B Flashcards
browbeat
gözünü korkutmak
brunch
sabah ile öğle arası yenen, hem kahvaltı hem öğle yemeği yerine geçen öğün
brunt
darbe, çarpma
brush off
başından savmak
to brush aside
görmezden gelmek
to brush up
bilgiyi tazelemek
brusque
kaba, ters
brussels sprout
brüksel lahanası
brutalize
merhametsizce davranmak, gaddarlaştırmak
brute
kaba, vahşi, zalim, barbarian
to bubble with
bir şey ile dolu olmak
buck
dolar
a fast buck
çabuk / kolay kazanılmış para
buckle
tokayla tutturmak, bükmek
to buckle under
boyun eğmek
bud
gonca, tomurcuk
budding
yeni yetişen, tomurcuk
budge
kımıldatmak, fikrinden caydırmak
budgerigar
muhabbet kuşu
budgie
muhabbet kuşu
buff
bir bez kullanarak cila yapmak
buffer
tampon
buffet
oradan oraya sallamak, tokat, çarpma
buffet car
yemekli vagon
buffoon
palyaço, soytarı
buggy
bebek arabası
bugle
trampete benzer enstrüman, boru
builder
inşaatçı, müteahhit
building site
inşaat alanı
built-in
gömme, yerleşik
bulbous
şişkin, ampul biçiminde
bulge
şişkinlik, çıkıntı, fırlamak
bulimia
obuluk hastalığı
bulimic
oburluk hastalığından muzdarip
bulk
kütle, hacim, büyük kısım
bulky
kocaman, hantal
bulletin
duyuru, haber bülteni (news bulletin)
bulletin board
ilan tahtası
bullhorn
megaphone
bullion
külçe (altın, gümüş)
bullish
fiyatların yükselmesi ümidinde olan
bullock
tosun
bull’s-eye
nişan tahtasının tam ortası
bum
popo, evsiz, dilenci
bumming
otlakçılık yapmak
to bum around
serseri bir hayat sürmek (hang around lazily and idly)
bumblebee
yaban arısı
bumbling
beceriksiz –> skillful X adroit
bumf
okunması veya imzalanması gereken belge
bummer
sıkıcı, tatsız bir şey
bumper
bol, bereketli, tampon
bunch
demet, salkım
bunch up / together
bir araya toplanmak, deste yapmak, dermek
bundle
deste, demet, tomar, desteklemek, sarmak
bung
tıkaç, tıkmak / atmak (not carefully)
bungalow 🏡
tek katlı kır evi
bungle 😟 👀
yüzüne gözüne bulaştırmak
bungling
beceriksiz, acemice iş gören
bunk 🛌
duvara monte edilmiş yatak
bunk beds
ranza
to do a bunk
tüymek
bunker
yer altı sığınağı
buoy
şamandıra
buoy up
moral vermek
buoyant
neşeli, yüzer / batmaz
buoyancy
batmama, canlılık/ neşe
burble
mırıldamak, şırıldamak
bureau
yazı masası, konsol, büro
bureaucracy
bürokrasi
bureaucrat
bürokrat
burgeon
tomurcuklanmak, gelişmeye başlamak
burgeoning
çabuk gelişen
burglarize
hırsızlık yapmak, ev soymak
burgle (v.)
hırsızlık yapmak ev soymak
burly (n.)
güçlü kuvvetli, iri yarı
burn out
(yorgunluk ve stresten) bitmiş tükenmiş, (yangından) tamamen tahrip olmuş
burnished 🎆
parlatmak, cilalamak
burrow
oyuk açmak, tünel kazmak, (tarla hayvanları tarafından açılan tünel
bursar
bir üniversiteveya okulun mali işlerinden sorumlu kimse, muhasebeci
bursary
burs, scholarship
bushy
sık ve gür
business agency
iş bürosu
busk
sokak çalgıcılığı yapmak –> (busker: sokak çalgıcısı)
bus pass
otobüs pasosu
bust
parçalamak, bozmak, göğüs çevresi, büst, broken
bust-up
kavga
bustle
gürültü patırtı, telaş etmek, koşuşturmak
bustling
telaşlı, hareketli, canlı
busy body 👃
başkasının işinde burnunu sokan kimse
butch
erkeksi kadın
butler
kahya
buttercup 🌸
düğün çiçeği
bread and butter
ordinary
to quarrel with one’s bread and butter
kendi bindiği dalı kesmek
buttock 🍑
kalça
buttonhole
düğme iliği
buttress
destek, payanda, ayak, desteklemek
buxom 👧
dolgun / balık etli kadın
to fly before you buy
kapış kapış gitmek
a very good buy
kelepir
buyout
bütün hisseleri satın almak
buzzer
zil
buzzword
teknik anlamı olan bir sözcük
by-election
ara seçim
bygone
geçmişte kalan, eski
bygones
geçmiş, mazi
bypass
çevresinden dolaşmak, kaçmak, çevre yolu
by-product
yan ürün, yan etki
bystander
seyirci, civardaki kişi
byte
bir numarayı ya da harfi gösteren bilgi birimi
byword
atasözü, özdeyiş