D 2 Flashcards

1
Q

Desperation

A

Umutsuzluk, her şeyi göze almak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Despicable

A

Adi, değersiz, alçakça, canice

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Despicably

A

adice, alçakça

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Despise

A

Yukarıdan bakmak, değersiz görmek, insan yerine koymamak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Despondent

A

çaresiz, kederli

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Despondently

A

Çaresizlik, umutsuzluk içerisinde

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Despot

A

Diktatör, Zalim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Destabilize

A

Yerinden oynatmak, dengesini veya düzenini bozmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Destine

A

Tahsis etmek, tayin etmek, ayırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Destined

A

Yönlendirilmiş, alnında yazan

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Destitute

A

Yoksun, muhtaç, Mahrum

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Detach

A

Ayırmak, çözmek, sökmek, sökülmek, çıkmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Detail

A

Detaylı bilgi vermek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Detail

A

Detaylı bilgi vermek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Detain

A

Durdurmak, engel olmak, gözaltına almak, alıkoymak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Detente

A

Ülkeler arası ilişkilerde gevşeme, yumuşama

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

detention

A

Tutukluluk, hapsetme, izinsizlik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Deter

A

Caydırmak, yıldırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Deterrent

A

Caydırıcı şey, engelleyici

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Determiner

A

Niteleyici sözcük, belirteç

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Detonate

A

Patlatmak, patlamak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Detonator

A

Patlayıcı maddeyi ateşleyen şey, fünye, fitil

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Detour

A

Geçici yol, dolambaçlı yol

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Detract

A

Eksiltmek, azaltmak, küçük düşürmek, alçaltmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Detriment
Zarar, ziyan, hasar
26
Devalue
Paranın değerini düşürmek, devalüe etmek
27
Devastate
Harap etmek, tahrip etmek
28
Devastating
Harap edici, müthiş
29
Deviant
Sapkın, normal davranışın dışında, sapık
30
Deviate
Sapmak, ayrılmak
31
Deviation
Sapma, ayrılma
32
Device
Marifet, ustalık
33
Devilish
şeytani ama çekici
34
Devious
Dolambaçlı, dolaşık aldatıcı
35
Devise
Icat etmek, tertip etmek
36
Devoid
Boş, yoksun, Mahrum
37
Devolve
Devretmek, intikal ettirmek
38
Devour
Bir solukta okumak, iştahla yutmak, mideye indirmek
39
Dew
çiy, şebnem
40
Dexterity
El becerisi, El çabukluğu, Hüner marifet
41
Diabolical
Şeytanca, şeytani
42
Diabolical
Şeytanca, şeytani
43
Diagnosis
Tanı, teşhis
44
Diagonal
Üçgenin geniş eğik açısı, çapraz --> diagonally: çapraz olarak
45
Diagram
Şema, resim, şekil, diagram, bir şeyin şeması, telefon dağıtım şeması
46
Dial
Saat veya bir ölçümü gösteren numaraların olduğu kadran, radyo ve televizyon gibi cihazlarda çalıştırmak veya sesini yükseltmek amacıyla bulunan düğme, telefon numarası çevirmek
47
Diameter
çap
48
Diametrically
Çap boyunca, tamamen, tümüyle, zıt olarak
49
Diarrhea
Ishal
50
Dice
Zar şeklinde doğramak, kesmek
51
Dicey
Riskli, şüpheli, *şansa kalmış*
52
Dichotomy
Ikiye ayrılmak, çatallanma, iki karşıt gruba bölünme
53
Dictate
Zorla kabul ettirmek, emir vermek
54
diction
Kelime seçimi, telaffuz, ifade yöntemi, kelimeleri konuşma ve yazmada tarz
55
Die away
Gürültü patırtının yavaş yavaş kesilmesi, Azalmak
56
Die down
Alev - Ateş - yangının azalması, sönmeye yüz tutmak, fırtınanın dinmesi
57
Die back
ağacın ya da bitkinin yukarıdan köke doğru kuruması
58
die off
Teker teker ölmek
59
Die out
Ortadan kalkmak, yok olmak
60
Diehard
inatçı, tutucu kimse
61
Dietary
Tüketilen Günlük besin ile ilgili, rejime ait
62
Differ
Farklı düşünmek, anlaşamamak, farklı olmak, ters düşmek
63
Differential
ayrımsal, kademeli, gradual, progressive, ayrımcı, discriminatory, farklı olan, değer farkı, türev alma
64
Differential
ayrımsal, kademeli, gradual, progressive, ayrımcı, discriminatory, farklı olan, değer farkı, türev alma
65
Diffuse
Yaymak dağılmak neşretmek dökmek
66
To be diffused
Neşr edilmek
67
Dignified
Ağırbaşlı, asil
68
Diligence
Dikkat özen ihtimam sebatlı çalışma
69
Dim
Loş sönük belli belirsiz müphem karartmak donuklaştırmak bulandırmak
70
Dime
10 cent
71
Diminutive
Ufak Mini ufacık küçük ufaltma ifadesi içeren
72
Dimmer
Elektrik azaltıcı kısıcı
73
dinghy
Sandal açık bot, kayık
74
Dinner service
Yemekli davet
75
Diffident*
Mahçup, çekingen, utangaç
76
#Diffidence#
Utangaçlık, çekinme
77
Diffuse
Yaymak, dağılmak, neşretmek, dökmek
78
Direct
Idare etmek Tanzim etmek emretmek yönlendirmek amaçlamak göstermek dürüst tam, durmaksızın direkt olarak
79
Diffusion
Difüzyon, yayınım
80
dig
Dürtmek, kafa yormak, arkeolojik kazı, iğneli Taş
81
Disapproval
Onaylamama, Kınama
82
Digs
Yerleşim birimleri, pansiyon
83
Digest
Üzerinde düşünmek, kafa yormak, özetlemek, kısaltmak, özet, Hülasa, sindirmek
84
Discharge
Geminin yük boşaltması, Topla tüfekle ateş etmek, işten çıkarmak, vücuttan cerahat akmak, borç ödemek, ateş etme, ihraç, izin
85
Disciplinarian
Disiplin yanlısı kişi, sert idareci
86
Disclaim
Inkar etmek, reddetmek, benimsememek, izin vermemek
87
Dignify
Şeref vermek, itibar etmek, şereflendirmek
88
▼Dignitary▼
Mevki sahibi, Kodaman
89
Dignity
Kıymet, değer, itibar, Şere,f asalet
90
Digress
Konudan ayrılmak, konu dışına çıkmak
91
Digression←
Konu Dışı söz, ara söz
92
♥Dyke, dike♥
Hendek, su yolu, set, bent
93
**Dilapidated**
Bakımsızlıktan harap, dökülen, tahrip edilmiş
94
▬Dilate▬
Genişlemek, genişletmek, Büyümek, büyütmek
95
Diligent
Çalışkan, gayretle, dikkatli, kapasiteli, verimli
96
Diligence*
Dikkat, özen, ihtimam, sebatlı çalışma
97
•dill•
Dereotu
98
Dilute
Sulandırmak, su katarak inceltmek, hafifletmek
99
Dim
Loş, sönük, belli belirsiz, müphem, karartmak, donuklaştırmak, bulandırmak
100
Dimly
Loşça, belirsizce
101
Dimension
Derinlik ve genişlik gibi boyutlardan her biri, çap, hacım
102
Diminutive
Ufak, Min,i ufacık, küçük, ufaltma ifadesi içeren*
103
Dimmer
Elektrik azaltıcı, kısıcı
104
Din♣
Gürültü, patırtı, şamata
105
Dine
Ziyafet vermek, yemeğe davet etmek, akşam yemeği yemek
106
dinghy
Sandal, açık bot, kayık
107
dingy
Kirli, karanlık, sönük
108
Dip
Batırmak, batmak, dalmak, ıslatmak, dalma, batma, bir şey batırılacak sıvı
109
diphtheria
Kuşpalazı, difteri
110
Dire♦
Dehşetli, korkunç, müthiş
111
Direct
Idare etmek, Tanzim etmek, emretmek, yönlendirmek ,amaçlamak, göstermek, dürüst, tam, durmaksızın, direkt olarak
112
Directness
Dürüstlük, doğruluk, açıklık
113
Directive
Talimat, direktif, yönerge
114
Directly
Derha,l direkt, doğrudan doğruya, hemen
115
Director
Müdür, yönetici, direktör, yönetmen
116
Directory
Rehber, dizin
117
Direct speech
Dolaysız söz, açık ve net konuşma
118
Disagreeably
Çirkin biçimde, aksi biçimde
119
Disallow
Resmi olarak men etmek, inkar etmek, reddetmek, engel olmak
120
Disapprove
Onaylamamak, tasdik etmemek, uygun görmemek
121
Disarm
Silahtan arındırmak, zararsız hale getirmek
122
disarrange
Düzenini bozmak, karıştırmak
123
Disarray
Düzensizlik, kargaşa, dağınıklık
124
Disassociate
Ayırmak, ayrıştırmak, birbirinden ayrılmak
125
Disband
Bir organizasyonu veya idari yapıyı dağıtmak, dağılmak
126
Discard
Elden çıkarmak, atmak
127
Discern
Ayırt etmek, farkına varmak, idrak etmek, anlamak
128
Discerning
Anlayışlı, Zeki
129
Discernment
Anlayış, seziş
130
Discharge
Gemi yükü boşaltmak, top veya tüfekle ateş etmek, işten çıkarmak, vücuttan cerahat akmak, ateş etmek, ihraç, izin
131
Disciplinarian
Disiplin yanlısı kişi, Sert
132
Disclaim
Inkar etmek, reddetmek, benimsememek, izin vermemek
133
Disclaimer
Yalanlama, tekzip
134
Disclose
Alenen beyan etmek, göstermek, keşfetmek
135
discontinued
Kesme geride bırakmak yarı yolda bırakmak
136
Discord
Uyumsuzluk fikir ayrılığı ahenksizlik
137
discourse
Ciddi ve ayrıntılı bir Konuşma veya yazı, söylev Nutuk
138
discredit
Itibardan düşürmek güvenmemek, | Inanmamak
139
discreet
Akıllı ihtiyatlı tedbirli ileri görüşlü
140
disdain
Hafife almak küçümsemek tenezzül etmemek reddetmek--> to disdain to do something: Bir şeyi yapmaya tenezzül etmemek
141
disembodied
Bedenden ayrılmış, ruh, Ruhani
142
disentangle
Açmak çözmek çözülmek açılmak dolaşıklığını gidermek
143
disfavor
Gözden düşmek, hoşlanma mı
144
disgrace
Ayıp yüz karası Rezalet utanç, gözden düşmek itibardan düşürmek rezil etmek
145
disgraceful
Rezil utanç verici
146
disgracefully
Rezilce
147
disguise
Değiştirmek gizlenmek saklamak, tanınmamak için giyilen elbise veya kıyafet
148
to put on a dish
Sofra tabak koymak, en sevilen yemek
149
crooked
Dolandırıcı, sahtekar
150
dishonor
Yüz karası utanç kaynağı şerefini lekelemek
151
dishonor
Yüz karası utanç kaynağı şerefini lekelemek
152
Dish towel
Bulaşık kurulama bezi
153
Disillusion
Hayal kırıklığına uğratmak bir kimseye düş kırıklığı yaşatmak
154
Disillusionment
Düş kırıklığı
155
Disincentive
caydırıcı faktör engel mani
156
Disjointed
Ek yerinden çıkmış, darmadağın, dağınık
157
Disk jockey
disjokey
158
Dislocation
Çıkık, çıkık kemik
159
Dismay
Perişan etmek dehşete düşürmek, dehşet korku
160
Dismember
uzuvları bedenden ayırmak, parçalara ayırmak
161
Dismissal
Işten çıkarma işten çıkarılma, davayı reddetme
162
Dismissive
hafife alan, dikkate değer bulmayan
163
sack
Kovmak işten çıkarmak
164
Dismount
Bisikletten ya da binek hayvanın dan inmek veya indirmek, sökmek
165
Disordered
düzensiz, akıl hastası
166
Disorganized
Altüst karmaşık , düzensiz
167
Disoriented
Bir kimsenin aklını yolunun şaşırtmak, bilincini | şaşırtmak
168
Disorienting
kafa karıştıran
169
Disorientation
yönlendirilememe, çözülme, rota dışı hareket, çevreyi tanımama, yönelim bozukluğu
170
Dispensary
Revir Sağlık Ocağı Dispanser
171
Dispense
Dağıtmak, ilaç reçetesini hazırlamak
172
Dispensation
dağıtma Bölge İdare, içinden bir şey aldığınız makine
173
Disperse
Saçmak yaymak yayılmak dağılmak dağıtmak
174
Dispirited
Kederli cesareti kırık
175
Displeased
Canı sıkkın asabi, gücenmiş
176
Disposed
Istekli eğilimli niyetli
177
Disposition
eğilim Yaradılış Mizaç tertip
178
Disproportionate
Orantısız ölçüsüz
179
Disproportionately
orantısız şekilde
180
Dispute
Tartışmak münakaşa etmek, karşı koymak reddetmek itiraz etmek, kavga mücadele
181
Disqualify
Yetkisini elinden almak, ceza olarak oyun oynamaktan men etmek, yetersiz bulmak diskalifiye etmek
182
Disqualification
Yetkisini Elinden alma diskalifiye etme
183
Dissent
Aynı fikirde olmamak, muhalif, karşı koyma, ihtilaf Ayrılık
184
Dissertation*
tez (university)
185
Dissident
Muhalif, karşı koyan itiraz eden kimse
186
Dissociate
Ayırmak, daire olarak düşünmek ayrıştırmak ayrışmak birbirinden ayrılmak
187
dissolution
Sona erme bir anlaşmayı fesh etme, eritme, erime