Business English - Telephone Calls Flashcards
Merhaba, ben STM şirketinden Burak ve Türkiye’den arıyorum.
Hello, this is Burak from STM and calling from Turkey.
Burak’la konuşabilir miyim, lütfen?
Could I speak to Burak, please?
Burak ofistemi?
Is Burak in the office?
Daha sonra tekrar arayacağım.
I’ll call back later.
Ne ile ilgili aradığınızı sorabilir miyim?
May I ask what the call is concerning?
May I ask what the call is regarding?
Daha önce konuşmuştuk.
Burak’ın sabah ki çağrısına dönüş yapıyorum.
We have spoken before.
I’m returning Burak’s call in this morning.
Geçen haftaki e-postanıza karşılık olarak arıyorum.
Yeni gemi projesine ilişkin arıyorum.
Yeni gemi projemizi sizinle görüşmek için arıyorum.
I’m calling in response to your email last week.
I’m calling regarding the new ship project.
I’m calling to discuss the new ship project with you.
Daha fazla detay içeren mailinizi bekleyeceğim.
I’ll wait for your email with further details.
Sizden bir broşür almayı sabırsızlıkla bekliyorum.
I look forward to receiving a brochure from you.
Aradığınız için teşekkürler, iyi günler.
Thank you for calling, have a good day.
Kimin aradığını sorabilir miyim, lütfen?
Could I ask who is calling, please?
Bana bu konuyu açıklayan bir e-posta gönderebilir misiniz?
Could you send me an email explaining the matter?
Size ne zaman ulaşabilirim?
When could I reach you?
İhtiyacınız olan raporun bana bir örneğini gönderebilir misiniz?
Could you send me an example of the report you need?
Benim yerime dahili 123 numaradan iş arkadaşımla konuşabilir misiniz, lütfen?
Please, could you speak to my colleague on extension 123 instead?
Üzgünüm, ilgilenmiyoruz.
Sorry, we’re not interested.
Ebru’ya ulaşmaya çalışıyorum
I’m trying to get a hold of Ebru.
“to get a hold of someone”
Beni sorunlar hakkında bilgilendir.
Keep me posted about the problems.
“to keep someone posted”
Video konferans her an bitebilir.
The video conference should be over any minute now.
Açmadı, telefonun uzağında olmalı.
He didn’t pick up, must be away from the phone.
Daha sesli konuşabilir misiniz?
Could you speak up please?
Araya girmemin sakıncası var mı?
Mind if I jump in there?
Anlayamadım, şimdi söylediğinizi tekrar edebilir misiniz lütfen?
I didn’t get that. Could you please repeat what you just said?
Sizi sadece bir dakikalığına durdurabilir miyim?
Could I stop you for just one minute, please.
Pardon ama ben şöyle olduğunu düşünüyorum…
Excuse me, but I think…
Sizi takip edemedim, tekrar açıklayabilir misiniz?
I don’t follow you, could you please explain that again?
Buna bir şey eklemek isterim.
I would like to add something to that.
Cevap vermedi, mail göndereceğim.
He didn’t answer so I am going to send an email.
Üç kere aradım fakat hep meşguldü.
I have called three times but all I get is a busy signal.
Lütfen hatta kalın, sizi aktaracağım.
Please stay on the line, I will transfer you.
Fırsat bulduğunda beni aramasını söyle lütfen.
Please, tell him to call me when he gets the chance
Sizin şirketinizin ürünleriyle ilgileniyoruz.
We are interested in your company’s products.