Relative clauses Flashcards
How are relative clauses formed in Turkish?
Relative clauses precede the nouns they modify
Formed with -DIK, -(y)AcAK, and -(y)An that are attached to the verbs of the clauses. -DIK and -(y)AcAK are followed by a possessive marker that marks the subject of the relative clause. No possessive markers are used after -(y)An.
how is -(y)An used?
appears on subject clauses, the modified noun is the subject of the verb in the relative clause
The man who called me yesterday (the man is modified and the subject
We are looking for a secretary who speaks English.
İngilizce bilen sekreter arıyoruz.
Do you recognise the man [smoking in the corner]? form
[Şu köşede sigara içen] adamı tanıyor musunuz?
Where did the passengers [who got off the bus with us] go?
[Bizimle beraber otobüsten inen] yolcular nereye gittiler?
Who is the mother of the [crying] child?
[Ağlayan] çocuğun annesi kimmiş?
What happens when the noun ıs the subject of a nomınal predıcate
A nominal predicate: noun, adjective, one of the existentials: the ladies who are doctors, the men who are smart
When the predicate is a noun or an adjective, optionally, ol- is added with the relative clause marker -(y)An
In the case of the existentials, ol- is obligatory and it replaces var/yok. The relative clause
marker is attached to ol-.
‘The men are very smart. I like men who are very smart.’
Adamlar çok akıllı. Çok akıllı (olan) adamları severim.
‘The ladies are doctors.’ ‘The ladies who are doctors live here.’
Hanımlar doktor. Doktor (olan) hanımlar burada oturuyorlar.
‘My sister is married to a French (man).’ ‘My sister who is married to a French (man) lives
in Paris.’
Ablam bir Fransızla evli. Bir Fransızla evli (olan) ablam Paris’te yaşıyor.
‘One of my sisters has a lot of books.’ ‘My sister who has a lot of books . . . ’
Bir ablamın çok kitabı var. Çok kitabı olan ablam . . .
‘This child doesn’t have a nanny.’ ‘The child who doesn’t have a nanny . . . ’
Bu çocuğun bakıcısı yok. Bakıcısı olmayan çocuk . . .
‘There are a lot of street dogs in this neighborhood.’ ‘The neighborhood where there are
a lot of street dogs.’
Bu mahallede çok sokak köpeği var. Çok sokak köpeği olan mahalle.
Journalists want to talk to students staying on campus
Gazeteciler kampüste kalan öğrencilerle konuşmak istiyorlar
My parents met my friends who came with me to France.
Annemler benimle Fransa’ya gelen arkadaşlarımla tanıştılar.
Do you have friends who listen to Tarkan? form
Sizin de Tarkan dinleyen aradaşlarınız var mı?
They’re looking for secretaries who speak English.
İngilizce bilen sekreterler arıyorlarmış
The gentleman who gave me maths lessons was Selim’s father.
Bana matematik dersi veren bey Selim’in babasıymış
I have a cousin who hates Chinese food.
Çin yemeklerinden nefret eden bir kuzenim var.
Max has a dog who loves cats.
Max’ın kedileri çok seven bir köpeği var.
Your friends in Istanbul are very lucky. ınf
İstanbul’da oturan arkadaşların çok şanslı.
Smoking customers will sit in the garden
Sigara içen müşteriler bahçede oturacaklar
Are all the tourists taking photos Japanese?
Fotoğraf çeken turistlerin hepsi Japon mu?
I’d never date a girl who smokes
Sigara içen bir kızla asla çıkmam
I’ll never date a girl who talks too much
Çok konuşan bir kızla asla çıkmam
I’ll never date a girl who talks loudly
Yüksek sesle konuşan bir kızla asla çıkmam
I would never date a girl who doesn’t speak Turkish
Türkçe bilmeyen bir kızla asla çıkmam
I would never date a girl who is taller/shorter than me
Benden uzun/kısa boylu olan bir kızla asla çıkmam
I’d never date a girl with blonde hair.
Sarışın olan bir kızla asla çıkmam
I would never date a girl who doesn’t drink Turkish coffee
Türk kahvesi içmeyen bir kızla asla çıkmam
I’d never date a girl who wants to work on a Friday night.
Cuma akşamları çalışmak isteyen bir kızla asla çıkmam
I would never date a girl who graduated from university in 10 years.
Üniversiteden 10 yılda mezun olan bir kızla asla çıkmam
I’d never date a girl who’s never been on holiday.
Hiç tatil yapmayan bir kızla asla çıkmam
I’ll never date a girl who doesn’t like dogs.
, Köpekleri sevmeyen bir kızla asla çıkmam
I would never date a girl without a university degree.
Üniversite mezunu olmayan bir kızla asla çıkmam
I’ll never date a girl who doesn’t like pineapple pizza.
, Ananaslı pizza sevmeyen bir kızla asla çıkmam
I’d never date a girl who lived in India for two years
Iki yıl Hindistan’da oturan bir kızla asla çıkmam
I would never stay in a hotel without a pool
Havuzu olmayan bir otelde asla kalmam
I never stay in a hotel that is too expensive
Çok pahalı olan bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel far from the city centre
Şehir merkezine uzak olan bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel far from the sea
Denize uzak olan bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel with broken air conditioning
Kliması bozuk olan bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel with small rooms
Odaları küçük olan bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel whose staff does not speak English
Personeli İngilizce bilmeyen bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel with bad food
Yemekleri hiç güzel olmayan bir otelde asla kalmam
I would never stay in a hotel that does not accept credit cards
Kredi kartı kabul etmeyen bir otelde asla kalmam
I never stay in a hotel that’s not very clean
Pek temiz olmayan bir otelde asla kalmam
I could never live with someone who doesn’t bathe very often!
Çok sık banyo yapmayan biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live with someone who doesn’t clean the house very often!
Evi pek sık temizlemeyen biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live in the same house with someone who cooks so badly!
Çok kötü yemek yapan biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live in the same house with someone who throws noisy parties!
Gürültülü partiler veren biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live with someone who has a cat!
Kedisi olan biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live in the same house with a smoker!
, Sigara içen biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live in the same house with a snorer!
Horlayan biriyle asla aynı evde kalamam!
I can never stay in the same house with someone who gets up too early ın the mornıng and wakes me up!
Sabah çok erken kalkan ve beni uyandıran biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live with someone who always pays the rent late!
Kirayı hep geç ödeyen biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live in the same house with someone who’s so disorganised!
Çok dağınık olan biriyle asla aynı evde kalamam!
I could never live in the same house with a drug user!
Uyuşturucu kullanan biriyle asla aynı evde kalamam!
how does one form a subject relatıve clause ın the future?
-(y)AcAK and -(y)AcAk olan
-(y)AcAK ımplıes the subject does not yet exıst
-(y)AcAk olan emphasıses that the event and not the person ıs future
I’m looking for someone to help me with my homework.
Ben ödevlerime yardım edecek birini arıyorum.
Is this your friend who’s coming with you to France?
Seninle Fransa’ya gelecek olan arkadaşın bu mu?
I’m looking for a student to tutor my daughter, I haven’t found one yet
Kızıma ders verecek öğrenci arıyorum, henüz bulamadım
I’ve just spoken to the student who will be tutoring my daughter.
Kızıma ders verecek olan öğrenci ile biraz önce konuştum.
The student who will teach my daughter was (apparently) studying chemistry at the Middle East Technical University.
Kızıma ders verecek olan öğrenci orta doğu teknik üniversitesi’de kimya okuyormuş
The student who will teach my daughter must be both intelligent and funny.
Kızıma ders verecek öğrenci hem akıllı hem de eğlenceli biri olmalı.
The vendors who come every week did not come this week.
Her hafta gelen satıcılar bu hafta gelmediler.
The engineers who will go to Ankara next week are having a meeting today
Gelecek hafta Ankara’ya gidecek olan mühendisler bugün toplantı yapıyorlar
The student who called you yesterday didn’t leave a note. ınf
Dün seni arayan öğrenci not bırakmamış
The man who wanted to buy Mr Muharrem’s car was going to ask a few questions about the car
Muharrem Bey’in arabasını almak isteyen adam arabayla ilgili birkaç soru
soracakmış
The chıldren that want to talk to Father Chrıstmas are waıtıng at the door
Noel Baba ile konuşmak isteyen çocuklar kapıda bekliyorlar.
The Prime Minister spoke to the families of soldiers killed in the war.
Başbakan savaşta ölen askerlerin aileleriyle konuştu.
Students who want to do editing next year should contact us
Gelecek sene editörlük yapmak isteyen öğrenciler bize başvursun
There are (seemingly) no students that will edit next year.
Gelecek sene editörlük yapacak öğrenci yokmuş
The student who will be the editor next year (seemingly) did not come to today’s meeting.
Gelecek sene editörlük yapacak olan öğrenci bugünkü toplantıya gelmemiş