book 1 Flashcards
Commission
Görevlendirmek
Atamak
Komisyon
Examples
Technically, after a fight those gloves become property of the boxing commission.
Teknik açıdan, maç sonrası bu eldivenler boks komisyonunun malı olur.
the ranks and commissions are forthwith transferred to the infantry.
erat ve görev belgeleri, bir an önce piyade ordusuna ulaştırılacaktır.
Commit
İşlemek
Adamak
Implement
Uygulamak
Examples
Earth Central has implemented an embargo on arms shipments to Mars.
Dünya Merkezi, silahların Mars’ a taşınması konusunda bir ambargo yürürlüğe koydu.
As you know, new idea leniently implemented by the lawful authorities.
Seninde bildiğin gibi, yeni fikir ılımlı bir şekilde yasal otoriteler tarafından yürürlüğe konuldu.
Acquisition
Edinme
Kazanma
Examples
Language acquisition requires creativity.
Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
Education is the acquisition of the art of the utilisation of knowledge.
Eğitim, bilgi kullanımı sanatını edinmedir.
Condominium
Birkaç devletin egemenliğinde yönetilen ülke
Kat Mülküyeti
Examples
Nicholas bought a condominium near the lake.
Nicholas göle yakın bir kat mülkiyeti aldı.
Did you know that he bought a condominium?
Onun bir kat mülkiyeti aldığını biliyor muydun?
Regulation
Kural
Yönetmenliğe uygun
regulation
s. yönetmeliğe uygun, resmi, iş
i. düzenleme, düzene sokma, ayarlama, ayar, düzen, kural, yasa, sistem
Examples We have to follow the regulations. Kurallara uymalıyız. We must observe the traffic regulations. Trafik kurallarına uymalıyız.
Examples We have to follow the regulations. Kurallara uymalıyız. We must observe the traffic regulations. Trafik kurallarına uymalıyız.
Range
Sıra
Çeşit
Silsile
Menzil
Examples What's the name of the mountain range? Dağ silsilesinin adı nedir? We discussed a wide range of topics. Çok çeşitli konular tartıştık.
Relevant
Amaca uygun
Alakalı
konu ile ilgili
Examples
I thought his opinion was relevant.
Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
Click here to download the movie “All I Want for Christmas. Relevant Links is listed here.
“All I want for Christmas” filmini indirmek için burayı tıkla. Benzer bağlantılar burada listelenmiştir.
Facilitate
Kolaylaştırmak
Rahatlatmak
In order to facilitate the student’s learning, a computer lab had been built at the school.
Conduct
Davranış
Examples We were surprised at his conduct. Biz onun davranışına şaşırdık. He is ashamed of his son's conduct. Oğlunun davranışından utanıyor.
Consequent
Outcome
Sonuç
Construct
Kurmak
İnşaa etmek
Examples
I wonder when this building was constructed.
Bu binanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum.
New roads were constructed one after another.
Yeni yollar birbiri ardına inşa edildi.
Volatile
Uçucu
Geçici
The situation with the civil war in the country is very volatile and changing all the time so it is difficult to predict what will happen over the next few weeks.
Principal
Okul Müdürü
Esas
Promote
Terfi Ettirmek
Desteklemek
Examples My father was promoted to president. Babam başkanlığa terfi etti. He promoted the idea of world government. Dünya hükümeti fikrini destekledi.
Prior
Önceki
Examples
I’m sorry but I have a prior engagement.
Üzgünüm fakat önceden verilmiş sözüm var.
I’ve had no conversation with anyone here prior to the beginning of this record.
Bu kayıdın başlamasından önce burada hiç kimse ile görüşmedim.
Sanction
Yaptırım
Examples
I doubt if sanctions will work.
Yaptırımların işe yarayıp yaramayacağından şüpheliyim.
It is improper to impose sanctions upon the union.
Sendika üzerine yaptırımlar uygulanması uygunsuz
Emerge
Ortaya çıkmak
Doğmak
Examples The sun emerged from behind the clouds. Güneş bulutların arkasından çıktı. The robber emerged from the darkness. Karanlıktan bir soyguncu ortaya çıktı.
Plea
Savunma
Rica
Mazeret
Examples
I, of course, ignored their pleas because I knew better.
Tabii ki ben, isteklerini redettim çünkü daha iyi bir fikrim vardı.
He was deaf to my pleas.
Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu.
Defendant
Davalı
Sanık
Examples The defendant was granted an appeal. Sanığa bir başvuru verildi. The defendant was sentenced to death. Davalı idama mahkum edildi.
Contender
Mücadele eden kimse
yarışmacı
Examples I could've been a contender. Ben bir yarışmacı olabilirdim. We didn't mean to disparage our contenders. Rakiplerimizi kötülemek istemedik.
Harvest
Hasat
Examples The apple harvest will soon come. Elma hasatı yaklaşıyor. When will you harvest your wheat? Buğdayını ne zaman hasad edeceksin?
Deduce
Sonuç Çıkarmak
Examples
Sherlock Holmes could deduce much out of the smallest details.
Sherlock Holmes en küçük detaylardan çok fazla çıkarım yapabilirdi.
Convene
Toplamak
Toplanmak
Toplantıya çağırmak
Prominence
Şöhret
Önem
öne çıkma
Insurance and risk management have assumed a new prominence , as have disaster recovery plans.
Link
Bağ
Examples Please feel free to link to my page. Lütfen sayfama girmekten çekinme. Would you like to exchange links? Bağlantıları değiştirmek ister misin?
Revenue
Hasılat
Gelir
Examples
His revenue doubled after retirement.
Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
Movie theaters are losing more and more revenue due to internet piracy.
Sinemalar, internet korsanlığı nedeniyle gittikçe gelir kaybediyorlar.
Scheme
Plan
Komplo
Examples I know what you're scheming to do. Ne yapmayı planladığını biliyorum. She denied having taken part in the scheme. Komploya katıldığını inkar etti.
Implicate
Karışmak (Suça vb)
İlgili
Implement
Carry out
Uygulamak
Yerine getirmek
Examples
Earth Central has implemented an embargo on arms shipments to Mars.
Dünya Merkezi, silahların Mars’ a taşınması konusunda bir ambargo yürürlüğe koydu.
Label
Etiketlemek
Sınıflandırmak
Examples
It says on the label to take two tablets.
Etikette iki tablet alınacağını söylüyor.
I soon came across a box labeled Terry Tate.
Kısa sürede Terry Tate etiketli bir kutuya rastladım.
Internal
Dahili
iç
Examples
We dissected a frog to examine its internal organs.
Bir kurbağayı iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
A spot of internal trouble, but I took a firm grip. There are only one or two casualties.
İç karışıklık bölgesi ama ben işi sıkı tuttum. Sadece bir ya da iki tane yaralanma var.
Hence
Bundan Dolayı
Bunun için
Examples
He will stay till you come Hamlet, this deed, for thine especial safety, must send thee hence.
Kendisi sen gelene kadar kalacak Hamlet, senin özel güvenliğin lehine olan, bu kahramanlık bundan dolayı seni coşturmalı.
Hence I recommend you to try it, if you go to Spain.
İspanya’ya giderseniz mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum.
Shape
Şekillendirmek
Biçim vermek
Examples
An ice cream cone is ice cream placed in a cone-shaped piece of pastry.
Külahlı dondurmada, dondurma külah biçiminde bir şeyin içine konur.
You’re in better shape than I am.
Siz benden daha çok formdasınız.
Pension
Emekli Maaşı
Examples The old man lives on his pension. Yaşlı adam emekli maaşı ile geçiniyor. My grandfather is living on a pension. Büyük babam bir emekli maaşı ile yaşıyor.
Intended to
Amaçlanan
tasarlanmış
Pupil
Öğrenci
Gözbebeği
Examples
The teacher handles his pupils well.
Öğretmen öğrencilerle iyi başa çıkıyor.
The teacher pointed out the pupil’s mistakes.
Öğretmen öğrencilerinin hatalarını gösterdi.
Sequence
Sıra
Examples
Genes consist of a specific sequence of DNA.
Genler DNA’nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
Nobody could remember the sequence of events.
Hiç kimse olaylar dizisini hatırlayamadı.
Specify
Belirtmek
Examples Nicholas didn't specify what he wanted. Nicholas ne istediğini açıkça belirtmedi. He didn't specify when he would return. O ne zaman döneceğini belirtmedi.
Commit
İşlemek (suç)
Vaadetmek
Attribute
Bağlamak
Atfetmek
Examples She attributed her success to luck. Başarısını şansa bağladı. This painting is attributed to Monet. Bu tablo Monet'e atfedilmiştir.
Attitude
Tavır
Tutum
Düşünce
Severe
Şiddetli
Sert
Examples He was subjected to severe criticism. Ağır eleştiriye maruz kaldı. Jack is very severe with his children. Jack çocuklarına çok serttir.
drought
kuraklık
kıtlık
Examples Many peasants died during the drought. Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. The drought damaged all the crops there. Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.
Keen
keskin
hevesli
Examples
There was a small white flower in his buttonhole and the usual keen, unrevealing smile on his face.
Ceketinin yakalarından birinde küçük, beyaz bir çiçek ve yüzünde her zamanki zeki, kendini açığa vurmaz gülümsemesi vardı.
The door keeper is as keen mustard.
Kapıcı cin gibi.
drawn up
hazırlanmış
controversial
tartışmaya yol açan
Examples
This idea is controversial.
Bu fikir tartışılabilir.
Cloning is a controversial method of reproducing organisms.
Klonlama, organizmaların çoğaltılması için tartışmalı bir yöntemdir.
code
Kanun
Şifrelemek
The school has a strict dress code - boys have to wear long black trousers, black shoes and a white shirt at all times.
deal with
uğraşmak
The Prime Minister has not focused much on foreign policy because there are so many domestic problems to deal with.
incident
hadise
olay
The police carried out a thorough investigation of the incident and subsequently arrested a number of suspects.
carry out
gerçekleştirmek
başarmak
The police carried out a thorough investigation of the incident and subsequently arrested a number of suspects.
disapproving
uygun görmemek
doğru bulmamak
fled
kaçan
Her latest project is a documentary on the lives of the refugees who fled from Bosnia.
Retain
tutmak korumak sürdürmek devam ettirmek The army wanted to Retain control of the north but they were driven back by the rebels.
Subsequent
sonraki, sonra gelen, (belirli bir olayı) takip eden
His sudden illness and Subsequent death were a surprise to everyone.
commitment
Taahüt
söz
bağlılık
Her dedication and commitment to the pupils over the past seven years has brought the school to the forefront in many areas.
Amend
değiştirmek (kanun vb);
düzeltmek;
iyileştirmek;
The government wanted to amend the constitution so that they could remain in power for longer, but there was a lot of opposition.
properly
düzgün bir şekilde
The picture was not hanging on the wall properly so she adjusted it to make it straight.
Clause
madde (Kanundaki)
Fıkra (Kanundaki)
The Labour Party in the UK finally changed clause IV of their constitution in 1995.
Conflict
fikir aytılığı
çatışma
The internal Conflict within the government were threatening the stability of the country.
submit
İbraz Etmek
Sunmak
I submitted a draft of my term paper to my teacher, so he could give me some advice before submitting it again at the end of term.
Decline
- geri çevirmek;
- düşüş;
- düşmek;
He declined my offer to come around for dinner. I’m not sure why.
Discrete
ayrık
farklı
I really appreciated my manager’s discretion when I told him about my illness. He didn’t tell anyone and he gave me some leave from work to sort things out.
Draft
taslak
tasarı
para çekme
I submitted a draft of my term paper to my teacher, so he could give me some advice before submitting it again at the end of term.
Enable
olanak vermek
Taking a few months off work enabled me to prepare for the IELTS exam.
Entity
varlık
mevcudiyet
It’s wrong to think of the UK property market as a single entity . There are really two markets – the London market which is still in a housing bubble, and the rest of the UK which has still to recover from the housing crash.
detention
gecikme;
gözaltına alma;
alıkoyma;
The teachers at my school enforced the uniform code very strictly. We were punished by detention if we did not follow it.
Evolve
- evrim geçirmek;
- gelişmek;
- geliştirmek;
Bacteria have evolved over the years to become resistant to many types of antibiotics.
Expose
maruz bırakmak;
meydana çıkarmak
The newspapers exposed the businessman for what he was - a fraudster and a liar.
Generate
- üretmek;
- oluşturmak;
- meydana getirmek;
Around 5,000 new jobs should be generated over the next decade when the new science park is built.
Liberal
liberal kişi özgürlüklerinden yana eli açık hoşgörülü The Netherlands is a very liberal country - they have a very relaxed attitude towards drugs, sex and prostitution.
In order to
için
In order to facilitate the student’s learning, a computer lab had been built at the school.
conservative
muhafazakâr;
tutucu;
We hear a lot about conservative values in the country.
fraudster
dolandırıcı,
sahtekâr,
enlightened
entellektüel
aydın
He’s not as enlightened as your Daddy.
garlic
sarımsak
I would eat a bucket of garlic to fly with you.
Logic
mantık
It’s illogical for the company to increase its staffing now, just when we are going into a recession.
Margin
- kenar;
- pay;
- sınır;
The government won the election by the narrowest of margins – they only got an extra 27,000 votes.
Objective
amaç
nesnel
tarafsız
The company has set a number of objectives that each employee must achieve by the end of the year.
Notion
- düşünce;
- kavram;
- görüş;
The notion that all women are bad drivers is just stereotyping.