D Flashcards
Dab
Silmek, hafifçe dokunmak, küçük parça
Dabble
Bir şeyle amatörce ilgilenmek
Dabble in something
Eğlence olsun diye bir şeyle uğraşmak
Daffodil
Nergis ,Fulya çiçeği
Daffodil
Nergis , Fulya çiçeği
Dagger
Hançer ,Bıçak
Dainty
zarif ,kibar, ince, güzel
Dairy
Mandıra, Sütçü Dükkanı, süt ürünleri, sütten yapılan
Dam
Baraj ,set, kapatmak, geri tutmak
Dame
Kadın, Hatun, kadınlara verilen asalet ünvanı
Dame
Kadın, Hatun, kadınlara verilen asalet ünvanı
Damning
Ezici, aleyhinde, zıt, şiddetle karşı çıkan
Dampen
Nemlendirmek, azaltmak, hafifletmek
Damper
Keyif kaçırıcı şey, soba borusu anahtarı, sesi kısma yarayan araç
dangle
Asılı durmak, sallanmak
dank
Islak , soğuk ve yapış yapış
Dapper
Temiz
daring
Cesur, Cesaret, cesurluk
Daringly
Cesur
Daredevil
gözüpek, Atılgan
to cast a damper on
gayretini kesmek
Darkly
Karanlık, kötü niyetli
Darn
Örerek tamir etmek, konuştuğumuz bir şeyi vurgulamak için kullanılır
Dart
Ok, her yöne doğru koşuşturmak
Dash
Çarpmak, vurmak, atılmak, koşuşturmak, acele ile hareket etmek, fırlama, sıçrama, kısa çizgi, biraz, cüzi miktar, bir tutam
Dashboard
Otoda ön panel, konsol
Dashing
Çekici, canlı, gösterişli, şık
Data
Bilgi, Delil
to cast a damper on
gayretini kesmek
database
veri
data processing
bilgi işlem
date
sosyal görüşme, randevu, gündüz, uyanık bulunan zaman, iş yapılan zaman, tarihini tespit etmek, modası geçmiş görünmek, bir şeyin üzerine tarih yazmak, randevuya çıkmak
dated
tarihi geçmiş
daub
sürmek, sıvamak
daunt
korkutmak, yıldırmak
daunting
korkunç dehşet verici
dauntless
korkusuz, yiğit
dawdle
çok yavaş hareket etmek, ayak sürmek
dawn
tan, şafak, başlangıç, ilk görünüş, zuhur, şafak sökmek, tan ağırmak
day return
1 günlük gidiş dönüş bileti
At Daybreak
Şafak, tan
Daycare
Gündüz bakım
Daydream
Düş kurma, hayal etme, hayallere dalmak
Day-to-day
Günü gününe
Daze
Büyülemek, şaşkınlık
Dazed
Şaşkınlıktan sersemlemiş
Dazzle
Gözü kamaşmak, hayran olmak
Dazzling
Göz kamaştıran
Deadbeat
Borcunu ödemeyen kimse
dead heat
Berabere biten yarış
Deaden
Azaltmak, kesmek, hafifletmek, duygusuzlaştırmak, donuklaştırmak
Dead end
Çıkmaz, çıkış yolu olmayan durum
Deadlock
Açmaz, çıkmaz
Debar
yoksun bırakmak ,engellemek
debase
ayarını bozmak, kıymetini düşürmek
Debauchery
Çapkınlık, ahlaksızlık, ayyaşlık, uçarım
Debilitate
Yormak, takatini kesmek
debit
Borçlandırma, zimmete kaydetme, borç
Debit card
Banka hesabınıza bağlı bir nevi kredi kartı
Debonair
neşeli, nazik, hoş,şirin
debrief
Bir görevliyi görev dönüşü sorguya çekmek
debris
yıkıntı, enkaz, döküntü
debut
ilk, başlangıç, sahneye ilk çıkış
Decadent
Çökmüş, dejenere olmuş
Decadence
Çökme, yıkılış
Decay
çürümek, bozulmak, özelliğini yitirmek
Decay
çürümek, bozulmak, özelliğini yitirmek
Deaf
Ilgisiz, kulak asmayın
Deafen
Kulakları sağır etmek, duymaz hale gelmek
Deal
Ile ilgilenmek, ticaret yapmak, alışveriş yapmak, dağıtmak
Dealer Network
Bayi şebekesi
Dealings
iş, ilişki, bağlantı
Dear
Pahalı
Dearth
Yokluk, kıtlık
The dearth of knowledge
Bilgi kıtlığı
Debacle
çöküş, hezimet
deceitful
Hile dolu, yalan dolan, samimi olmayan
decency
tErbiye Nezaket, incelik
decent
Nazik ,Nezih ,temiz –> decently: Kibarca
decentralize
Tek merkezden idare etmemek, dağıtmak
deception
Hile, aldatma, aldanma
deceptive
Aldatıcı ,düzenbaz
decibel
Insanın duyabileceği en küçük ses birimi, desibel
to decide unanimously
Ittifakla karar vermek
decided
Kararlı, Azimli, kesin
decipher
Yorumlamak, anlaşılması zor metinleri çözmek, anlamak, şifre çözmek
decisive
Kararlı, kesin, kati, azimli
deck
Güverte, donatmak, süslemek