P 5 Flashcards
Policy
Politika hareket tarzı önlem tedbir sigorta poliçesi
Policyholder
Poliçe sahibi poliçe hamili
Polio
Çocuk felci
Shoe polish
Ayakkabı boyası
Polisher
Cilacı parlatıcı
Political Asylum
Siyasi sığınma
Politically correct
Siyaseten doğruluk
Political prisoner
Siyasi suçlu
Politicize
Politikleştirmek, politikaya sokmak politika ile ilgilenmek
Politicized
Politize olmuş
Politics
Politika siyaset politikacılık
Polka
Polka dansı Polka müziği
Polka dot**
Puanlı desen noktalı desen
Poll
Anket kamuoyu yoklaması tarama, oy toplamak Oy vermek Oyunu kullanma anket yapmak
The polls
Oy verme yeri
Polling day
Seçim günü
Polling station
Oy verme yeri
Pollster
Anketör
Pollen
Polen çiçek tozu
Pollinate
Tozlu aşmak polen yaymak
Pollen count
Havadaki polen miktarı
Pollination
tozlaşma
Pollutant
çevre kirliliğine yol açan madde kirletici madde
Polo
Polo oyunu
Polo neck
Boğazlı kazak polo yaka kazak
Polyandry
Birden fazla koca ile aynı anda evli olmak
Polychrome
Çok renkli
Polygon
Çokgen
Polygraph
Çoğaltma makinesi, yalan makinesi
Polymer
Polimer
Polyphase
Çok fazlı
Polypod
Kırkayak çok ayaklı
Polytechnic
Çeşitli bilgileri kapsayan
Polyurethane
Poliüretan
Polyethylene, polythene
Polietilen
Polystyrene
Polisitren, ısı ile yumuşayan şeffaf madde
Pomade
Pomat merhem merhem Pomad sürmek
Pomelo***
Greyfurt
Pomp
Tantana debdebe Görkem
Pompous
Kendini beğenmiş azametli görkemli tantanalı
Pompously
Gururla
Pomposity
Kendini beğenmişlik gösteriş Görkem
Poncho*
panço
Pond
Gölet Gölcük havuz
Ponder
Dikkatlice değerlendirmek zihninde tartmak
Ponderous
Kocaman hantal
Pong
Pis koku
Pontificate
itiraz kabul etmez şekilde konuşmak
Pontoon
Samandıra, duba
Pony
Midilli küçük at
Poodle
Kaniş cinsi köpek
Pooh-pooh
Küçümsemek alaya almak
pool
Havuz Gölcük Gölet fon, ortaya konan ortak fon hesap para, ortak aynı yerden toplanıp herkesin ortaklaşa yararlandığı, birleştirmek paylaşmak ortak kullanmak
Car pool
Araçların ortaklaşa kullanıldığı sistem
poor
Zavallı fakir düşkün Yoksul iyi olmayan kalitesi düşük yetersiz kötü
Dirt poor
Çok fakir
Poorly
Fena kötü yetersiz olumsuz
Pop
Ses gürültü patlama sesi hafif Gazlı içecekler popüler pop müzik patlatmak Ortaya çıkmak birden fırlamak görünmek hızlıca giymek yada almak
Pop up
Fırlatmalı otomatik olarak fırlayan
Pope
Papa
Poplar
Kavak ağacı
Popper
Elbise çıtçıtı
Poppy
Gelincik çiçeği Haşhaş
Populace
Halk avam ayak takımı
Popularize
Halka sevdirmek basite indirgemek tutulmasını sağlamak
Popularly
Genelde
Populate
Insan yerleştirmek yerleşim bölgesi haline getirmek
Populism
Halkçılık
Populist
Popülist Halkçı
Populous
Yoğun nüfuslu kalabalık
Porch
Veranda, balkon
Porcupine
Kirpi oklu kirpi
pore
Gözenek çok küçük delik dikkat kesilmek konsantre olmak
porous
Gözenekli delikli geçirgen
Porker
Genç domuz
Porky
Şişman tombul Semiz
Porpoise
Yunus ailesinden bir tür balık
Porridge
Yulaf ezmesi hapis cezası
Port
Liman liman kenti bağlantı noktası uçak ya da geminin sol tarafı, küçük çanta
Portal
Giriş, bilgisayarda Portal
Portend
Delalet etmek işareti olmak kötü işaret olmak
Porter
Hamal, eşya taşıyıcı
Portfolio
Evrak çantası, yatırım portföyü
Porthole
Gemi penceresi
Portion
Bir şeyin parçası ya da belirli bir bölümü bölmek ayırmak bölüştürmek porsiyonlama
Portly
Iri yarı, yapılı iri şişman
Portrait
Portre tasvir betimleme, dikey sayfa yönü
Portray
Resmini yapmak tablo yapmak tanımlamak
Portrayal
Resmetme, tasvir etme
pose
Resim yapılırken veya fotoğraf çekilirkenki duruş poz, tehlikeye soruna neden olmak fotoğraf çekilmek için poz vermek
Position
Bir kimsenin veya bir şeyin bulunduğu yer görev mevki statü durum durum pozisyon bir yerleştirmek koymak yerini belirlemek
Possessed
Sahipli, kendinden emin
Possession
Sahibi olma mülk edinme sahiplik iyilik mülk
Possessive
Malik olan tahakküm edeceği paylaşmak istemeyen iyelik gösteren, iyelik belirten sözcük
Post
Posta kurye mektup direk Kale varış noktası görev iş karakol nöbeti yeri Kışla, mektup posta göndermek ilan yapıştırmak afiş asmak ilan etmek afişe etmek göreve özellikle nöbete asker göndermek
Postbox
Posta kutusu
Postcard
posta kartı
Postal
posta ile ilgili e posta ile yollanan
Postal order
Posta havalesi
Postmark
Posta damgası posta damgası basmak
Post office
Postane
Post-
-den sonra, sonrası
Postage
Posta ücreti
Postage stamp
Posta pulu
Postcode
Posta kodu
Poster
Poster duvar ilanı afiş
Posterity
Gelecek kuşaklar soy nesil
Post graduate
Üniversite mezunu yüksek lisans öğrencisi
Posthumous
Öldükten sonra gerçekleşen yayınlanan
Posting
Atama internet iletisi postalama
Posting mail
Giden posta
Post-mortem*
Otopsi
Pos-tnatal
Doğum sonrası
Postpone
Ertelemek sonraya bırakmak
Postponement
Erteleme
Postponed
Ertelenen ertelenmiş
PostScript
Not, Ek yazı dipnot
Postulate
Ispatsız olarak kabul ettirmek doğru varsaymak
Posture
Duruş poz Bedenin genel duruşu tavır görüş
Post-war
Savaş sonrası
Posy
Çiçek demeti
Pot
Kap, demlik, cezve çömlek çaydanlık lazımlık saksıya dikmek avlanmak rastgele Ateş edip öldürmek
A pot of tea
Bir çaydanlık dolusu
A pot of soup
Bir tencere çorba
Pot luck
Allah ne verdiyse, Ne Çıkarsa Bahtına
Potted
Saksıya dikilen
Potter
Çömlekçi
Potter around
Oyalanmak
Potted plant
Saksı çiçeği
Potassium
Potasyum
Couch potato
Televizyon bağımlısı
Potato chips
Patates cipsi
Potent
Kuvvetli muktedir
Potency
Kuvvet etki
Potently
Kuvvetli bir şekilde
Potential
Muhtemel olası potansiyel
Potentially
Potansiyel olarak
Potentiometer
Potansiyometre gerilim böler voltmetre
Pothole
Yoldaki çukur oyuk boşluk
Potholing
Yeraltı mağaracılığı
Potion
Iksir bir toz ilaç
Potpourri
Kurutulmuş kokulu çiçekler karışım derleme seçmeler, Potpuri
Pottery
Çanak çömlek toprak kaplar çömlekçilik
Potty
Lazımlık oturak önemsiz basit çatlak deli
Pouch
Kese torba torbacık göz altı torbası
Poultry
Kümes hayvanları
Pounce
Yakalamak ya da ele geçirmek üzere üzerine atlamak atılmak
Pound
Sterlin, pound, libre,to strike, to hit
Pout
Dudak bükmek surat asmak somurtmak
Poverty line
Fakirlik sınırı
Poverty-stricken
Çok fakir
POW, a prisoner of war
Savaş Tutsağı
Powder
Pudra toz Barut pudralamak tuz serpmek
Powdery
Toz halinde toz gibi tozlu
Powdered
Toz halinde
Power
Diğer insanları ya da olayları kontrol edebilme geçiyor başkalarını kontrol eden güç elektrik yetki, elektrik sağlamak
Power station
Elektrik santrali
Power tool
Elektrikli alet
Power cut
Elektrik kesintisi
Pox
Frengi, çiçek hastalığı türünden bir hastalık
pp.
pages kelimesinin kısaltılmış hali
PR, public relations
Halkla ilişkiler
Practical
Uygulanabilir elverişli yapılabilir kullanışlı
Practicality
Pratiklik, uygulanabilirlik kullanışlılık pratik şey
Practical joke
el şakası eşek şakası
Practically
Pratik olarak dikte uygulamada hemen hemen
Practice
Eylem uygulama pratik usül alışkanlık süregelen Eylem tarzı, prova hazırlık
Practise
Alıştırma yapmak alışkanlık haline getirmek pratik yapmak prova yapmak
Practised
Deneyimli tecrübeli yetenekli
Practising
Avukatlık doktorluk gibi bir mesleği icra eden
Practitioner
Pratisyen
Pragmatic
Pragmatik pratik, gerçekçi,solving problems in a realistic way
Pragmatism
Pragmatizm
Pragmatist
Otistik uygulamacı faydacı
Prairie
Ağaçsız otlarla kaplı geniş düzlük Ova
Praise
Övgü hamd şükür, övmek methetmek
Praiseworthy
Övülmeye değer takdire değer
pram
Bebek arabası
Prance
Havalı yürümek kasıla kasıla yürümek
Prank
Muziplik şeytanlık yaramazlık şaka
Prat
Aptalın teki
Prattle
Gevezelik etmek Çene çalmak
Prawn
iri karides büyük karides
Preach
Vaaz vermek öğüt vermek Telkin vermek
Preamble
Önsöz giriş başlangıç
Pre-arranged
Önceden belirlenmiş önceden ayarlanmış danışıklı
Precarious
Güvenilmez tutarsız istikrarsız, kararsız
Precariously
Tehlikeli bir şekilde
Precautionary
Tedbir önlem
Precede
Ihtiyat kabilinden
Precedence
Önde olmak önünde gelmek
Precedent
Örnek oluşturan durum gelenek
Preceding
Önceki önde gelen
Precept
Kaide Kural talimat Emir
Precinct
Belirli bir bölge, etrafı Duvarlarla kaplı bölge
Precious
Nadiren
Precious stone
Kıymetli Taş
Precipice
Uçurum, Sarp Kayalık
Precipitate
Hemen meydana getirmek yüksek bir yerden aşağı atmak hızlandırmak, Yağmur veya kar şeklinde yere düşmek
Precipitation
Kar ve yağmurun yere düşmesi
Precipitous
Dik Sarp çabuk hızlı
Précis
Özet
Precise
Tam kesin belirli belli açık
Precisely
Tam olarak eksiksiz kesin net olarak
Precision
Duyarlılık dikkat
Preclude
Önlemek engellemek alıkoymak
Precocious
Vaktinden önce yetişmiş bacaksız
Precognition
Önsezi sezme önceden bilme
Preconceived
Eski fikir, yerleşmiş
Preconception
Ön yargı peşin hüküm yerleşmiş fikir
Precondition
Ön koşul şart
Precursor
Öncü Haberci
Predate
Erken tarihe atmak bir şeyden daha önce gelmek
Predecessor
Öncel Selef önceki kimse önceki kuşaklar
Predetermine
Önceden belirlemek önceden kararlaştırmak
Predetermined
Önceden belirlenmiş önceden kararlaştırılmış
Predicament
Kötü durum tatsız durum çıkmaz
Predicate
Dilbilgisinde yüklem
Predicative
Dilbilgisinde yüklen Birsel
Predilection
Yeğleme, tercih
Predispose
Önceden hazırlamak yatkınlık kazandırmak
Predisposition
Bir şeye meyil, yatkınlık
Predisposed
Eğilimli yatkın
Predominate
Sayı nüfuz, kuvvet açısından Üstün olmak, çoğunlukta olmak, galip gelmek