Ab. English - Lower Intermediate 5 Flashcards
Şu ev 1.000.000TL değerinde.
O 1.000.000 değerinde mi?
That house is worth 1.000.000TL.
Is it worth 1.000.000TL
Buna değmez.
Buna değer.
Oraya gitmeye değmez.
It’s not worth it.
It’s worth it.
It’s not worth going there.
Onun hakkında sürekli şikayet ediyorsun.
O konuda şikayet etme.
You usually complain about him.
Don’t complain about it.
to complain(f): şikayet etmek. a complaint(i): şikayet.
Sana %10 vereceğim.
Yüzde beş indirim.
I’ll give you ten percent.
A five percent discount.
per cent=percent=percentage
En iyisini hak ediyorsun.
Daha iyisine layıksın.
You deserve best.
You deserve better.
Ondan önce geri döndüklerinden emin ol.
Make sure they come back before ten.
make sure(f): garanti etmek, emin olmak için gerekeni yapmak.
Ebru çocuklara göz kulak oluyor.
Ebru bahçe ile ilgileniyor.
Ebru looks after the children.
Ebru looks after the garden.
look after(f.): ilgilenmek, göz kulak olmak.
100 kişinin karşısındaymış gibi konuş.
Talk as if you are in front of 100 people.
as if(bağ.): -mış gibi, -cesine.
O benim kendi evim.
It is my own house.
Ne istersiniz?
What would you like? (Formal)
What do you want? (Informal)
Kırmızı şarap tavsiye edebilir miyim?
May I recommend a red wine?
Farklı bir şey istiyorum.
I want something different.
Her zamanki gibi ne istediğini bilmiyorsun.
As always you never know what you want.
Çok fazla şey gördüğümde hangisini tercih edeceğimi bilmiyorum.
When I see so many things I don’t know which I prefer.
Ne istediklerini bilmiyorum.
Nasıl yaptıklarını bilmiyorum.
Ne zaman geleceğini bilmiyorum.
I don’t know what they want
I don’t know how they do it.
I don’t know when he will come.