Subordination Flashcards
How do you form ‘that’ clauses in Turkish?
the embedded verb takes either -DIK or -(y)AcAK, with the possessive to mark the embedded subject, as an object, it takes the case of the matrix verb. Embedded subject takes genitive
I know (matrix verb) that Spain (embedded subject) will win (embedded verb) the cup
Spain will win the World Cup
Dünya Kupası’nı İspanya kazanacak
I know Spain will win the World Cup
Dünya Kupası’nı İspanya’nın kazan-acağ-ı]-nı biliyorum
I heard [the meeting was cancelled].
[Toplantı-nın iptal edil-diğ-i]-ni duydum
My father knows that I love baklava very much.
Babam benim baklavayı çok sevdiğimi biliyor.
Dad knows you love inf baklava.
Babam senin baklavayı çok sevdiğini biliyor.
Dad knows she loves baklava.
Babam onun baklavayı çok sevdiğini biliyor.
My dad knows we love baklava.
Babam bizim baklavayı çok sevdiğimizi biliyor
My father knows that you form like baklava very much.
Babam sizin baklavayı çok sevdiğinizi biliyor
My father knows they love baklava.
Babam onların baklavayı çok sevdiklerini biliyor.
I heard that our new principal will start work tomorrow.
Yeni müdürümüzün yarın işe başlayacağını duydum.
I didn’t know that Mr Murat was now working for this company.
Murat Bey’in şimdi bu şirkette çalıştığını bilmiyordum. (present)
I didn’t know Mr Murat was working for this company four years ago.
Murat Bey’in dört yıl önce bu şirkette çalıştığını bilmiyordum. ( ˘ past)
I didn’t know that Mr Murat studied physics at university.
Murat Bey’in üniversitede fizik okuduğunu bilmiyordum.
when is the genitive marker on the embedded subject optional?
when the subject is indefinite
However, when the subject has the plural marker -lAr, or the possessive marker, or when it
is a proper name, a pronoun, herkes, hiçkimse, or hava, the genitive case is obligatory
The secretary said no letters came today.
Sekreter bugün hiç mektup gelmediğini söyledi.
I heard it won’t rain tomorrow.
Ben yarın yağmur yağmayacağını duydum.
Hasan remembered that the letters had not arrived. ˘
Hasan mektupların gelmediğini hatırladı. ˘
Hasan (apparently) knew that Mr Murat’s car had broken down.
Hasan Murat Bey’in arabasının bozulduğunu biliyormuş
Hasan said you (form) wrote a letter.
Hasan sizin mektup yazdığınızı söyledi.
Hasan said that everyone came late for the meeting
Hasan herkesin toplantıya geç geldiğini söyledi
Hassan (apparently) heard that the weather will be warmer from today.
Hasan havanın bugünden itibaren daha sıcak olacağını duymuş
What happens when the matrıx subject and the embedded subject are the same
the subject ıs eıther not expressed or done so as a reflexıve pronoun
Ahmet will make a reservation.
Ahmet rezervasyon yaptıracak.
Ahmet says he’ll make a reservation.
Ahmet rezervasyon yaptıracağını söylüyor.
Ahmet says he will make a reservation.
Ahmet kendisinin rezervasyon yaptıracağını söylüyor.
I know Yeşim is interning at a newspaper this summer.
Yeşim’in bu yaz bir gazetede staj yaptığını biliyorum
I said this coffee is too sweet.
Bu kahvenin çok şekerli olduğunu söyledim
I heard it wıll rain tomorrow.
Yarın yağmur yağacağını
duydum.
I saw Mrs Münevver going shopping.
Münevver Hanım’ın alışverişe gittiğini gördüm.
I realised our neighbour’s dog was going to be sick.
Komşumuzun köpeğinin
hastalanacağını anladım.
I expected the letters would arrive late
Mektupların geç geleceğini tahmin ettim
I know Nesrin never ate fish.
Nesrin’in hiç balık yemediğini biliyorum
I think my dad’s gonna quit smoking.
Babamın sigarayı bırakacağını sanıyorum
I heard Işıl coughing really badly.
Işıl’ın çok kötü öksürdüğünü duydum.
I think Serdar was poisoned by stale chicken.
Serdar’ın bayat tavuktan zehirlendiğini düşünüyorum.
I noticed Nehir’s temperature dropping.
Nehir’in ateşinin düştüğünü farkettim.
I learnt today that the trains are not running.
Buün trenlerin çalışmadığını öğrendim.
I heard your phone ringing.
Telefonunun çaldığını duydum.
I know my dad’s coming home late tonight.
Ben babamın bu akşam eve geç geleceğini biliyorum.
We didn’t know you (Form) were in Bodrum.
Sizin Bodrum’da olduğunuzu biz bilmiyorduk
Aslıhan saıd that you’ve (ınf) started an English course.
Aslıhan senin İngilizce kursuna başladığını söyledi.
Suzan (apparently) saw them having breakfast in the garden.
Suzan onların bahçede kahvaltı yaptıklarını görmüş
Did you (form) know that Mr Selim lives in Arnavutköy?
Selim Bey’in Arnavutköy’de oturduğunu siz biliyor muydunuz?
Everyone knows you (ınf) fast during Ramadan
Senin Ramazan’da oruç tuttuğunu herkes biliyor
Have they heard that Mrs Zeynep is not teaching this term?
Zeynep Hanım’ın bu dönem ders vermediğini onlar duymuşlar mı?
I in no way understand what these kids want.n
Bu çocukların ne istediğini ben bir türlü anlamıyorum
We had heard that you (form) will move to Ankara.
Sizin Ankara’ya taşınacağınızı biz duymuştuk
Do you (form) know when they’re coming?
Siz onların ne zaman geleceklerini biliyor musunuz?
How is subordınatıon done wıth nomınal sentences?
Subordination of nominal sentences (sentences with a nominal predicate) can be done by
the addition of the verb ol- to the structure after the noun or the adjective.
Note that you get rid of the markers -(y)mIş and -(y)DI on the nouns, if there are any, attach
ol(ma)- and then attach -DIK and -(y)AcAK to the verbs.
Aylin is a doctor. I know that
I know [Aylin is a doctor].
Aylin doktor. Ben [bu]-nu biliyorum.
Ben [Aylin-in doktor ol-duğ-u]-nu biliyorum.
Aylin is sick. I heard [that].
I heard that [Aylin was sick].
Aylin hastaymış. Ben [bu]-nu duydum.
Ben [Aylin-in hasta ol-duğ-u]-nu duydum.
Aylin is tall. I remember [that].
I remember [Aylin being tall].
Aylin uzun boylu. Ben [bu]-nu hatırlıyorum.
Ben [Aylin-in uzun boylu ol-duğ-u]-nu hatırlıyorum.
Aylin is not a doctor. I know that.
I know [Aylin is not a doctor].
Aylin doktor değil. Ben [bu]-nu biliyorum
Ben [Aylin-in doktor ol-ma-dığ-ı]-nı biliyorum.
Aylin isn’t sick. I heard [that].
I heard [Aylin wasn’t sick].
Aylin hasta değilmiş. Ben [bu]-nu duydum.
Ben [Aylin-in hasta ol-ma-dığ-ı]-nı duydum.
Aylin is not tall. I remember [that].
I remember [Aylin is not tall].
Aylin uzun boylu değil. Ben [bu]-nu hatırlıyorum.
Ben [Aylin-in uzun boylu ol-ma-dığ-ı]-nı hatırlıyorum.
I heard Halil’s fiancée is from Finland.
Halil’in nişanlısının Finlandiyalı olduğunu duydum
I know that these dolmas are very tasty
Bu dolmaların çok lezzetli
olduğunu biliyorum.
I think the hotels in Bozcaada are not very expensive.
Bozcaada’daki otellerin çok pahalı olmadığını sanıyorum.
I’m guessing that at thıs hour the traffıc on the brıdge ıs very ıntense
Bu saatte köprüde trafiğin çok yoğun olduğunu tahmin ediyorum.
I realised it was half past eight.
Saatin sekiz buçuk olduğunu farkettim
I realised that these bags are too heavy
Bu çantaların çok ağır olduğunu (or olduklarını) anladım
I realised that the documents in this envelope are very important
Bu zarftaki belgelerin çok önemli olduğunu (or olduklarını) anladım
I know Mehmet’s son is eighteen.
Mehmet’in oğlunun onsekiz yaşında olduğunu biliyorum.
I just realised these cookies don’t have cinnamon.
Bu kurabiyelerin tarçınlı olmadığını (or ˘
olmadıklarını) farkettim
I saw that all the villas on this site have two storeys and a pool.
Bu sitedeki bütün villaların iki katlı ve havuzlu oldğunu (or olduklarını) gördüm
how to form subordınated exıstentıal sentences (var and yok)
substıtute var and yok for ol
In such sentences, the genitive marker (-nIn) on the embedded subject is optional. It is
usually not used.