Unit 7 Flashcards

You may prefer our related Brainscape-certified flashcards:
1
Q

Make one’s mark

A

İsim yapmak
Adından söz ettirmek
(O konuda) ün kazanmak

Larry made his mark by inventing a special kind of holder for a cell phone.

Larry, cep telefonu için özel bir tür tutucu icat ederek adını duyurdu.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Quick off the mark

A

hemen/derhal müdahale eden
hemen/derhal harekete geçen
hızlı
atik

If you aren’t as quick off the mark with sales as your competitors, you’re business is going to suffer this holiday season.

Eğer satış konusunda rakipleriniz kadar hızlı değilseniz, bu tatil sezonunda işiniz zarar görecektir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Beyond one’s means

A

Kazandığından çok para harcayan
(birinin) imkanlarını/gücünü aşan
(birinin) maddi olanaklarının ötesinde/üstünde

If you keep living beyond your means, you’ll deplete your bank account before you know it.

İmkanlarınızın ötesinde yaşamaya devam ederseniz, farkına bile varmadan banka hesabınızı tüketirsiniz.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

By all means

A

Elbette

Bob: Can you come to dinner tomorrow?
Jane: By all means. I’d love to.

Bob: Yarın akşam yemeğine gelebilir misin?
Jane: Elbette. Çok isterim.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

A means to an end

A

Kendi başına değerli veya önemli olmayan, ancak bir amaca ulaşmada yararlı olan bir şey.
Amaca giden yolda bir araç
Araç
Vasıta

He saw his college education simply as a means to an end — a well-paid job.

Üniversite eğitimini sadece amaca giden bir yol olarak görüyordu - iyi maaşlı bir iş.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Within one’s means

A

Gelirine uygun bir şekilde
Bütçesine uygun
Ayağını yorganına göre uzatarak
İmkanları dahilinde

You need to start living within your means and avoid making so many frivolous purchases.

İmkanlarınız dahilinde yaşamaya başlamalı ve çok fazla anlamsız alışveriş yapmaktan kaçınmalısınız.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Make do (with sth)

A

yetiştirmek
yetinmek
idare etmek
var olanla idare etmek
var olanla yetinmek

We don’t have all the spices we need for this recipe, but since the weather is so bad, we’re just going to have to make do with what we have.

Bu tarif için ihtiyacımız olan tüm baharatlara sahip değiliz, ancak hava çok kötü olduğu için elimizdekilerle yetinmek zorundayız.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Make it

A

Başarmak
Başarılı olmak

I can see by looking around this room that you have really made it.

Bu odanın etrafına bakınca gerçekten başarmış olduğunuzu görebiliyorum.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Make it up (to sb)

A

(Önceki bir tutarsızlığı veya ihlali) telafi etmek
Gönlünü almak
Kendini affettirmek

I’m sorry I missed your game. How about I make it up to you with some ice cream?

Maçını kaçırdığım için üzgünüm. Bunu biraz dondurma ile telafi etmeme ne dersin?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

In the making

A

Geliyorum diyen
Gelecek vadeden
Yapım aşamasında

He’s very good at public speaking — I think he’s a politician in the making.

Topluluk önünde konuşmada çok iyi - bence ileride bir politikacı olacak.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Lose one’s marbles

A

(Zihinsel olarak eksik, yetersiz veya dengesiz hâle gelmek veya olmak; akli dengesi yerinde olmamak)
Keçileri kaçırmak
Kafayı yemek
Akli melekesini yitirmek

My poor grandmother started losing her marbles after she had a stroke.

Zavallı büyükannem felç geçirdikten sonra aklını yitirmeye başladı.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Leave a mark

Leave one’s mark

A

(Hatırlanacak veya kişiyi ünlü ya da başarılı kılacak bir şey yapmak; çok önemli veya anlamlı bir şey yapmak)

İz bırakmak
Yer etmek

I chose to pursue a career in medical research so that I might someday leave my mark on the world with a groundbreaking discovery.

Bir gün çığır açan bir keşifle dünyada iz bırakabilmek için tıbbi araştırma alanında kariyer yapmayı seçtim.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly