaşları...
Stop the enemy's advancement.
Düşmanın ilerlemesini durdur.
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

defrost

A

defrost
f. buzunu eritmek, çözmek

Examples
Defrost the meat before cooking it.
Eti pişirmeden önce buzunu çöz.
The blueberries are defrosting on the table.
Yaban mersinlerinin masada buzları çözülüyor

17
Q

workload

A

workload
i. iş yükü, adam başına düşen iş

Examples
Tom has a heavy workload.
Tom’un ağır bir işyükü var.

18
Q

oven

A

oven
i. fırın, ocak

Examples
Nicholas doesn't have a microwave oven.
Nicholas bir mikrodalga fırına sahip değil.
This bread is fresh from the oven.
Bu ekmek fırından yeni çıktı.
19
Q

penetrate

A

penetrate
f. içine girmek, arasından geçmek, sokulmak, işlemek, içyüzünü anlamak, nüfuz etmek

Examples
When the virus penetrates, the victim becomes dizzy and begins to experience an itching rash.
Virüs içine girdiğinde, kurban sersemler ve kaşındıran döküntüyle karşılaşmaya başlar.
Microwaves penetrate the food in the oven.
Mikrodalgalar fırında yemeğe nüfuz eder.