Unit 2 Flashcards
İşbirliği yapmak
Birlikte çalışmak
Collaborate
Cooperate
Team up
- The pair collaborated with each other on the film.
İkili film için birbirleriyle işbirliği yaptılar.
Umutsuz
Ümitsiz
Meyus
Umutsuzluğa kapılmış
Despondent
Disheartened
Downhearted
in low spirits
Hopeless
Downcast
in despair
- After the death of his wife, the man was despondent for many months.
Karısının ölümünden sonra adam aylarca umutsuzluğa kapıldı.
Kışkırtmak
Tahrik etmek
Teşvik etmek
Instigate
Incite
Egg on
Foment
Galvanize
- The CIA tried successfully to instigate rebellion in the tiny country by distributing pamphlets about the crooked President.
The CIA, sahtekâr Başkan hakkında broşürler dağıtarak küçük ülkede isyan çıkarmayı başarıyla denedi.
Çabuk iyileşen
Çabuk toparlanan
Resilient
Quick to recover
Quick to bounce back
- She’ll get over it soon—young people are amazingly resilient.
Yakında atlatacaktır-genç insanlar inanılmaz derecede çabuk iyileşirler.
Geçmişe bakış
Maziye bakış
Retrospect
In retrospect
On looking back
On thinking back
On reflection
In/with hindsight
- In retrospect, I think that I was wrong.
Geçmişe baktığımda hatalı olduğumu düşünüyorum.
Temel
İlk yapılması gereken
İlk öğrenilmesi gereken
Rudimentary
Basic
Elementary
Fundamental
- The boy who had lived with wolves for fifteen years lacked even the most rudimentary social skills.
On beş yıl boyunca kurtlarla birlikte yaşamış olan bu oğlan en temel sosyal becerilerden bile yoksundu.
Dalga geçmek
Alay etmek
Ciddiye almamak
Scoff
Make fun of
Deride
Give
Jeer
Mock
Ridicule
- I can remember people scoffing at the idea that we would find teachers in this way, but we have found 5,000.
İnsanların bu şekilde öğretmen bulabileceğimiz fikriyle alay ettiklerini hatırlıyorum ama 5.000 öğretmen bulduk.
Bastırmak
Baskılamak
Squelch
Squash
Suppress
Silence
Crush
Put down
- to squelch a rumor
to squelch dissent/competition
bir söylentiyi bastırmak
muhalefeti/rekabeti bastırmak
Hürmet etmek
Büyük saygı duymak
Venerate
Revere
Respect
Think highly of
- James venerated his grandfather; he worshiped the ground the old man limped on.
James büyükbabasına büyük saygı duyuyordu; yaşlı adamın üzerinde aksak aksak yürüdüğü toprağa tapıyordu.
Fanatik
Aşırı istekli
Çok hevesli
Manyağı
Zealot
Fanatic
Enthusiast
Devotee
Extremist
Champion
- Her father is an exercise zealot.
Babası bir egzersiz manyağı.