TBC İLAÇLARI Flashcards
Tüberküloz Tedavisinin Amaçları
■ Kür sağlamak ■ TBC’a bağlı ölüm ve sekelleri önlemek ■ Nüks gelişimini önlemek ■ Toplumda enfeksiyonun yayılmasını önlemek ■ İlaç direnci gelişimini önlemek
*** 1-Kombine ilaç kullanılmalıdır. * 2-İlaçlar düzenli kullanılmalıdır. * 3-İlaçlar yeterli süre kullanılmalıdır
Tedavi Rejimleri
TBC hastalarında 1970-1980’lere kadar, 2 ay streptomisin, etambutol ve izoniazid, devamında da 16 ay izoniazid ve etambutol olmak üzere toplam 18 ay tedavi uygulanıyordu. Rifampisinin tedaviye girmesi ile tedavi süreleri belirgin olarak kısaldı.
* Rifampisin (RİF) eklenince tedavi süresi 9 aya inmektedir; Pirazinamid (PZA) varlığında izoniazid ve rifampisin ile birlikte 6 ay tedavi yeterlidir.
* Ülkemizde olduğu gibi, İzoniazid direncinin yüksek olduğu yerlerde başlangıç fazında dört ilaç kullanılmalıdır. İdame fazında en az iki ilaç kullanılmalıdır.
* Bu tedavide ilaçların düzenli olarak ve yeterli süre kullanılması çok büyük önem taşımaktadır, aksi halde, ilaç direnci ve tedavi başarısızlığı ortaya çıkmaktadır.
TBC İlaçları
- İzoniazid * Rifampisin * Etambutol * Pirazinamid * Streptomisin * Para amino salisilik asit * Etionamid
Florokinolonlar Sikloserin Makrolidler Klofazimin Rifabutin Kanamisin Amikasin Kapriomisin Viomisin
- İzoniazid
- İzoniazid halen mevcut olan antitüberküloz ilaçların en güçlüsüdür. Klinik dozlarla oluşan konsantrasyonlarda inaktif basiller üzerinde bakteriyostatik, hızlı çoğalanlar üzerinde bakterisid etki yapar.
- Ayrıca makrofajlar ve kazeöz lezyonlar içine girebilmesi, iyi absorbe edilmesi, kolay alınması ve ucuz olması bu ilacı en önemli antitüberküloz ilaç yapar.
- İzoniazid mikobakterilerde ileri derecede morfolojik değişiklikler meydana getirir. Bakterinin aside dayanıklı olma özelliği kaybolur.
- Kaviter lezyonlar içinde ekstrasellüler olarak bulunan ve hızlı çoğalan mikobakteriler üzerinde özellikle etkilidir. Ayrıca hücreler içine kolayca girebildiğinden makrofajlar içindeki mikobakteriler üzerinde kültür ortamındakiler kadar etkilidir.
- İzoniazid, mycobacterium tuberculosis ’ten başka bakteriler üzerinde antibakteriyel etki yapmaz. Bu nedenle çok dar spektrumlu bir ilaçtır.
*bakteri içine giren izoniazid orada bir peroksidaz’ın etkisi altında hidrazin ve izonikotinik aside dönüşür. Bu madde bakteride nikotinik asidin antimetaboliti olarak etki yapar ve bir koenzim A türünün sentezini bozar. Sonuçta hücrede hidrojen peroksid yıkımı yapılamaz ve fazla miktarda biriken bu madde letal etki yapar.
*İzoniazid mide-barsak kanalından çabuk ve tama yakın absorbe edilir, biyoyararlanımı yaklaşık olarak %90’dır. - Tiramin reaksiyonu yapar.
- Karaciğerde N-asetillenmek ve kısmen de izonikotinik aside dönüşmek suretiyle metabolize edilir.
- İzoniazid oral ve parenteral olarak uygulanabilir.
- İzoniazid’in erişkinlerdeki günlük olağan dozu maksimum 300 mg olmak üzere, 5 mg/kg’dır.
**İzoniazid’in toksik etkileri profilaktik piridoksin tedavisi ve hastanın dikkatli bir şekilde izlenmesi ile azaltılabilir. - Hepatit yapabilirler.
- Tüberküloz proflaksisinde kulanılırlar.
- Sistemik lupus eritematosus yapabilirler.
- Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliğinde hemolize neden olabilirler.
- İzoniazid
- İzoniazid halen mevcut olan antitüberküloz ilaçların en güçlüsüdür. Klinik dozlarla oluşan konsantrasyonlarda inaktif basiller üzerinde bakteriyostatik, hızlı çoğalanlar üzerinde bakterisid etki yapar.
- Ayrıca makrofajlar ve kazeöz lezyonlar içine girebilmesi, iyi absorbe edilmesi, kolay alınması ve ucuz olması bu ilacı en önemli antitüberküloz ilaç yapar.
- İzoniazid mikobakterilerde ileri derecede morfolojik değişiklikler meydana getirir. Bakterinin aside dayanıklı olma özelliği kaybolur.
- Kaviter lezyonlar içinde ekstrasellüler olarak bulunan ve hızlı çoğalan mikobakteriler üzerinde özellikle etkilidir. Ayrıca hücreler içine kolayca girebildiğinden makrofajlar içindeki mikobakteriler üzerinde kültür ortamındakiler kadar etkilidir.
- İzoniazid, mycobacterium tuberculosis ’ten başka bakteriler üzerinde antibakteriyel etki yapmaz. Bu nedenle çok dar spektrumlu bir ilaçtır.
*bakteri içine giren izoniazid orada bir peroksidaz’ın etkisi altında hidrazin ve izonikotinik aside dönüşür. Bu madde bakteride nikotinik asidin antimetaboliti olarak etki yapar ve bir koenzim A türünün sentezini bozar. Sonuçta hücrede hidrojen peroksid yıkımı yapılamaz ve fazla miktarda biriken bu madde letal etki yapar.
*İzoniazid mide-barsak kanalından çabuk ve tama yakın absorbe edilir, biyoyararlanımı yaklaşık olarak %90’dır. - Tiramin reaksiyonu yapar.
- Karaciğerde N-asetillenmek ve kısmen de izonikotinik aside dönüşmek suretiyle metabolize edilir.
- İzoniazid oral ve parenteral olarak uygulanabilir.
- İzoniazid’in erişkinlerdeki günlük olağan dozu maksimum 300 mg olmak üzere, 5 mg/kg’dır.
**İzoniazid’in toksik etkileri profilaktik piridoksin tedavisi ve hastanın dikkatli bir şekilde izlenmesi ile azaltılabilir. - Hepatit yapabilirler.
- Tüberküloz proflaksisinde kulanılırlar.
- Sistemik lupus eritematosus yapabilirler.
- Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliğinde hemolize neden olabilirler.
Rifampisin (Rifampin)
- Tüberküloz tedavisinde izoniazid’den sonra ikinci önemli ilaçtır.
- Gerek hücre dışındaki ve gerekse hücre içindeki mikobakterilere bakterisid etki yapar.
- Mikobakterilerin RNA polimeraz enzimini inhibe eder.
- Direnç gelişimini önlemek için izoniazid, pirazinamid, etambutol ve/veya başka bir ilaçla birlikte kullanılır.
- Tek doz halinde alınabilmesi,
- Bütün tüberküloz ilaçları içinde etki gücü bakımından izoniazid’e en yakın ilaç olması,
- Yan etkilerinin ondan daha az olması
- Ve diğer ilaçlara dirençli suşlara karşı etkili bulunması bu ilacın değerini artırır.
- Rifampisin asit ortamda daha iyi emilir. Hem besinler, hem de antasitler emilimini azaltır.
- Rifampisin karaciğerde bazı mikrozomal enzimleri (CYP2C9 ve CYP3A4 gibi) güçlü ve selektif bir şekilde indükler.
- Buna bağlı olarak varfarin’in yıkımını artırır, etkinliğini azaltır.
- Amino salisilik asit, rifampinin gastrointestinal sistemden absorbsiyonunu azaltır.
- Östrojenlerin yıkımını artırır.
- Oral kontraseptiflerin etkinliğini azalttığından bu ilacı kullananlarda doz artırılmaz ise rifampisin tedavisi istenmeyen gebeliğe ve ara kanamalara neden olabilir.
- Benzer bir şekilde oral antidiyabetiklerin, prednisolon ve diğer glukokortikoid ilaçların da yıkımını artırarak etkinliklerini azaltır.
- Kinidin ve digoksin’in metabolizmasını hızlandırır ve serum düzeylerini düşürür.
- Tüm antitüberküloz ilaçlar içinde rifampisin’in en uzun postantibiyotik etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. (antibiyotikle temas eden bakterilerin, gelişimindeki gecikme veya normal gelişme periyoduna ulaşana kadar geçen süre)
- oral olarak günde tek doz halinde
Etambutol
- Tüberkülostatik bir ilaçtır ve etkinliği izoniazid ve rifampisine göre düşüktür, ancak kendisine karşı yavaş direnç gelişmesi teröpatik değerini artırır. Antitüberküloz ilaç kombinasyonuna direnç gelişimini önlemek veya geciktirmek için katılır.
- Mikolik asidin sentezini bozmaz, fakat onun mikobakterinin hücre duvarına katılmasını inhibe eder.
- Hücre içinde çinko ve bakırı şelasyon yapmak suretiyle bağlar. Bu durumun antitüberküloz ve toksik etkinliğine katkıda bulunduğu sanılmaktadır.
*Mide-barsak kanalından %70-80 oranında ve hızlı absorbe edilir; besinler etambutol alımı ile etkileşmez. - Vücutta çoğunlukla biyotransformasyona uğramaz.
- Tamamıyla böbreklerden atılır, itrahı oldukça hızlıdır.
- Plazmada proteinlere az bağlanır (%10’dan az); fakat eritrositler içine kolayca girer ve orada toplanan ilaç depo görevi yapar, kan düzeyinin uzun süre sürdürülmesini sağlar.
- Etambutol’ün tüberküloz tedavisindeki normal yetişkin dozu günde bir kez verilen 15 mg/kg’dır. Etambutol 5 yaşın altındaki çocuklarda görme fonksiyonları test edilemeyeceğinden önerilmez.
Para-aminosalisilik asid (PAS)
- Sadece M. tuberculosis ’e etkili, çok dar spektrumlu bir ilaçtır.
- PAS, para aminobenzoik asidin yapısal analogudur ve para-aminobenzoik asidin folik aside konversiyonunu kompetitif olarak bloke ederek M. tuberculosis üzerinde bakteriyostatik etki yapabilir.
- Bu ilaca karşı mikobakteride direnç gelişmesi, streptomisin ve rifampisine karşı olana göre daha geç ve güç olur. Birlikte kullanıldığında streptomisin, rifampisin ve izoniazide direnç gelişmesini geciktirir.
- Günümüzde, 2 yaşın altındaki çocuklarda tüberkülozun kombine tedavisinde kullanılır. Bunlarda etambutol’ün görme ile ilgili toksik etkisi olduğundan onun yerine PAS kullanmak gerekir.
Pirazinamid
- İzoniazid derecesinde olmasa bile oldukça güçlü tüberkülisid etkisi vardır.
- Pirazinamid tüberküloz tedavisinin kısaltılmasında çok önemli bir rol oynar, çünkü pirazinamid diğer tüberküloz ilaçları tarafından öldürülmeyen asidik ortamdaki basil popülasyonunu öldürür.
- Pirazianamid mide barsak kanalından iyi absorbe edilir.
- Vücutta tüm dokulara ve vücut sıvılarına kolayca dağılır.
- Esas olarak böbreklerden atılarak elimine edilir. Eliminasyon yarılanma ömrü 10-16 saattir.
Streptomisin
- M. tuberculosis’e karşı etkin olduğu gösterilen ilk ilaçtır.
- Streptomisin parenteral olarak kullanılan bir ilaçtır, 1940’larda keşfinden bugüne sürekli olarak tüberküloz kemoterapisinde majör bir rol oynamıştır.
*Streptomisin bakterinin 30S ribozomuna irreversibl olarak bağlanır, böylece protein sentezini inhibe eder. Streptomisin’in bakteri ve makrofajlar içine girme yeteneği düşüktür. - Streptomisin kaviteler içine (fakat kazeöz lezyonlara değil) iyi nüfuz eder.
- İntrasellüler etki göstermez.
- Dissemine tüberküloz veya tüberküloz menenjit gibi ciddi tüberküloz şekillerinde tercih edilir.
Etionamid
- Etionamid izoniazid gibi izonikotinik asidden üretilmiştir ve bakterisidal etkilidir.
- izoniazid’deki gibi mikobakteriyel hücre duvarında mikolik asid sentezini inhibe ederek etki ettiği düşünülmektedir.
- Sadece oral olarak kullanılır.
Sikloserin
*Alanin rakemaz ve D-alanil-D-alanin sentazı inhibe eder. Bu enzimlerin inhibisyonu hücre büyümesinde gerilemeye ve büyük olasılıkla lizis yolu ile hücre ölümüne neden olmaktadır.
* Tüberküloz tedavisi için kullanıldığında diğer efektif ilaçlarla birlikte verilmelidir. Yetişkinler için günde iki kez 250-500 mg önerilmektedir
Florokinolonlar
*DNA giraz inhibisyonu yapan florokinolonlar bakterisidal etki gösterirler.
* DNA giraz inhibisyonu DNA replikasyonunda ve protein sentezinde yetersizliğe yol açar.
* Kinolonlar genellikle oral iyi absorbe edilmelerine rağmen, birlikte alınan antiasidler absorbsiyonu azaltır.
* Ofloksasin, siprofloksasinden daha iyi absorbe edilir
Tiasetazon
- Çok ucuz olduğundan gelişmekte olan ülkelerde izoniazid’le birlikte çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
- Tiasetazon’un belirgin yan etkileri ve önemli toksisitesi vardır.
- En önemli yan etkileri, öldürücü eritema multiforme ve toksik epidermal nekrozis’dir
Makrolidler
- Yeni makrolidler, klaritromisin ve azitromisin bir çok mikobakteriye karşı etkindir.
- Hızlı direnç gelişim riskinden ötürü bu ajanlar tek başına verilmemelidir