E 2 Flashcards
Evermore
Daima ebediyen
Every now and then/ every so often
Arada sırada
One in every ten / 3 in every thousand etc.
Bir şey ne kadar yaygın olduğunu göstermek için kullanılır
Every other day
Günaşırı, 2 günde bir
Every few days
İki üç günde bir
Every once in awhile
Arada bir
Every which Way
Her Yöne, her tarafa
Evict
Tahliye ettirmek
Eviction
Tahliye ettirme
Evidently
Delil olarak
Evident
Açık belli
Evocative
Akla getiren çağrıştıran
Evoke
Aklına getirmek uyandırmak
Evolve
Gelişmek
ewe
Koyun (female)
Exacerbate
Daha kötü bir duruma sokmak kötüleştirme kızıştırmak
Exact
Zorla almak mecbur bırakmak Aynen tamamen Tam olarak kesin olarak
Exacting
Titiz, müşkülpesent
Exasperate
Canını sıkmak kızdırmak sabrını taşırmak
Exasperation
Kızgınlık
Exasperated
Öfkeli kızgın
Exasperating
Sırma şıklık
Exceed
Aşmak Üstün olmak geçmek
Exceedingly
Son derece fazlasıyla
excel
Geçmek Üstün olmak
Excellence
Fazilet üstünlük, mükemmeliyet
Exceptional
Müstesna, istisnai
Excerpt
Seçme parça, alıntı alıntı yapmak, özel baskı, pasaj
Exchange
Değişme mübadele Ticaret yapma kısa görüşme
Exchange rate
Döviz kuru kur farkı
Excise
Dolaylı vergi
Excitable
Çabuk heyecanlanan
Exclamation
Nida bağırma ünlem
Exclaim
Çığlık atmak
Exclusive
Sınırlı, limitli, seçici, müstesna
Exclusively
Sadece yalnızca
Excrement
Pislik dışkı
Excrete
Dışarı çıkarmak
Excretion
Salgı
Excruciating
Dayanılmaz derecede acı veren
Excursion
Gezinti, kısa yolculuk
Excusable
Affedilebilir
Excuse oneself
Özür dilemek
Offer an excuse
Özür dilemek
Good excuse
Geçerli mazeret
Lame excuse
Sudan bahane
Execute
Uygulamak icra etmek yerine getirmek bir kimseyi idam etmek
Executioner
Cellat
Execution
Yerine getirme idam infaz
Executive
Idareci yönetici
Exemplify
Örnek olmak örnek temsil etmek
Exempt
Muaf ,müstesna ,muaf tutmak
Exertion
Gayret çaba emek
Exert
Güç kullanmak çaba sarf etmek
Exhale
Nefes vermek Duman çıkarmak
Exhaustive
Ayrıntılı detaylı etraflı kapsamlı
On exhibition
Sergide
Exhibitionist
Teşhirci
Exhilarated
Heyecanlı neşeli
exhilaration
Neşe canlılık
Exhilarating
Canlandırıcı, neşelendirici
Exhort
Teşvik etmek nasihat vermek
Exile
Sürgüne göndermek sürmek
Exodus
Kitleler halinde bir yerden çıkış ,göç
exonerate
Beraat ettirmek temize çıkmak
Exorbitant
Aşırı derecede çok fazla
Exorcism
Dualarla def etme, şeytan çıkarma
Exorcise
Dualarla cinleri kötü ruhları def etmek
Exotic
Dışarıdan gelme, yabancı, ecnebi
Expansive
Geniş genişleyen
Expanse
Geniş saha veya meydan
Expansionism
Yayılma politikası genişleme politikası
Expansionist
Genişlemeci
Expatriate
Kendi vatanı dışında yaşayan kimse Gurbetçi
Expedient
Uygun münasip
Expediency
Amaca uygun olma*
Elucidate
Bir konuya açıklık getirmek izah etmek
Elucidation
Tarif izah
Elude
Kaçamak yapmak sakınmak
Elusive
Ele geçmez kolay bulunmaz
Elves
Elf in çoğulu
Emaciated
Bir deri bir kemik kalmak zayıf sıska
Emanate
Çıkmak hasıl olmak
emancipate
Azat etmek serbest bırakmak
Emancipation
Azat etme serbest bırakma
Emancipated
Azad edilmiş
Embalm
Mumyalamak
Embankment
Set bent
Embargo
Ambargo, ticareti sınırlama
embark
Gemiye binmek veya bindirmek
embarkation
Gemiye binme bindirme yükleme
embarrass
Sıkmak sıkıntı vermek
Be embarrassed by lack of money
Para sıkıntısı çekmek
Embarrassed by debts
Borç sıkıntısı içinde
Embassy
Elçilik sefaret
Embattled
Savaş düzenine girmiş savunma durumunda savaş halinde
Embed
Yerleştirmek oturtmak kafasına sokmak
Embedded
Içine konulmuş dahil edilmiş
Embellish
Süslemek güzelleştirmek
ember
köz, Kor
Embezzle
Zimmetine geçirmek
embezzlement
Zimmete para geçirme
embittered
Gücenmek kızmak
emblazon
Süslemek yüceltmek örnek
emblem
object representing a quality, type, group, Etc.
invisible figure representing an abstract idea.
sign, token, symbol, badge, mark
Embodiment
Cisim haline gelen şekil alan, vücut bulmak
Embody
Isimlendirmek şekillendirmek
Embrace
Kapsamak içine almak kucaklamak
Embroider
Üzerine nakış işlemek, bir hikayeye hayalinden bir şeyler katarak süslemek
embroidery
Nakış süs işleme
Embroil
Karışıklık içerisine girmek
Embryonic
İlkel gelişmemiş
Emerald
Zümrüt, Zümrüt gibi
Emerge
Aniden Ortaya çıkmak belirmek
Emergency brake
Acil freni, el freni
emerging
Meydana gelen
eminent
Meşhur Güzide Seçkin
eminently
Başlıca
Eminence
Tepe itibar Doruk
emission
Dışarı çıkarma yayma
emit
Dışarı vermek yaymak
Emphatic
Kesin güçlü enerjik –> emphatically: Kesinlikle vurgulayarak
empirical
Deneysel
employ
Istihdam etmek iş vermek, kullanmak
employee
Bir başkası adına çalışan memur işçi
employer
Patron işveren
employment
Iş verme istihdam
empower
Yetki vermek müsaade etme
empress
Imparatoriçe
empty-handed
Eli boş
emulate
Gıpta etmek taklit etmek
emulsion
Bulamaç
Emulsion paint
Bulamaç gibi plastik boya
enact
Oynamak temsil etmek kalınlaştırmak
enactment
Kanun kararname irade
enamel
Diş minesi, emaye, Emaye ile kaplamak, Minelemek
enamoure
Büyülemek aşık etmek
enamoured
Aşık Tutkun
enc
eclosed kelimesinin kısa yazılışı
Encampment
Karargah ordugah
encapsulate
Özetlemek kısaltmak
encase
Sandığa koymak, sandıklamak
Enchant
Büyülemek tesir etmek
Enchanting
Büyüleyici etkileyici sihirli
Encircle
etrafını çevirmek, sarmak
Enclave
Yabancı ülkelerle kuşatılmış bir bölge
Enclose
Etrafını çevirmek
Enclosed
Çevrilmiş, zarf ağzı kapatılmış
enclosure
Kuşatma çevirme
Encompass
Ihtiva etmek için almak
encore
an extra repeated performance which is given in response to listeners’ demand, ankor
encroach
Yavaş yavaş veya gizlice haklarına el uzatmak
encrusted
Kabukla kaplanmış
end-Product
Ürün, mamul
end user
Son kullanıcı
End-to-end
Uç uca dizilmiş
Endangered
Soyu tükenmek üzere olan
Endearing
Sevecen Müşfik
Endearment
Tatlı söz
Endeavor
Gayret etmek mücadele etmek
Endemic
Yaygın her zaman görülen
Endive
Hindiba yabani marul
Endorse*
- destek vermek onaylamak*
Endorsement
Ciro Onay
Endow
Bahşetmek vakfetmek
Endowment
Gelir sağlama
endurance
Tahammül dayanma
enfold
Katlamak sarmak
engage
Bağlanmak yer tutmak
engaged
Nişanlı sözlü meşgul
engaging
Çekici cazip hoşa giden
engender
Hasıl etmek vücuda getirmek
engine
Makine cihaz
engine driver
Makinist
engineer
Proje yapmak kurnazca tertip etmek
engrave
Kazmak kabartma işi
engraver
Oymacı gravürcü
engraving
Oymacılık oyma
engrossed
Kendini tamamıyla işe vermiş
engrossing
Zihni meşgul eden çok sürükleyici
engulf
Içinde kaybolmak yutmak
enhance
Değerini artırmak güzelliğini artırmak, geliştirmek
Enigma
Bilmece muamma
enigmatic
Anlaşılmaz gizemli
enlarge
Büyültmek genişletmek
enlighten
Öğretmek bilgi vermek aydınlatmak
enlist
Kaydetmek askere almak gönüllü olarak askere gitmek
Enlistment
Askere alma askerlik gönüllü yazılma
enliven
Canlandırmak neşelendirmek
en masse
Toptan
enmity
Düşmanlık husumet
enormity
Büyüklük Muazzamlık kötülük alçaklık
enough for the present
Şimdilik yetmek
earn enough to get along
Ekmeğini çıkarmak
have had enough of something
Bezginlik gelmek
fair enough
Oldukça mantıklı
just enough
Başa baş
Enquire
Bilgi toplamak araştırma yapmak
Enquirer
Araştırmacı
Enquiring
Araştıran sorgulayan soru sorarak
Enquiry
Sorgu soruşturma sorgu formu
enrage
Öfkelendirmek , kızdırmak
enroll
Üyeliğe, isim defterine kaydetmek kaydolmak
en route
Yolda yolu üzerinde giderken
ensconce
Yerleştirmek
ensemble
Topluluk orkestra koro
enshrine
Kutsal bir yere koyma kutsal olarak kabul etmek
ensue
Ardından gelmek, birbirini takip etmek
ensuing
Sonraki ardından gelen ertesi
en suite
Suit oda
Ensure
Garanti etmek sağlamak
entail
Gerekmek gerektirmek kapsamak
entailment
Şartlı bağışlama
entangle
Başını derde sokmak dolaştırmak karmakarışık hale getirmek
To entangle in / with
to involve someone in a situation that is difficult to get away from
Entanglement
Karmaşıklık dolaşıklık zorluk engel
enthralling
Büyüleyici
Entangled
Karışmış, dolaşmış
enter
Yarışa veya sınava katılmak üye olmak başlamak girmek
Enterprise
Teşebbüs girişkenlik
Enterprising
Uyanık Açıkgöz
entertainment
Eğlence davet toplantı
enthral
Büyülemek tesir etmek
enthuse
Gayrete gelmek göklere çıkarmak
entice
Ayartmak baştan çıkarmak
enticement
Ayartma
enticing
Ayartıcı baştan çıkarıcı cazip
entitle
Hak kazandırmak yetki vermek, ad vermek
entitlement
Yetkili mezun
Entity
Bütün tüm oluş
Entourage
arkadaşlar çevre muhit
entranced
Kendinden geçmiş mest olmuş
Entrance
Büyülemek hayran bırakmak
Entrant
Kaybolan başlayan kimse
entreat
Yalvarmak, yakarmak rica etmek
Entreaty
Rica Dilek temenni
entree
Ana yemek esas yemek giriş yetkisi
Entrenched
Sabit kolay değişmez
entrepreneur
Girişimci
entrepreneurial
Girişimciliğe ait
entrust
Emanet etmek
entry
Giriş yarışa katılma yarışmaya girilen Eser, bilgi girişi
Entwined
Bükülmüş dolaşmış, ayrılamaz
Entwine
Kıvırmak dolaştırma, bükmek
Enumerate
Birer birer saymak ve söylemek
envelop
Sarmak kuşatmak örtmek
Envelope
Mektup zarfı
Enviable
Gıpta edilen istenilen güzel başarılı
Envious of
Kıskanç, kıskanmak