hsk6 01月31日 Flashcards
领会 (lǐnghuì) - Anlamak, kavramak
他很快领会了老师的意思。
内涵 (nèihán) - İçerik, derin anlam
这部电影富有深刻的内涵。
港湾 (gǎngwān) - Liman, sığınak
这座小城有一个美丽的天然港湾。
晴朗 (qínglǎng) - Açık ve güneşli hava
今天的天气很晴朗,适合出去玩。
清澈 (qīngchè) - Berrak, duru
湖水清澈见底。
出神 (chūshén) - Dalgın olmak, kendini kaptırmak
他听着音乐出神了。
弦 (xián) - Tel (müzik aleti teli veya yay teli)
他弹了一下吉他的弦。
美妙 (měimiào) - Harika, büyüleyici
她的歌声非常美妙。
砍伐 (kǎnfá) - Ağaç kesmek
人们过度砍伐森林,导致环境恶化。
平凡 (píngfán) - Sıradan, olağan
他过着平凡而幸福的生活。
乐谱 (yuèpǔ) - Nota, müzik notası
他正在认真地看乐谱。
赞叹 (zàntàn) - Övgüyle bahsetmek, hayranlık duymak
大家都对他的画技赞叹不已。
创作 (chuàngzuò) - Yaratmak, eser ortaya koymak
这部小说是他最新的创作。
民间 (mínjiān) - Halk, geleneksel
这首歌是一首民间歌曲。
精通 (jīngtōng) - Ustalaşmak, bir konuda çok iyi olmak
他精通多种语言。
难能可贵 (nánnéng kěguì) - Çok değerli, takdire şayan
他的无私精神难能可贵。
应邀 (yìngyāo) - Daveti kabul etmek
他应邀参加了会议。
钦佩 (qīnpèi) - Hayran olmak, takdir etmek
我非常钦佩他的勇气。
演奏 (yǎnzòu) - Müzik çalmak (bir enstrümanla performans sergilemek)
他在音乐会上演奏了钢琴。
豪迈 (háomài) - Cesur, gözü pek, özgüvenli
他说话时充满了豪迈的气概。
旋律 (xuánlǜ) - Melodi
这首歌的旋律非常动听
雄伟 (xióngwěi) - Görkemli, heybetli
长城是一座雄伟的建筑。
壮观 (zhuàngguān) - Muhteşem manzara, etkileyici görüntü
日出时的景色非常壮观。
气势 (qìshì) - İhtişam, güçlü hava
他的演讲充满了气势。
气魄 (qìpò) - Cesaret, azim
他做事很有气魄。
曲折 (qūzhé) - Dolambaçlı, zorluklarla dolu
他的生活经历非常曲折。
节奏 (jiézòu) - Ritim, tempo
这首歌的节奏很快。
短促 (duǎncù) - Kısa ve hızlı
他呼吸短促,似乎很紧张。
波涛 (bōtāo) - Dalga, büyük su dalgaları
海上的波涛非常汹涌。
溅 (jiàn) - Sıçramak, sıçratmak
雨水溅到了我的衣服上。
气概 (qìgài) - Karakter, duruş, cesaret
他在比赛中展现出了非凡的气概。
含义 (hányì) - Anlam, mana
这个词的含义很深刻。
荒凉 (huāngliáng) - Issız, tenha, terkedilmiş
这片沙漠看起来非常荒凉。
领悟 (lǐngwù) - Kavramak, idrak etmek
他终于领悟到了人生的真谛。
侃侃而谈 (kǎnkǎn ér tán) - Rahat ve özgüvenle konuşmak
他在会议上侃侃而谈,十分自信。
投机 (tóujī) - Fırsatçılık yapmak, spekülasyon yapmak / İyi anlaşmak
他们在生意上投机取巧,赚了不少钱。
他和我在兴趣爱好上很投机。
黎明 (límíng) - Şafak vakti, gün doğumu
我们在黎明前出发了。
告辞 (gàocí) - Vedalaşmak, ayrılmak
我该告辞了,改天再聊吧。
黄昏 (huánghūn) - Gün batımı, akşamüstü
黄昏时分,景色格外美丽。
降临 (jiànglín) - Gelmek, yaklaşmak, inmek (soyut anlamda)
夜幕降临,我们点亮了灯光。
沮丧 (jǔsàng) - Morali bozuk, depresif hissetmek
考试没考好,他感到很沮丧。
变故 (biàngù) - Ani değişim, beklenmedik olay
家庭突然发生了变故。
逝世 (shìshì) - Vefat etmek
这位著名作家于去年逝世。
坟墓 (fénmù) - Mezar
他们去祖先的坟墓前祭拜。
不止 (bùzhǐ) - Sadece … değil, daha fazla
来参加聚会的人不止十个。
粉碎 (fěnsuì) - Paramparça etmek, tamamen yok etmek
他的梦想被现实粉碎了。
向来 (xiànglái) - Her zaman, daima
他向来准时,从不迟到。
凄凉 (qīliáng) - Hüzünlü, iç karartıcı
这个地方看起来很凄凉。
深情厚谊 (shēnqíng hòuyì) - Derin dostluk, güçlü bağ
我们之间有深情厚谊。
真挚 (zhēnzhì) - İçten, samimi
他用真挚的言语表达了谢意。
纯洁 (chúnjié) - Saf, temiz
她有一颗纯洁的心。