C 4 Flashcards
Collection
Derleme, koleksiyon, tahsilat, yığın
Collective
Genel, toplu, ortak
Collectively
Toplu olarak, ortaklaşa
collector
Koleksiyoncu, toplayıcı, yardım toplayan kimse
Collegiate
Üniversitelilere özgü, üniversite ile ilgili
collide
Çarpışmak
colliery
Kömür ocağı
colloquial
Günlük konuşma dilinde
Collude
Gizlice anlaşmak, dolap çevirmek
Collusion
Gizli anlaşma
Colonel
Albay
Colonial
Sömürge, koloni ile ilgili
Color
(müzik) ton
flying colors
üstün başarı
colorless
tarafsız
to color in
boyamak, bir şeyin içini boyamak
colossal
çok büyük, kocaman, muazzam, devasa
Colt
tay, sıpa, küçük at
columnist
köşe yazarı
comb
taramak, tarakla düzeltmek, dikkatlice aramak
combatant
savaşçı
combative
kavgacı, hırçın
combustible
yanıcı
combustion
yanma, tutuşma
column
kolon, sütun, makale
combination lock
şifreli kilit
combined
birleşmiş
Comeback
Dönüş, yeniden ortaya çıkma, eski gücüne ulaşma
come down
Düşüş, gerileme, Hayal Kırıklığı
comet
Kuyruklu yıldız
come about
Meydana gelmek
come across
Rastlamak, izlenim bırakmak
come along
Birlikte gelmek, Eşlik etmek, Ortaya çıkmak
Come around
Uğramak, kabul etmek, kendine gelmek, dediğine gelmek
Come between
iki ya da daha fazla insanın ilişkisine zarar vermek
Come by
Zor bir şeye ulaşmak
Come down on
Yere düşmek, daha düşük olmak, bir kişiyi ya da tarafı tutmak, eleştirmek, cezalandırmak
Come in
Içeri girmek, almak, sağlamak, yaygın olmak
Come on
Başlamak, çalıştırmak, ilerleme kaydetmek, gelişmek
Come out
Var olmak, Ortaya çıkmak, sonuçlanmak
Come over
Uzaktan gelmek, başına gelmek, Yön değiştirmek, ziyaret etmek, görünmek, Ortaya çıkmak, bir mesajı iletmek
Come round
Ziyaret etmek, ayılmak
Come through
Geçirmek, iyileşmek, başarmak, sonuca ulaşmak, farketmek, yükselmek
Come to
Kendine gelmek, ayılmak
A comfort to somebody
Size yardımcı olan kimse, teselli eden kimse
Command
Sorumluluk, hakimiyet, kontrol, komuta, Emir
Commandant
Komutan
Commandeer
El koymak, Askerliğe mecbur etmek, benimsemek, kendine mal etmek
Commanding
Saygın, etkili, mükemmel birinci sınıf, emreden, hükmeden, hakim
Commemorate
Anısını kutlamak, anısına bir şey yapılmak
commence
Başlamak, başlatmak
commencement
Başlangıç, diploma töreni
commend
Takdir etmek, övmek
commendation
Takdir etme, övgü
commensurate
Orantılı, oranlı, uygun, eşit
commentate
Değerlendirmek, yorumlamak
Commerce
Ticaret, iş, alım satım
commercialized
Kar etmek için organize olmuş
commiserate
Acımak, Merhamet etmek, kederini paylaşmak Başsağlığı dilemek
commiseration
Acıma
commissary
Askeri kantin, Büfe, Komiser vekil
commission
Yetki vermek, görev vermek, yetki
commissioner
Yetkili kişi, vekil
commit
Yetki vermek, üstlenmek
commitment
Taahhüt, yüklenme, sorumluluk
Committed
Kendini adamış, zamanını ve enerjisini bir hedef uğrunda vermeye hazır
committee
Komite, Heyet, komisyon, Kurul
commodity
Eşya, mal, hammadde
Common Ground
Ortak zemin
common law
Medeni hukuk
Common room
Dinlenme odası
in common with
Birisiyle ya da bir şeyle aynı şekilde
commonplace
Sıradan, olağan, bayağı
Commonwealth
millet
commotion
Karışıklık, kargaşa, heyecan, ayaklanma, telaş koşuşturma
Commune
Birlikte yaşayan, sahip oldukları işi ve eşyaları paylaşan insanlar grubu
communal
Toplumsal, halkın malı olan, müşterek
communicative
Konuşkan, açık yürekli, söylemeye hazır
Communion
Duygu ve düşünceleri paylaşmak
communiqué
Duyuru, bildiri, tebliğ