Unit 9 Flashcards
Bear something in mind
Bear in mind something
Aklında tutmak
Akılda tutmak
Aklından çıkarmamak
Good luck in your new job in New York City! Bear us in mind when you hit the big time!
New York’taki yeni işinizde bol şans! Büyük başarılara imza attığında bizi de aklından çıkarma!
Blow someone’s mind
Hayretler içinde bırakmak
Birinin aklını başından almak
I had really low expectations for that movie, but it totally blew my mind.
Bu film için beklentilerim çok düşüktü ama aklımı başımdan aldı.
Change one’s mind
Caymak
Kararını değiştirmek
Fikrini değiştirmek
Politicians get criticized for flip-flopping, but I think we should value the ability to change one’s mind on an issue.
Politikacılar fikir değiştirdikleri için eleştirilirler, ancak bence bir konuda fikir değiştirebilme becerisine değer vermeliyiz.
Cross someone’s mind
Birinin aklından geçmek
Birinin hatırına gelmek
I haven’t thought of my high school English teacher in years, so I’m not sure why she crossed my mind today.
Lisedeki İngilizce öğretmenimi yıllardır düşünmemiştim, o yüzden bugün neden aklıma geldi bilmiyorum.
In one’s right mind
aklı başında
akıl sağlığı yerinde
No one in their right mind agrees to those kind of terms—unless they sign a contract without reading it.
Aklı başında hiç kimse bu tür şartları kabul etmez - okumadan bir sözleşme imzalamadıkları sürece.
Have a mind of one’s own
Kendi fikrine sahip olmak
Kendi özgün düşüncesine sahip olmak
Kendi aklı olmak
There is no point in telling her what to do. She has a mind of her own.
Ona ne yapacağını söylemenin bir anlamı yok. Onun kendi aklı var.
Make up one’s mind
Karar vermek
Kararını vermek
Right then and there, I made up my mind that I would become a police officer when I grew up.
Tam o anda, büyüdüğümde polis memuru olacağıma karar verdim.
Mind you
Gerçi
Ne var ki
Ama şunu da belirtmem gerekir ki
He looks very young in this photo. Mind you, it was taken years ago.
Bu fotoğrafta çok genç görünüyor. Ama unutmayın ki yıllar önce çekildi.
Slip one’s mind
aklından uçup gitmek
aklından çıkmak
I’m sorry I didn’t call you back sooner; it totally slipped my mind.
Seni daha önce aramadığım için özür dilerim; tamamen aklımdan çıkmış.
Mind over matter
zihin, maddeden üstündür
sorunların üstesinden gelmek için iradesini, aklını, mantığını kullanma
I know you’re scared, but if you’re determined to learn to drive, you’ll be able to do it—mind over matter.
Korktuğunuzu biliyorum, ancak araba kullanmayı öğrenmeye kararlıysanız, bunu başarabilirsiniz - zihin maddeyi aşar.
Speak one’s mind
ne düşündüğünü açıkça söylemek
düşündüğünü dosdoğru söylemek
Can I just speak my mind, even though you probably won’t like what I have to say?
Söyleyeceklerim muhtemelen hoşunuza gitmeyecek olsa da fikrimi söyleyebilir miyim?
Great minds think alike
aklın yolu birdir
kalp kalbe karşıdır
Jill: Let’s ride our bikes to the store instead of walking.
Jane: I was just thinking we should do that, too.
Jill: Great minds think alike.
Jill: Markete yürümek yerine bisikletle gidelim.
Jane: Ben de tam bunu yapmamız gerektiğini düşünüyordum.
Jill: Büyük beyinler benzer düşünür.