C 5 Flashcards
Congenial
Uygun, uyumlu, Cana yakın, hoş, sempatik
congenital
Doğuştan, kalıtımsal
congested
Tıkanık, kalabalık, sıkışık
congestion
Tıkanıklık, izdiham, kalabalık
conglomerate
Holding, Şirketler Topluluğu
congregate
Toplamak, birleştirmek, toplanmak
congregation
Toplama
Congress
Kongre, meclis, toplantı
Congressman
Milletvekili, kongre üyesi, meclis üyesi
conical
Koni şeklinde
Conifer
Kozalaklı bitki
conjecture
Tahmin, varsayım
conjugal
Evlilikle ilgili, evlilik
conjugate
Birleşmek, çekmek (fiil)
conjunction
Birleşme ,bağlaç, bağlayıcı
in conjunction with
Bir şey ya da kimse ile bağlantılı olarak, birlikte, beraber çalışan ya da olan
conjure up
Yaratmak, fikir vb. oluşturmak
Conjuring
Büyüleme, hokkabazlık yapma
conjuror
Sihirbaz, Hokkabaz
Connive
Göz yummak, görmezlikten gelmek, hoş görmek, suç ortağı olmak
Connivance
Göz yumma, hoşgörü, suç ortaklığı
Connoisseur
Bir şeyden anlayan kişi, uzman
Connotation
Çağrışım, diğer anlam
Conscience
vicdan, İnanç
Conscientious
Dürüst, vicdanlı, insaflı, güvenilir
Conscientious objector
Askerlik yapmayı doğru bulmayan kimse
Conscript
askere çağırmak
Conscription
Asker alma
Consecrates
Kutsamak, adamak, vakfetmek
Consecration
Kendini adama
Consecutive
Ardışık, birbirini takip eden
Consensus
Fikir Birliği, ortak görüş, oybirliği
Conservation
Koruma, sahip çıkma, muhafaza
Conservationist
Muhafazakar kimse
Conservative
Muhafazakar, tutucu, eski kafalı
Conservatory
Sera, konservatuvar, Limonluk
Conserve
Korumak, muhafaza etmek
Considerate
ince düşünceli, saygılı, nazik
Considering
Göz önünde tutulursa, yine de, rağmen
Consign
Teslim etmek, emanet etmek, göndermek, sevk etmek
Consignment
Sevk edilen mal, sevk, teslim, gönderi
Consistency
Yoğunluk, katılık, kıvam, tutarlılık, uyum
Consolation
Teselli, avunma, teselli eden şey
Console
Teselli etmek, avutmak
Consolidate
Sağlamlaştırmak, pekiştirmek, toplamak, birleştirmek
Consonant
Sessiz harf
Consortium
Uluslararası ticaret Birliği, haklar
Consort
Eş, yoldaş, refakatçi, arkadaşlık etmek
conspicuous
Aşikar, göze çarpan, bariz
Conspicuousness
Dikkat çekme
Conspire
Gizlice Plan yapmak, gizlice anlaşmak
Conspiracy
Gizli plan
Conspirator
Suikastçi, komplocu
Conspiratorial
Suikast ile ilgili
Constable
ingiliz polisi-> constabulary: polis örgütü
Constellation
Takım Yıldızi burç, Seçkinler topluluğu
Consternation
Dehşet, korku, şaşkınlık
Constituency
Seçim bölgesi, seçmenler, seçim bölgesi halkı
Constituent
Seçmen, tamamlayıcı, birleşen
Constrain
Zorlamak, kısıtlamak, mecbur etmek
Constrict
Kısıtlamak, büzmek, sıkıştırmak, daraltmak
Constriction
Kısıtlama, büzme, daralma
Constructive
Olumlu, Yapıcı
Construe*
tercüme etmek, yorumlamak çeviri yapmak
Consul
Diplomat, Elçi, konsolos, sefir
Consular
Konsolosluk, konsolos ile ilgili
consulate
Konsolosluk
Consultancy
düşünce, danışma
Consultant
Danışman, uzman doktor –>consultation: muayene, danışma
Consumerism
Tüketicilik
Consummate
Tam, eksiksiz, mükemmel
Consummation
Tamamlama
Container
kap, hazne
Contamination
Bulaştırma, kirlilik
Contemporary
Aynı zamanda yaşamış, güncel, eş zamanlı şey, yaşıt ,akran
Contempt
Aşağılama, küçümseme, Hor Görme, hakaret
Contemptible
Aşağılama, küçümseme, Hor Görme
Contemptuous
Hor gören, küçültücü
Contend
Iddia etmek, ileri sürmek
To content oneself with
Kendini meşgul etmek, oyalamak
Contented
Memnun, tatmin, kanaatkar, razı
Contention
Çekişme, mücadele, rekabet
Contentious
Çekişmeli, ihtilaflı, kavgacı
Context
Bağlam, sözün gelişi, kaynak, şartlar, durum
The continent
Britanya ve İrlanda haricindeki Avrupa kıtası
Continental breakfast
Mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
Continental breakfast
Mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
Contingency
ihtimal, olasılık, tesadüf, beklenmedik olay
Contingent
olası, muhtemel, şartlı, Topluluk, Grup, heyet, takım, askeri birlik, birim
Continuous
Durmadan devam eden bir şey, zincirleme
Continuity
Devamlılık, süreklilik, akıcılık
Contort
Eğmek, bükmek, çarpıtmak, kıvırmak, saptırmak
Contour
Dış hatlar, çevre, şekil, eş yükselti eğrisi
Contraband
Kaçak mal, kaçakçılık, yasadışı satılan ya da dağıtılan
Contraception
Doğum kontrolü, gebelikten korunma, doğum kontrol hapı
Contract
kısalmak, daralmak, kısaltmak, anlaşma, sözleşme, sözleşme yapmak, anlaşmak, ciddi bir hastalığa yakalanmak
Contraction
Kasılma, çekilme, daraltma ,Hastalık kapma, dilbilgisinde kaynaşmış sözcük
Contractor
Müteahhit, taraf, anlaşmalı taraf
Contractual
Sözleşme, sözleşmeli, sözleşmeden Doğan
Contractual
Sözleşme, sözleşmeli, sözleşmeden Doğan
Contraption
Belirli bir iş için ilginç alet, faydalı alet ya da mekanizma
To be contrary to a rule
Bir kurala uymamak
Contrast
Iki şey ya da iki kişi arasındaki belirgin fark karşılaştırmak kıyaslamak çok farklı olmak çelişmek
By or in contrast
Kıyasla kıyaslayarak karşılaştırıldığında
Contrasting
Çok farklı
Contravene
Karşı çıkmak, başkaldırmak, itiraz etmek –> contravention: kanuna aykırı, ihlal
Contrite
Pişman, pişmanlıktan kaynaklanan
Contritely
Pişmanlıkla, pişmanlıktan kaynaklanarak
Contrition
Pişmanlık
Contrive
Planlamak, tertip etmek –> contrived: suni, yapmacık
Contrivance
Entrika, tertip
Conundrum
bilmece, Kelime Oyunlu bilmece, muamma
Conurbation
Sihirlerin genişleyip birleşmesi, birleşik kent
Convalesce
iyileşmek, toparlanmak (from)
Convene
Toplamak, bir araya gelmek, toplanmak
convenience
Uygunluk, elverişlilik, müsait oluş, yarar, kazanç
convenience food
Hazır yemek
convenience store
Bakkal
convention
Toplantı, kongre, toplanma, ülkeler arasında resmi anlaşma
conventionally
Adetçe
converge
Birleşmek, kavuşmak, yaklaşmak, toplanmak
convergence
Uyum, yakınsama
conversant
Tanınmış, bilinen, bilen, deneyimli
Conversational
Konuşkan, güzel konuşan
Converse
Konuşmak, sohbet etmek, karşı, zıt
Conversion
Değişim, dönüşme, din değiştirme
Convex
Dışbükey, konveks
Conveyance
Nakletmek, Terk
Convict
Mahkum etmek, suçlu bulmak
Conviction
Suçlu bulma, mahkumiyet, inanç, görüş, Haklı olma, kanaat
Convivial
Neşeli, keyifli
Convoluted
Anlaması zor, complex
Convoy
Konvoy, Kafile
Convulsion
Patlama, çırpınma, kasılma, sarsıntı
Cooker
Fırın, ocak, tencere, pişirme kabı
Cookbook
Yemek kitabı
To cool down / off
Serinletmek, soğutmak, yatışmak, sakinleşmek, sakinleştirmek
To keep one’s cool
Serinkanlılığını korumak, sakin olmak
To coop up
Kafeslemek, kapatmak, tıkmak
Cooperative
Yardımcı, yardıma hazır
Coordinate
Koordine etmek, düzenlemek, uyum sağlamak
Coordinator
Planlayıcı, koordinatör
Cop
Polis memuru
Cope
Başa çıkmak, üstesinden gelmek, çare bulmak, uğraşmak
Copier
Fotokopi makinesi
Copious
Bol ,çok, bereketli, AMPLE
Copiously
Bolca , bol miktarda
Copse
Koru ağaçlık çalılık
The copy out
Dikkatlice yazmak, yazarak bir yere geçirmek
Cord
Bağ, ip, sicim, şerit, fitil, kordon
Cordial
Samimi, candan, içten
Cordless
Kablosuz, kordonsuz
Cordon
Kordon, insan dizisi, şerit, Kordon altına almak
Corduroy
Fitilli kadife
Core
Merkez, iç, çekirdeğini çıkarmak, içini çıkarmak
Coriander
Kişniş
Cork
Mantar (şişe için)
Corkscrew
Tirbuşon
From / out of the corner of one’s eye
Bakmadan, gözünün ucuyla
Around / round the corner
Hemen olacak, yakında
To corner the market
Piyasayı ele geçirmek, marketi kontrol etmek
Cornerstone
Temel, esas, kök, kaynak, Öz
Coronet
Kornet, Dondurmalı Külah
Cornflour
Mısır unu
Corny
Modası geçmiş, bayat, çok kullanılan
Coronary
Kalp krizi, kalp ile ilgili
Coronation
Taç giyme töreni
Coroner
Sorgu Yargıcı, şüpheli ölümü araştıran kimse
Corp
Kurum, şirket, Dernek
Corporal
Onbaşı, bedensel, vücutla ilgili
Corporal punishment
Dayak, işkence, dövme
Corporate
Şirkete ait, birleşmiş, toplu
Corps
Kolordu, Birlik, kıta, heyet, topluluk
Corpus
Külliyat, dermece, anapara, gövde
Corral
Büyükbaş hayvanların kapatıldığı Ağıl
Correlate
ilişkili olmak, bağlantı kurmak, ilişkisini ortaya çıkarmak
♥Correspond
Benzemek, karşılığı olmak, uyumak, haberleşmek, yazışmak, mektuplaşmak*
Correspondence
Yazışma, haberleşme
Correspondent
Muhabir, yazışan
Corresponding
Ilgili, benzer, benzeyen, uyumlu
Correspondence course
Mektupla öğretim
Corroborate
Doğrulamak, onaylamak
Corroboration
Onaylama
Corrode
Aşındırmak, yıpratmak, çürütmek, kemirmek, yıpranmak
Corrosion
Korozyon, pas, çürüme
Corrosive
Aşındırıcı, paslandırıcı
Corrugated
Dalgalı, oluklu, kıvrımlı
Corset
Korse
Cosmonaut
Kozmonot, uzay adamı
Cosmopolitan
Kozmopolit, çok uluslu, dünya vatandaşı
Cosmos
Evren, Kainat
Cost
Neden olmak, fiyatında olmak
Cost-cutting
Masrafını azaltma
Cost effective
Maliyet etkinliği olan
Co-star
Başrolü paylaşan oyuncu
Cot
Bebek karyolası, portatif karyola
Cottage
Kır evi, kulübe
Cottage industry
Ev içi üretimi Sanayii
Cotton wool
Ham pamuk, hidrofil pamuk
Couch
Ifade etmek, söylemek, kanepe, sedir, Divan
Couch potato
Kanepe patatesi, Televizyon karşısında çok yemek yiyerek şişmanlayan televizyon hastası
Cough
Itiraf etmek, öksürmek, hastalık
Cough up
Öksürerek çıkarmak, istemeden para vermek
Council
Meclis, kurul, Divan, yönetim kurulu, konsey
Councillor
Meclis üyesi, kurul üyesi
Council Estate
Sosyal Konutlar
Counsel
Avukat, dava vekili, Danışman, nasihat, nasihat etmek, Akıl vermek