Lenf nodunun malign hastalıkları Flashcards
lenf nodunun malign hastalıkları iki grupta incelenir:
Primer ve sekonder
primer:
-Hodgkin lenfoma
-non Hodgkin lenfoma
sekonder:
-metastaz
-lösemi yayılımı
kemik iliği ve periferik kanın yaygın tutulumu ile ortaya çıkan neoplazmalara
lösemi denir
genellikle ayrı doku kitleleri yapan, lenfositlerin neoplastik proliferasyonlarına
lenfoma denir
prekürsör tümörler
B lenfoblastik lösemi/lenfoma
T lenfoblastik lösemi/lenfoma
Matür (periferal) T hücreli neoplaziler
Çoğunlukla lösemik:
-T hücreli prolenfositik lösemi
-T hücreli büyük granülar lenfositik lösemi
-adult T hücreli lösemi/lenfoma
Çoğunlukla nodal:
-periferal T hücreli lenfoma, NOS
-angioimmünoblastik T hücreli lenfoma
-anaplastik büyük hücreli
Çoğunlukla ekstranodal:
-ekstranodal T hücreli lenfoma nasal tip
-enteropati ilişkili T hücreli lenfoma
-hepatosplenik T hücreli lenfoma
-mycosis fungicides ve Sezary sendromu
-primer kutanöz CD30 pozitif T hücreli lenfoproliferatif hastalık
Matür (periferal) B hücreli neoplaziler
kronik lenfositik lösemi/küçük lenfositik lenfoma
B hücreli prolenfositik lösemi
lenfoplasmositik lenfoma
plazmositoma
plazma hücreli myelom
mantle hücreli lenfoma
folliküler lenfoma
mukoza ilişkili lenfoid dokunun ekstranodal marginal zon lenfoması
nodal marjinal zon lenfoma
splenik marjinal zon lenfoma
Hairy cell lösemi
diffüz büyük B hücreli lenfoma
Burkitt lenfoma
MYC ve BCL2 ve/veya BCL6 gen yeniden düzenlenmesi içeren yüksek dereceli B hücreli lenfoma
DLBCL ve klasik Hodgkin lenfoma arasında özelliklere sahip sınıflandırılamayan B hücreli lenfoma
Hodgkin lenfoma
nodüler lenfosit baskın hodgkin lenfoma
klasik hodgkin lenfoma:
-nodüler sklerozan klasik hodgkin lenfoma
-mikst sellüler klasik hodgkin lenfoma
-lenfositen zengin klasik hodgkin lenfoma
-lenfositten fakir klasik hodgkin lenfoma
lenf nodunun malign hastalıkları
lenfoid neoplazmların klinik görünümü çoğunlukla hastalığın anatomik dağılımı ile belirlenir
NHL’lerin 2/3’ü ve neredeyse tüm Hodgkin lenfomalar büyümüş ağrısız lenf nodları ile kendini gösterir
bazıları ise ekstranodal bölgelerin tutulumunun oluşturduğu semptomlarla ortaya çıkar
hücre kökenine spesifik protein (marker) ekspresyonunun ve genetik değişikliklerin analizi, morfolojik çalışmaların önemli bir tamamlayıcısıdır
lenfoid neoplazmların büyük çoğunluğu B hücresi kökenlidir ve geri kalanların çoğu T hücre kökenli tümörlerdir
NK hücre kökenli tümörler nadirdir
lenfoid neoplazmlar immün anormallikleri ile ilişkilidir
bazen aynı hastada hem koruyucu immünite kaybı (enfeksiyona duyarlılık) hem de toleransın bozulması (otoimmünite) görülebilir
kalıtsal veya edinilmiş immün yetmezliği olan bireylerin kendileri
özellikle onkojenik virüslerin neden olduğu belirli lenfoid neoplazmları geliştirme riski altındadır
monoklonalite kavramı
antijen reseptör geninin yeniden düzenlenmesi genellikle lenfoid hücrelerin transformasyonundan önce gelir; dolayısıyla progenitörden türetilen malign hücreler, aynı antijen reseptörü gen konfigürasyonunu ve dizisini paylaşır ve özdeş antijen reseptör proteinlerini (Igler veya T hücresi reseptörleri) sentezler
buna karşılık normal immünite yanıtları birçok farklı antijen reseptörünü eksprese eden poliklonal lenfosit popülasyonlarından oluşur
bu nedenle antijen reseptör genlerinin ve bunları protein ürünlerinin analizleri, reaktif (poliklonal) ve malign (monoklonal) lenfoid proliferasyonları ayırt etmek için kullanılabilir
lenf nodunun malign hastalıkları;
etiyoloji ve patogenez
kromozomal translokasyonlar ve diğer kazanılmış mutasyonlar
kalıtımsal genetik faktörler
kronik inflamasyon
virüsler
iatrojenik nedenler
sigara
genomik anormallikler tarafından üretilen onkoproteinler genellikle normal olgunlaşmayı engeller, büyüme öncesi sinyal yollarını atar veya hücreleri apoptotik hücre ölümünden korur
birçok onkopotein genellikle hücrelerin hızlı çoğaldığı bir aşamada, farklılaşmada durmaya neden olur
transkripsiyonel düzenleyicilerdeki diğer mutasyonlar, tümör hücrelerinin kendi kendini yenilemesini doğrudan arttırarak onlara kök hücre benzeri özellikler kazandırır
bu tip mutasyonlar sıklıkla tirozin kirazları yapısal olarak aktive eden mutasyonlarla işbirliği yapar, bu da sırayla RAS’ı ve onun iki aşağı akış sinyalizasyon kolunu, PI3K/AKT ve MAPK yollarını aktive eder
son olarak bazı hematolojik malignitelerde apoptozu inhibe eden mutasyonlar yaygındır
kalıtımsal genetik faktörler
Bloom sendromu, Fanconi anemisi ve ataksi telenjiektazi gibi genomik dengesizliği destekleyen genetik hastalıkları olan bireyler, akut lösemi riski altındadır
Down sendromu ve tip 1 nörofibromatoz, artan çocukluk çağı lösemi insidansı ile ilişkilidir
virüsler
3 lenfotropik virüs:
- insan T hücresi lösemi virüsü 1 (HTLV-1)
-EBV
-HHV8 (kaposi sarkom virüsü)
özellikle lenfomalarda etiyolojik olarak etkilidir
HTLV-1
yetişkin T hücreli lösemi/lenfoma ile ilişkilidir
EBV
Burkitt lenfomaların bir kısmında, Hodgkin lenfomanın %30-40’ında, T hücreli immün yetmezlik ortamında ortaya çıkan birçok B hücreli lenfomada ve nadir NK hücreli lenfomalarda bulunur
HHV-8
sıklıkla plevral boşlukta malign bir füzyon olarak ortaya çıkan nadir görülen bazı B hücreli lenfomalar ile ilişkilidir
kronik inflamasyon;
lokalize kronik inflamasyon, iltihaplı doku içinde ortaya çıkan lenfoid neoplazilere yatkınlık oluşturur
H. pylori enfeksiyonu: mide B hücreli lenfomalar arasındaki ilişkiler
glutene duyarlı enteropati: intestinal T hücreli lenfomalar
meme implantları: T hücreli lenfomanın nadir bir alt tipi
HIV enfeksiyonu:
-ilk dönemlerinde germinal merkez B hücrelerinin hiperplazisi vardır
-ilerlemiş enfeksiyonda (AIDS) şiddetli t hücresi immün yetmezliği, özellikle EBV ve KSHV/HHV-8 ile ilişkili olanlar olmak üzere B hücreli lenfoma riskini daha da arttırır
iatrojenik nedenler
kanseri tedavi etmek için kullanılan radyasyon tedavisi ve belirli kemoterapi biçimleri, myeloid ve lenfoid neoplazma riskini arttırır
bu ilişki iyonlaştırıcı radyasyon ve kemoterapötik ilaçların hematolenfoid progenitör hücreler üzerindeki mutajenik etkilerinden kaynaklanmaktadır
Prekürsör B ve T hücreli Neoplazmalar
Akut Lenfoblastik Lösemi/Lenfoma
ALL etiyoloji
çocuklarda en sık görülen kanserdir
beyaz ırkta siyahilere göre neredeyse 3 kat daha yaygındır
erkeklerde kızlardan biraz daha sıktır
çoğu 15 yaşından küçüklerde
latin ırk herhangi bir etnik grubun en yüksek insidansına sahiptir
B-ALL insidansı yaklaşık 3 yaşında zirve yapar
bunun nedeni belki de normal kemik iliği pre-B hücrelerinin sayısının yaşamın bu erken dönemlerinde en yüksek olmasıdır
T-ALL’nin en yüksek insidansı timusun max boyuta ulaştığı ergenlik dönemindedir
T ve B ALL her yaştan erişkinde de görülebilir ama sıklığı daha azdır
Prekürsör B ve T Hücreli Neoplazmalar
Akut Lenfoblastik Lösemi/Lenfoma
transkripsiyon faktörü genlerindeki mutasyonlar ALL üretmek için yeterli değildir
tirozin kinaz aktivitesini ve RAS sinyalini arttıran mutasyonlar gibi hücre büyümesini destekleyen anormallikler de yaygın olarak mevcuttur
ALL’lerin yaklaşık %90’ı sayısal veya yapısal kromozomal değişikliklere sahiptir
en yaygın olanı hiperploididir, ancak hipoploidi ve çeşitli dengeli kromozomal translokasyonlar da görülür
B-ALL ve T-ALL tamamen farklı translokasyon kümeleriyle ilişkilidir bu nedenle morfolojik olarak aynı olsalar da genetik olarak oldukça farklıdırlar
Prekürsör B ve T hücreli neoplazmalar;
akut lenfoblastik lösemi/lenfoma
morfoloji
lösemide kemik iliği hipersellülerdir ve normal kemik iliği elemanlarının yerini alan lenfoblastlarla doludur
mediastinal timik kitleler T-ALL’lerin %50-60’ında meydana gelir ve bu da B-ALL’den lenfadenopati ve splenomegali ile ilişkili olma olasılığı daha yüksektir
hem B-ALL hem de T-ALL’de tümör hücreleri küçük lenfositlerinkinden biraz daha büyük olan, yetersiz bazofilik sitoplazmaya ve çekirdeklere sahiptir
nükleer kromatin incedir ve nükleoller genelde küçüktür, nükleer membran genelde kıvrımlı bir görünüm verir
agresif klinik davranışa uygun olarak mitotik oran yüksektir
diğer hızlı büyüyen lenfoid tümörlerde olduğu gibi apoptotik tümör hücrelerini yutar tangible body makrofajlar “yıldızlı gökyüzü görünümü” verebilir
Prekürsör B ve T Hücreli Neoplazmalar;
Akut lenfoblastik lösemi/lenfoma
immünofenotip
sadece pre-B ve pre-T lenfoblastlarda eksprese edilen özel bir DNA polimeraz olan terminal deoksinükleotidil transferaz (TdT) için immün boyama vakaların %95’inden fazlasında pozitiftir
B-ALL’ler belirli proteinlerin ekspresyonu ile ilişkili olan B-hücresi gelişiminin çeşitli aşamalarında kalır
Lenfoblastlar genellikle pan-B hücresi belirteci olan CD19 ve transkripsiyon faktörü PAX5’in yanı sıra CD10’u da ifade eder
Daha olgun geç pre-B ALL’ler CD10, CD19, CD20 ve sitoplazmik IgM ağır zincirini ifade eder
Benzer şekilde T-ALL’ler T hücresi gelişiminin çeşitli aşamalarında kalır. Çoğu durumda hücreler CD1, CD2, CD5 ve CD7 için pozitiftir. Daha olgunlaşmamış tümörler genellikle yüzey CD3, CD4 ve CD8 için negatiftir. Oysa geç T hücreli tümörler bu belirteçler için pozitiftir