I 4 Flashcards
Interactively
Karşılıklı
Intercept
Alıkoymak önlemek engel olmak durdurmak yakalamak
Interchangeable
Birbiriyle değiştirilebilir
Interchangeably
Değiştirilebilir
Intercom
Diyafon dahili telefon
Intercontinental
Kıtalararası
Intercourse
Ülkeler arası görüşme bağlantı kişiler arası konuşma görüşme bağlantı, cinsel ilişki
Interdependent
Birbirine bağlı bağımlı
Interdependence
Bağlılık dayanışma
Interest
Menfaat kar kazanç faiz pay, ilgilendirmek merakını uyandırmak alakadar etmek eğlendirmek ilgili olmak
Interest rate
Faiz oranı
Interface
Kesişim noktası
Interfere
Müdahale etmek araya girmek karışmak
Interference
Karışma araya girme engel sataşma
Interim
Geçici idareten kısa süreli, zaman aralığı geçici düzenleme
Interject
konuşmada Araya girmek
Interjection
Ünlem Nida
Interlock
Birleştirmek eklemek kenetlemek
Interlude
Ara gösteri ve konserlerde verilen ara zaman
Intermarry
Başka ırk veya kültürden biriyle evlenmek
Intermarriage
Yabancı ile evlenme, akraba evliliği
Intermediary
Aracı arabuluculuk eden
Intermediate
Ara orta orta düzeyde aradaki arabulucu
Interminable
Bitmez Tükenmez sıkıcı
Interminably
Bitmez tükenmez bir şekilde sıkıcı bir şekilde
Intermission
Kısa aramalar
Intermittent
Ara ara devamlı olmayan kesintiler
Intermittently
Aralıklı olarak kesik kesik
Intern
Stajyer doktor, staj yapmak, hapse atmak tutuklamak
Internal
Içe ait dahili madde içinde bulunan, içten (his, duygu), r organizasyon içinde yer alan bir ülke içindeki işlere ait dahili İç İşleri –> internally: içten
Internet business
Internet yoluyla yapılan ticaret
Interpersonal
Kişiler arası
Interplay
Karşılıklı etkileşim
Interpretation
Çeviri tercüme
Interrelated
Birbiriyle ilişkili birbirine bağlı
Interrogate
Sorgulamak sorguya çekmek
Interrogative
Sorgulayıcı meraklı, gramerde soru hali
Intersect
Kesişmek birleşmek
Intersection
Kesişme kavşak
Intersperse
Dağıtmak serpmek
Interspersed
Şuraya buraya dağılmış dağınık karışık
Interstate
Eyaletler arasındaki otoban, eyaletler arası
Intertwined
Birbirine sarılan
Interval
Aralık fasıla müddet ara zaman
Intervene
karışmak araya girmek aracılık yapmak nüfuzunu kullanmak
Intervention
Araya girme müdahale arabuluculuk
Intervening
Müdahaleci
Interviewee
Başvuran kimse görüşme yapılan kimse
Intestine
Bağırsak
Intestinal
Bağırsaklara ait
Intimidate
Tehdit etmek korkutmak sindirmek yıldırmak gözünü korkutmak
Intimidation
Gözdağı verme
Intolerable
Dayanılmaz çekilmez
Intolerance
hoşgörüsüzlük
Intonation
Konuşma sırasında sesin yükselip alçalması
Intoxicated
Sarhoş kendinden geçmiş uyuşmuş
Intoxicating
Alkollü
Intractable
Inatçı dik kafalı Zorlu
Intranet
Iç ağ, kurum içi bilgisayar ağı
Intransigent
Uzlaşmaz uzlaşması imkansız Sabit fikirli
Intransigence
Uyuşmazlık inatçılık
Intransitive**
Nesne almayan fiil, geçişsiz
Intravenous**
Damardan damar içinden
Intravenously
Damardan