OK Patoloji genel özet Flashcards

1
Q

aftöz ülserler etiyoloji

A

etiyolojisi bilinmeyen, sık görülen, tekrarlayan, ağrılı, yüzeyel, ağız mukoza ülserleridir
toplumda görülme sıklığı %40’a ulaşır, ilk iki onyılda daha çok görülür
sağlıklı bir kişide 7-10 günde kendiliğinden düzelirler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

aftöz ülserler

A

eksuda ile örtülü, kirli beyaz renkli, çevresi hiperemik, zımba ile delinmiş gibi düzgün, yüzeyel ülserlerdir
zeminde başlangıçta mononükleer hücre infiltrasyonu olur ancak zamanla sekonder bakteriyel enfeksiyon ve nötrofil inflamosyonu görülebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

afötz ülser bazı immünolojik hastalıklara eşlik edebilirler

A

çölyak
inflamatuar barsak hastalığı
Behçet

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

irritasyon fibromu

A

travmatik fibrom veya fokal fibröz hiperplazi de denir
tekrarlayan mini travmalara bağlı olarak gelişen, fokal, fibröz, reaktif hiperplazidir
tedavi: cerrahi eksizyon
kendiliğinden de düzelebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

pyojenik granülom

A

tipik olarak çocuk, genç erişkin ve gebe kadınlarda (gebelik tümörü) görülen inflamatuar bir gingiva lezyonudur
yüzeyi ülsere, kırmızı mor renkli, hızlı büyüyen ve hastayı korkutan reaktif bir lezyondur
damardan çok zengindir
onarım abartılıdır
zamanla kendiliğinden gerileyebilir, fibröz bağ dokusuna veya periferal ossifiying fibroma dönüşebilir
tedavi: cerrahi eksizyon

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

pyojenik granülom mikroskobik olarak lobüler kapiller hemanjiyom olarak özetlenebilir

A

adının verdiği izlenimin aksine komplike olmadıkça pyojen enfeksiyonlarla ilişkisi yoktur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

periferal ossifiying fibrom

A

sık görülen, tekrarlayıcı, neoplastik olmaktan çok reaktif kabul edilen bir gingiva proliferasyonudur
pyojenik granülomdan dönüşebileceği gibi periodontal ligament hücrelerinden de gelişebilir
adölesan ve genç erişkin bayanlarda sık
kırmızı renkli, nodüler, ülsere lezyonlardır
tedavi: periostu da içeren cerrahi eksizyon

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

periferal dev hücreli granülom

A

nepolastik olmaktan çok reaktif bir gingivia lezyonudur
dev hücreli epulis olarak da bilinir
bol damarlı, fibroblastik bir stromada çok sayıda multinükleer dev hücre varlığı ile karakterizedir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

mikroskobik olarak çok benzedikleri, hiperparatiroidizm ile ilişkili, mandibulaya yerleşen santral dev hücreli granülomdan (osteoklast artar, brown tumor) ayırt edilmesi gerekir

A

periferal dev hücreli granülomun

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

herpes enfeksiyonu çok sıktır virüs neredeyse her erişkinde bulunur

A

bazı kişilerde bilinmeyen bir nedenle tekrarlayan herpetic stomatit gelişir
küçük veziküller şeklinde, dudak, burun deri-mukoza sınırlarında lezyon yapar
travma, alerji, üst solunum yolu enfeksiyonu, gebelik, menstrüasyon, immün süpresyon, aşırı ısı tetikleyici olabilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

herpes Simple’s virüs enfeksiyonları

A

vezikül ve büller, şeffaf sıvı içerirler
kısa sürede enfekte olurlar ve içerikleri pürülan bir hal alır
vezikül ve ülserler 3-4 haftada düzelir ancak virüs periferik sinirlerle özellikle trigeminal gangliona gidip orada latent olarak bekler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

herpes simpleks virüs enfeksiyonları mikroskobi

A

çok katlı yassı epitelde hücre içi ve hücreler arası ödem, HSV’ye işaret eden eozinofilik intranükleer inklüzyonlar ve çok çekirdekli dev hücreler görülür
dev hücrelerin vezikül sıvısından tespiti mümkündür -> Tzanck Testi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

herpes Simple’s dışında diğer ağız boşluğu viral enfeksiyonları

A

herpes zoster
EBV
CMV
enterovirüs
kızamık

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

toplumun %50 kadarında ağız florasında c. albicans bulunur

A

ağız boşluğunun en sık mantar infeksiyonu nedenidir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

oral kandidiaziste enfeksiyon hastalığı oluşumunda 1. derece önemli faktör

A

kişinin immün durumu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

klinik olarak oral kandidiazis üç şekilde olur

A

psödomembranöz (en sık)
eritematöz
hiperplastik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

pamukçuk

A

kolayca kaldırılabilir, gri beyaz renkli ve lezyonlar son derece yüzeyel
**lökoplaki ayırıcı tanı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

pamukçuk en sık görülme nedenleri

A

immün sistemin yeterince gelişmemesi (bebek)
immün sistemi baskılayan durumlar
geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

bazı derin mantar enfeksiyonları ağız boşluğu ve baş boyun bölgesinde görülebilir

A

histoplazmozis
blastomikozis
koksidioidomikozis
kriptokokkozis
zigomikozis
aspergillozis

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

kızıl’da ağız bulguları

A

paslı dil, çilek dil

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

kızamıkta ağız bulguları

A

koplik lekesi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

enfeksiyöz mononükleozda ağız bulguları

A

gri beyaz membranlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

difteride ağız bulguları

A

kirli beyaz renkli süpüratif psödomembranlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

HIV’de ağız bulguları

A

fırsatçı enfeksiyonlar (HSV, mantarlar)
kaposi sarkomu
hairy lökoplaki

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Q

Hairy lökoplaki

A

genellikle immün sistem bozuk hastalarda görülen EBV enfeksiyonuna bağlı dilin yan taraflarında gelişen bir lezyon
adını tüysü görünümden alır
pamukçuk lezyonlarına benzer ama onun gibi mukozadan silinip kazınamaz**
mikroskopik olarak hiperkeratoz ve epitel içinde balonlaşmış hücreler görülür
bazen lezyona kandida enfeksiyonu eklenebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
26
Q

liken planus

A

bazen deri lezyonları ile birlikte bazen tek başına
ülsere veya bülloz
dantel gibi hiperkeratotik lezyonlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
27
Q

pemfigus

A

yırtılmaya meyilli, patladığında altı eritemli, vezikül ve büller
IgG epidermis içindedir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
28
Q

büllöz pemfigoid

A

mikroskobik olarak ayırt edilebilen, pemfigusa benzer lezyonlar
IgG epidermis-dermis arasındadır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
29
Q

eritema multiforme

A

bazı enfeksiyonlara, ilaçlara ve hastalıklara bağlı gelişen, deri ve mukozalarda vezikülobülloz lezyonlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
30
Q

pansitopeni, agranülositoz, aplastik anemi

A

gingivit, tonsillit, farenjit; hastalığın şiddetine göre çok ağır seyredebilen lezyonlar, selülit (submandibular ve sublingual bölge enfeksiyonu = Ludwig Anjini)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
31
Q

lösemi

A

gingivit, tonsillit, farenjit, sellülit, özellikle gingivada lösemi infiltrasyona bağlı hipertrofi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
32
Q

melanositik pigmentasyon

A

Addison hastalığı, hemokromatozis, kemiğin fibröz displazisi (Albright sendromu) ve Peutz Jeghers Sendromunda

33
Q

fenitoin kullanımı

A

gingivada belirgin fibröz şişlik

34
Q

Peutz Jaegers sendromu

A

GİS poliplerine bağlı dudakta siyah pigmentasyon

35
Q

gebelik

A

gingivada kırmızı renkli, kolay travmatize olan pyojenik granülom
(gebelik tümörü)

36
Q

Osler Weber Rendu Sendromu

A

ağız boşluğu ve dudaklarda çok sayıda anevrizmal telenjiektazilerle karakterize otozomal dominant hastalık

37
Q

prekanseröz ve kanseröz lezyonlar

A

lökoplaki ve eritroplaki
skuamoz hücreli Karsinom

38
Q

lökoplaki

A

ağız içindeki klinik ve patolojik olarak başka bir hastalık olarak tanımlayanamayan, basitçe yerinden kazınamayan beyaz renkli plak
aksi ispat edilene kadar prekanseröz kabul edilir**

39
Q

eritroplaki

A

lökoplakiye benzer ama daha kötü seyirli bir lezyondur
ağız mukozasında kırmızı renkli, kadife görünümlü, çevreyle aynı seviyede veya biraz çökük erozyonlardır

40
Q

hem lökoplaki hem eriroplakinin sigara, pipo, puro ve dumansız tütün kullanımıyla ilişkisi vardır

A

ağız boşluğu ve dil üzerinde yer alan, tek ya da çok sayıda, düzgün sınırlı, yama veya plak tarzı lezyonlardır
tanı için biyopsi ve mikroskobik inceleme gerekir
çok katlı yassı epitelde değişen derecelerde hiperkeratoz, akantoz, displazi ve karsinoma in situ görülür

41
Q

baş boyun bölgesindeki kanserlerin %95’i skuamoz hücreli karsinom

A
  1. sırada tükrük bezi adenokarsinomları var
42
Q

skuamoz hücreli Karsinom patogenezi

A

tütün, alkol, aktinik radyasyon, pipo, HPV-16

43
Q

klasik skuamoz hücreli karsinolarda tütün kullanımına bağlı genetik değişikliklerin oluştuğunu gösteren birçok bulgu vardır

A

p53 mutasyonları
p63 ve NOTCH1 gibi skuamoz diferansiasyonla ilişkili gen mutasyonları

44
Q

HPV ilişkili skuamoz hücreli karsinomlardaki mutasyonlar biraz farklıdır

A

p16 aşırı ekspresyonu
p53 mutasyonları
RB gen mutasyonları

45
Q

baş boyun bölgesinde skuamoz epitelle döşeli her yerde skuamoz hücreli Karsinom gelişebilir

A

ağızda en çok görüldükleri yerler:
dil üst kısmı, ağız tabanı, alt dudak, yumuşak damak ve gingiva

46
Q

skuamoz hücreli karsinomda klasik olarak malign lezyon gelişiminden önce

A

premalign bir dönemi bulunur

47
Q

skuamoz hücreli karsinomda erken dönem lezyonlar

A

kabarık, sert, düzensiz, plaklar; verrüköz kalınlaşmalar şeklindedir
lezyon zemininde veya öncesinde lökoplaki/eritroplaki sık görülür

48
Q

skuamoz hücreli karsinomda ilerleyen dönemde lezyonlar

A

nodüler ve ülsere hal alır

49
Q

skuamoz hücreli Karsinom mikroskobik gelişmeleri

A

displazi ile başlar
zamanla displazi epitelin tüm katlarını tutar (SKH in situ)
sonra bazal membranı geçip epitel altı dokuları invaze eder

50
Q

skuamoz hücreli karsinomda lezyonlar iyi diferansiyel keratinize hücrelerden oluşabileceği gibi son derece hızlı ilerleyen anaplastik hatta sarkomatoid hücrelerden de oluşabilir

A

diferansiasyon derecesi davranış için iyi bir gösterge değildir

51
Q

skuamoz hücreli karsinomun öncelikli metastaz yeri

A

servikal lenf düğümleri

uzak metastaz bölgeleri: mediastinal lenf düğümleri, akciğer, karaciğer ve kemikler şeklindedir

52
Q

odontojenik kist ve tümörler

A

kist:
inflamatuar veya gelişimsel
tümör:
benign veya malign

53
Q

periapikal/radiküler kist

A

ilerlemiş diş çürüğü ve uzun süren diş pulpa enfeksiyonlarına sekonder gelişir
diş kökü çevresinde yerleşir
zamanla granülasyon dokusu gelişip apse çevresini epitelizasyon döşerse radiküler kist halini alır

54
Q

gelişimsel odontojenik kistler

A

çoğu çenedeki rezidüel epitel hücrelerinden gelişir

55
Q

dentijeröz kist

A

çene içine gömülü, genellikle 3. molar diş kronu çevresinde diş kronunu çevreleyen sıvı dolu bir kist şeklindedir

56
Q

odontojenik keratokist

A

agresif davranabileceği için diğer kistlerden ayırt edilmesi gereklidir
mandibula posteriorunda yerleşir
birden fazla sayıda olduklarında sendromlarla ilişkili olabilir (Gorlin Sendromu)

57
Q

odontojenik tümörler

A

bazıları gerçek tümör bazıları hamartom niteliğindedir

58
Q

ameloblastoma

A

odontojenik epitel kaynaklı
lokal invazif davranışlıdır
nüks riski yüksek olduğundan geniş eksizyon gerektiren bir tümördür

59
Q

odontoma

A

en sık görülen odontojenik tümör
yoğun mine ve dentin yapımı ile karakterizedir
hamartom olarak tanımlanmaya daha uygundur

60
Q

kserostomi

A

tükürük yapımının azalmasına bağlı ağız kuruluğu
70 yaş üzerinde sıklığı %20’ye kadar çıkar
kserostomi sonucunda mukoza kuruluğu, dil papillalarında atrofi, konuşma ve yutma zorluğu, diş çürüklerinde artış, candida enfeksiyonu gelişimi görülür

61
Q

kserostominin en önemli nedeni

A

Sjögren Sendromu (otoimmün sialadenit)

62
Q

sialadenit

A

travmatik
enfeksiyöz
otoimmün

63
Q

travmatik sialadenit

A

mukosel
ranula

64
Q

enfeksiyöz sialadenit

A

viral: kabakulak, bakteriyel

65
Q

otoimmün sialadenit

A

Sjögren sendromu

66
Q

mukosel
sialadenit

A

en sık tükürük bezi lezyonu
tükürük kanallarının tıkanması ve rüptürü sonucu stromaya kaçan tükürüğe karşı gelişen reaksiyon
en çok alt dudakta ve travmaya sekonder gelişir
fizik muayenesinde fluktuasyon veren mavimtırak kistik kitle görülür
mikroskobik olarak genişlemiş tükürük kanalları, müsin dolu kistik alanlar** ve inflamatuar hücreler görülür

67
Q

sublingual bez kanalı hasarında oluşan mukosel sialadenit

A

ranula

68
Q

viral sialadenit

A

en çok kabakulak virüsüyle olur (parotid)
birlikte testis, pankreas gibi salgı yapan başka bezler de etkilenir
lenfosit var

69
Q

bakteriyel sialadenit (Sialolitiazis

A

en çok submandibular tükürük bezinde ve kanalda taş (Sialolith) oluşumuyla birlikte görülür
taş oluşumunun nedeni de kanal çıkışının bir debris, travma veya başka bir etkenle tıkanmasıdır

tükürük salgısının azalması sekonder bakteriyel enfeksiyona zemin hazırlar -> uzun süre fenotiyazin kullanımı, büyük göğüs ve karın cerrahisi uygulamaları tükürük salgısını azaltır. Mukosele sebep olabilir

70
Q

Sjögren Sendromu

A

tükürük bezi ve gözyaşı bezlerini tutan otoimmün bir hastalıktır
tükürük bezini yıkıma uğratan lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonuyla karakterizedir
dudaktaki minör tükürük bezlerinden alınan biyopsilerde enflamasyonun belirlenip derecelendirilmesi tanıya katkı sağlar

71
Q

tükürük bezinde neoplazmlar

A

çok fazla histolojik tipi vardır
nadir görülürler: tüm neoplazmların %2 kadarı
çok büyük kısmı parotis bezinden çıkar
tutulan tükürük bezi küçüldükçe malignite oranı artar

pleomorfik adenom- Martin tümörü- mukoepidermoid karsinom -adenoid kistik karsinom - asinik hücreli karsinom

72
Q

en sık görülen tükürük bezi neoplazmı

A

pleomorfik adenom (mikst tümör)

73
Q

pleomorfik adenom (mikst tümör)

A

duktus epiteli ve myoepitel hücrelerinden gelişen benign bir tümör
hem epitelyal hem de mezenkimal diferansiasyon var -> miksoid, hyalen, kıkırdak hatta kemik diferansiasyonu
parotis tümörlerinin %60’ı
radyasyona maruz kalma gelişim ihtimalini arttırır
vakaların çoğunda PLAG1 gen rearanjmanları görülmüştür
malign dönüşüm ihtimali vardır ve bu risk zamanla artar

74
Q

pleomorfik adenom histolojik özellikleri

A

yuvarlak, düzgün sınırlı, genellikle çapı 6cm’den az kitle vardır
kapsüllüdür ancak yer yer bütünlük bozulabilir ve buna bağlı cerrahi sonrası nüksler görülebilir
mikroskobide:
duktal ve myoepitelyal hücrelere benzeyen epitelyal elemanlar
duktal, asiner, tübüler dizilimler
mezenkim benzeri gevşek miksoid doku, kıkırdak benzeri görünüm
bazen skuamoz hücreler görülür

ağrısız, yavaş büyüyen, mobil, düzgün sınırlı kitle

75
Q

Wartin Tümörü
(papiller kistadenoma lenfomatozum olarak da bilinir)

A

sadece parotiste olur
5-7. on yılda ve erkeklerde sık
sigara içenlerde 8 kat daha fazla
kapsüllü, birkaç cm tümör
kesit yüzünde küçük, kistik yarık biçimli ve sıvı dolu boşluklar

mikroskobik olarak neoplastik epitelyıal hücrelerinin döşediği papiller yapılar ve altında yoğun lenfoid doku

76
Q

en sık malign tükürük bezi tümörü

A

mukoepidermoid karsinom

77
Q

mukoepidermoid karsinom

A

parotis ağırlıklı ancak diğer tükürük bezlerinde de görülür
sık görülen genetik bozukluk - (11;19)(q21; p13) dengeli translokasyonu sonucu MECT1 ve MAML2 füzyon geni

büyük, kapsülsüz, infiltratif kitle
kesit yüzünde küçük kistik alanlar ve müsin var
mikroskopik olarak skuamoz, müsinöz ve ara hücreler var
değişen derecelerde histolojik anaplazi görülür

müsin çoğaldıkça iyi davranır. Histolojik olarak skuamoz odaklar arttıkça davranış kötüleşir

78
Q

adenoid kistik karsinom

A

özellikle küçük tükürük bezlerinde görülür
küçük, düzensiz, infiltratifitr
bezlerde cribriform görünüm ve periferik sinir invazyonu karakteristiktir
cerrahi eksizyondan çok uzun yıllar sonra bile uzak metastaz yapabilmesiyle dikkat çeker

79
Q

asinik hücreli karsinom

A

büyük tükürük bezlerinin malign ve nadir bir tümörüdür
bilateral ve multisentrik olma eğilimi vardır
şeffaf sitoplazmalı neoplastik hücrelerin oluşturduğu, tübül, adenoid yapılar ve solid sahalar gösterir
cerrahi sonrası nadiren nüks eder