L 2 Flashcards
lent
Paskalyadan önce gelen büyük perhiz
Lentil*
Mercimek*
Leotard
Tek parça streç giysi
Leprosy
Cüzzam
Leper
Cüzzamlı insan
Lesser
Daha küçük daha az iki kimse veya nesnenin küçük olanı
lest
Olmasın diye etmesin diye, korkusu ile belki olmaya ki
Let
Izin vermek kiralamak kontrata bağlamak kontraplak kiralamak
Letdown
Duş kırıklığı Hayal kırıklığı kuvvet veya enerjinin azalması
Lethal
Ölümcül tehlikeli ölümü ait
Lethality
Öldürücülük
Lethargic
Uyuşuk Hımbıl
Lethargical
Uyuşuk
Lethargically
Uyuşuk bir şekilde
Lethargy
Uyuşukluk
Letterbox
Posta kutusu
Lettering
Yazı hat yazma harfler
lettuce
Salata marul
letup
Azalma dinMe durma
Leukemia
Kan kanseri lösemi
Level
Yatay ufka paralel düz dengeli muntazam eşit aynı derecede aynı seviyede seviye derece yükseklik düzleştirmek, eşitlemek yıkmak yerle bir olmak
Level crossing
Demiryolu geçidi, hemzemin geçit
Level headed
Sağduyulu mantıklı, akılcı aklı başında dengeli
lever
Hareket ettirmek kol manivela
Leverage
Kol mekanizması, manivela düzeni
Levitate
Havaya kaldırmak havaya kalkmak havada durmak
Levitation
Havaya kaldırma havaya kalkma
Levy
Toplanan vergi gelir mecburi olarak toplama, zorla toplamak , haczetmek
To Levy war on
Birine veya bir ülkeye savaş açmak harp ilan etmek
Lewd
Şehvet düşkünü açık saçık azgın müstehcen
Lexical
Bir dilde kelimelere aiti sözlüğe ait
Lexicon
Sözlük
Liable***
Sorumlu, hassas, ihtimal dahilinde olan***
Liability**♦
Sorumluluk mesuliyet**♦
liaise
Birlikte çalışmak birbirine bilgi akışı sağlamak
Liaison
Irtibat bitişme rabıta
Liaison officer
Irtibat subayı
Libel
Iftira etme Hakaret etme onur kırıcı yazma
Libellous
Iftira niteliğinde karalayıcı
Liberalize
Liberalleştirme serbestleştirme
Liberalization
Liberalleştirme
Liberate
Serbest bırakmak azad etmek salıvermek
Liberating
Serbest bırakma
Liberator
Kurtarıcı Azad eden kimse
Liberation
Kurtuluş
National Liberation movement
Ulusal özgürlük hareketi
Liberated
Serbest bırakılan
Liberty of conscience
Vicdan hürriyeti
Liberty of press
Basın özgürlüğü
Civil liberty
Şahsi Hürriyet veya masumiyet
Libido
Din hürriy şehvet Libido –> libidinous: Şehvet düşkünü nefsinin peşinden giden
Librarian
Kütüphaneci, kütüphane çalışanı
License
Ruhsat ehliyet lisans yetki vermek izin vermek ruhsat vermek
Licensed
Imtiyazlı lisanslı
License plate
Araç plakası
Lichen
(bitki) liken, yosun
Lick
Galip gelmek yenmek yalamak, az miktarda –> the wall needs a lick of paint
To lick one’s boots
El etek öpmek dalkavukluk yapmak
Licorice
Meyan kökü
Lid
Kavanoz şişe kapağı göz kapağı
Lie
Yalan söylemek uydurmak, kaçamaklı cevap vermek, yatmak uzanmak kalmak, bulunmak, mevki yatış
Lie down
Kısa süreli dinlenme
lie-in
Yatak keyfi
lieu
yer mekan
In lieu of
Yerine bedel olarak
Lieutenant
Teğmen —> lieutenant colonel: Yarbay
Lieutenant General
Tuğgeneral
Lifebelt
Cankurtaran yeleği
Lifeboat
Tahliye sandalı Cankurtaran botu
Lifebuoy*
Cankurtaran simidi*
Lifeguard
Cankurtaran
Life jacket, Life vest*
Cankurtaran simidi*
Lifelike
Canlı gibi gerçek gibi
Lifeline
Bir kişi için yaşamsal öneme sahip şey, nesne
Lifesaver
Cankurtaran
Life-saving
Hayat kurtaran
Life-size, life-sized
Doğal büyüklükte
Life support system*
Hastanelerde yaşam destek ünitesi*
Life threatening
Yaşamsal tehdit hayati tehlike
Lift
Yukarı kaldırmak iptal etmek aşırmak hırsızlık yapmak asansör yükselme kaldırma
Ligament
bağ, lif , kiriş
light
Ampul lamba Avize Aydınlatma kaşık vermek canlandırmak parıldamak yakmak yanmak Alev almak tutuşmak, hafif aydınlık ışıklandırılmış açık renk beyazlamış hafif ağırmış başı dönmüş neşeli sersem önemsiz sığ az yüzeysel
Travel light
Az eşya ile yolculuk yapmak
Lightness
Hafiflik çabukluk açıklık neşeli keyifli Lig
Light bulb
Ampul lamba
Lightening
Azaltma yük hafifletmeye geminin yükünü azaltma renk açma beyazlatma
Lighter
Çakmak
Lightheaded
Sersem başı dönmüş Şaşkın Uçarı
Lighthearted
Kaygısız endişesiz neşeli
Lightning conductor
Paratoner
Lights
Hayvan akciğeri
Lightweight
Hafif, yükte hafif, sporda hafif siklet
Likeable
Hoşa giden hoş sevimli sempatik
Likelihood
Olasılık ihtimal
Likely
Muhtemelen galiba
Like-minded
Hemfikir aynı görüşte
liken
-e benzetmek, benzerlik bulmak
Likeness
Benzer benzeyiş benzerlik resim suret kılık tasvir
Likewise
Keza aynı şekilde ve yine bunun gibi
Liking
Sevme ilgi alaka düşkünlük
Lilac
Leylak ağacı veya çiçeği, leylak rengi Eflatun
Lilt*
Kıvraklık oynak hava hareketli Ezgi*
Lilting
Hareketli oynak Kıvrak
Lily
Zambak
limb
Uzun kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı uzuv,
limb from
tamamen parçalanmış , lime lime
Limbo
Belirsizlik durumu
Lime
Kireç misket limonu Ihlamur ıhlamur ağacı üzerine kireç dökmek
Lime pit
Kireç kuyusu
Slaked lime
Sönmüş kireç
Limestone
Kireçtaşı
Limelight*
Ilgi odağı*
Limerick
Nükteli şiir
Limp**
Gevşek yumuşak güçsüz zayıf topallamak aksayarak yürümek aksaklık topallık
Limply
Gevşekçe
Linchpin
Hayati önemi olan kişi ya da şey önemli kimse
Line
Saf sıra çizgi hat dizi ana hat taslak işaret birleşme çizgisi bağlantı yeri sınırı Hudut, uç, bölme Taksim ayırma iz boru kablo hat altına çizgi çekmek bir sıraya koymak sıralanmak sıraya girmek
Linear
Doğrusal çizgisel çizgilerle ilgili
lined
Astarlı çizgili buruşuk
linen
keten kumaş yatak takımı ve masa örtüleri
liner
Büyük yolcu gemisi
linesman
Yan hakem çizgi hakemi
linger
Ayrılmamak gitmemek oyalanmak ağırdan almak
lingerie
Bayan iç çamaşırı gecelik
lingering
Uzun zaman devam eden, uzayan
lingo
Anlaşılmaz dil bir meslek Grubuna ait dil, jargon
Linguistics
Dil eğitimi
lining
Astar astarlama
link
Zincir bağlantı halka zincirlemek birbirine bağlamak birleştirmek
linking verb
Özneyi tümlece bağlayan fiil
Linkage
Iki şey arasındaki bağlantı bağlama
Linoleum
Yer muşambası
lint
Hidrofil pamuk Yarap ama
lioness
Dişi aslan
lippy
Kaba yüzsüz Arsız küstah
lip-read
Dudak hareketlerinden okumak
lip-reading
Dudak hareketlerini okumak
lip service
Yapmacık saygı, sözde bağlılık
liquidate
Tasviye etmek bir iş bir yerini kapatmak
liquidation
Tasviye işi kapatma
Liquidize
Ezmek suyunu çıkarmak
Liquidizer*
Katı meyve suyu sıkacağı*
liquor
Sert alkollü içki
Liquor store
Alkollü içki satan dükkan
Lisp
Pelteklik peltek peltek konuşmak
Listing
Listeleme
Listless
Kayıtsız ilgisiz
Listlessly
Kayıtsızca
Listlessness
Kayıtsızlık neşesizlik
lit
light fiilinin geçmiş zaman ve 3, hali
litany
Uzun ayin dualar etme
liter
Litre
Literacy
Okuryazarlık okuyup yazma
Literal
Harfi harfine kelimesi kelimesine, hakikate uygun
Literate
Kültürlü bilgili okumuş bilgi sahibi
lithe
Esnek kolay eğilip bükülebilen, Kıvrak
Lithesome
Kolay eğilip bükülebilir
Litheness
Kolay eğilip bükülebilir elastikiyet
Litigation
Dava yasal işlem dava açma
Litter
Döküntü çerçöp kedi ve köpek gibi hayvanların bir defada doğurduğu yavrular karmakarışık etmek dağıtmak saçmak dağılmak, ( kedi ve köpek) doğurmak
A little
Yetersiz
Little finger
Serçe parmak
Livelihood
Geçim rızık geçinme
Lively
Canlı neşeli parlak Hayatla barışık, hevesli cesaretle
Liven
Canlandırmak neşelendirmek canlanmak neşelenmek
Livestock
Çiftlik hayvanları Köylü’nün beslediği hayvanlar
Livid
Öfkeli Öfkesi kabarmış
load
Yük ağırlık, Kargo, yüklemek yükletmek doldurmak fotoğraf makinasına film doldurmak silah doldurmak
Loaded
Dolu silah, çok zengin
Loaf
Ekmek somunu, somun, aylaklık etmek tembellik etmek boş şeylerle oyalanmak
Loan
Ödünç verme ödünç alma borçlanma kredi kullanma borç vermek ödünç vermek avans vermek –> loan shark: tfeci
Loath
Isteksiz olma gönüllü olma mı
Loathe
Iğrenmek tiksinmek nefret etmek dayanamamak
Loathsome
Tiksindirici nefrete layık iğrenç
Loathing
Nefret
L o a t h i n g l y
Nefretle
Loathsomely
Nefret edilecek surette
Loaves
loaf kelimesinin çoğulu
LOB
Topa aşağıdan yukarıya doğru kavis çizecek biçimde vurmak
Lobby
Antre bekleme odası koridor kulis kulis alalım da bekleyen kimseler kulis faaliyeti, kulis ve lobi faaliyetlerinde bulunmak
Lobe
Yuvarlak çıkıntı, lob
Lobster eyed
Patlak gözlü
Lobster Pot
Istakoz sepeti
Local
Mahalli yöresel dar sınırlı yerli kişi , Her istasyonda Duran Banliyö treni lokal
Local time
o bölgeye ait saat dilimi zaman
Locally
Bölgesel olarak mahalli olarak
Localized
Dar bir yerle sınırlı kısıtlı
Locality
Yer Mahal semt mekan
Locate
Yerleştirmek yerini tayin etmek uygun yer Saptamak bir yere koymak
On location
Stüdyo dışında yapılan firmaya televizyon çalışması
loch
iskoçya’da lake kelimesinin yerel kullanımı
lock
Kilit kilitleme kilitle şey örgü saç filesi kurdele bant kilitlemek kapamak kenetlemek kolu
Locker room
Sporcuların elbise ve aletleri için dolaplı oda
Locksmith
Çilingir anahtarcı
Locket
Madalyon
Locust*
Çekirge*
Lodge
Ufak ev tatil evi bahçıvan kulübesi Loca toplanma yeri, geçici olarak oda vermek misafir etmek yerleştirmek konuk olmak, sabit leşmek sabitleştirmek
Lodger
Kiracı pansiyoner
Lodging
Pansiyon kiralık oda
Loft
Çatı arası çatı arasında oda, topu yükseğe fırlatmak
Lofty
Yüksek çok büyük devasa çok yüksek fikir azametli, Mağrur kibirli gururlu tepeden bakan