A1-1 Flashcards
Part 1
about
hemen hemen [zf.] – aşağı yukarı [zf.] – yaklaşık [zf.]
above
üzerine [zf.] – yukarısında [zf.] – yukarıda [zf.]
across
karşıya [zf.] – (deniz/okyanus) aşırı [zf.] – karşı karşıya [zf.]
action
çalışma [i.] – davranış [i.] – aksiyon [i.]
activity
etkinlik [i.] – faaliyet [i.] – meşguliyet [i.]
actor
oyuncu [i.] – erkek oyuncu [i.] – artist [i.]
actress
oyuncu [i.] – artist [i.] – aktris [i.]
add
toplamak [f.] – eklemek [f.] – ilave etmek [f.]
address
hitap etmek [f.] – söylev [i.] – adres [i.]
adult
yetişkin [i.] – er kişi [i.] – yetişkin kişi [i.]
advice
nasihat [i.] – tavsiye [i.] – öğüt [i.]
afraid
korkmuş [s.] – korkan [s.] – ürkmüş [s.]
after
sonra [zf.] – öğleden sonra [i.] – sonra gelen [s.]
afternoon
öğleden sonra [i.] – bir şeyin orta ve son bölümü [i.] – son kısım [i.]
again
bir daha [zf.] – daha [zf.] – tekrar [zf.]
age
yaş [i.] – çağ [i.] – devir [i.]
ago
evvel [zf.] – önce [zf.] – önce [zf.]
agree
aynı fikirde olmak [f.] – anlaşmak [f.] – razı olmak [f.]
air
havalandırmak [f.] – yayına girmek [f.] – hava [s.]
airport
havalimanı [i.] – havaalanı [i.] – hava limanı [i.]
all
tüm [i.] – bütün [i.] – hepsi [zm.]
also
ayrıca [zf.] – yine [zf.] – da [zf.]
always
hep [zf.] – her zaman [zf.] – daima [zf.]
amazing
şaşırtıcı [s.] – şaşırtma [i.] – hayrete düşürücü [s.]
and
ile [bağ.] – ve [bağ.] – sonra [zf.]
angry
kızmış [s.] – sinirli [s.] – hiddetli [s.]
animal
hayvan [s.] – hayvan [i.] – hayvani [s.]
another
öbür [s.] – başka [zm.] – ikinci bir [s.]
answer
yanıt vermek [f.] – cevaplamak [f.] – cevap vermek [f.]
any
lalettayin [s.] – bazı [s.] – her [s.]
anyone
hiç kimse [zm.] – kimse [zm.] – herhangi bir kimse [zm.]
anything
hiçbir şey [zm.] – her şey [zm.] – bir şey [zm.]
apartment
daire [i.] – apartman katı [i.] – apartman dairesi [i.]
apple
elma [i.] – elma –
April
nisan [i.] – yılın dördüncü ayı [i.] – nisan ayı [i.]
area
alan [i.] – saha [i.] – bölge [i.]
arm
kol [i.] – sarılmak [f.] – destek olmak [f.]
around
sularında [zf.] – çevrede [zf.] – etrafında [zf.]
arrive
varmak [f.] – ulaşmak [f.] – gelip çatmak [f.]
art
sanat [i.] – beceri [i.] – maharet [i.]
article
bent [i.] – madde [i.] – (sözleşmede) madde [i.]
artist
artist [i.] – sanatkar [i.] – sanatçı [i.]
as
olarak [zf.] – gibi [ed.] – dahi [zf.]
ask
soru sormak [f.] – istemek [f.] – çağırmak [f.]
at
üzere [zf.] – nezdinde [zf.] – haliyle [ed.]
August
ağustos [i.] – yılın sekizinci ayı [i.] – ağustos ayı [i.]
aunt
hala [i.] – teyze [i.] – yenge [i.]
autumn
güz [i.] – sonbahar [i.] – hazan [i.]
away
uzak [s.] – uzağa [zf.] – uzakta [zf.]
baby
yavru [i.] – bebek [i.] – şımartmak [f.]
back
art [i.] – arkalık [i.] – sırt [i.]
bad
kötü [s.] – fena [s.] – bozuk [s.]
bag
poşet [i.] – torba [i.] – çanta [i.]
ball
balo [i.] – yumak [i.] – bilye [i.]
banana
muz [i.] – –
band
bant [i.] – bando [i.] – şerit [i.]
bank
banka [i.] – önlemek [f.] – kümelenmek [f.]
bath
yıkanmak [f.] – banyo [i.] – banyo yapmak [f.]
bathroom
tuvalet [i.] – banyo [i.] – banyo odası [i.]
be
bulunmak [f.] – olmak [f.] – var olmak [f.]
beach
sahil [i.] – kumsal [i.] – plaj [i.]
beautiful
güzel [s.] – tatlı [s.] – ahım şahım [s.]
because
çünkü [bağ.] – -dığı için [bağ.] – zira [bağ.]
become
haline gelmek [f.] – olmak [f.] – dönüşmek [f.]
bed
yatak [i.] – gömmek [f.] – oturtmak [f.]
bedroom
yatak odası [i.] – yatak odası – şebistan
beer
bira [i.] – arpasuyu – ingiltere’de yerleşim yeri
before
evvel [ed.] – önce [ed.] – daha önce [zf.]
begin
başlatmak [f.] – başlamak [f.] – began - begun [f.]
beginning
başlangıç [i.] – baş [s.] – ilk adım [i.]
behind
ardındaki [s.] – arkaya [zf.] – geriye [zf.]
believe
inanmak [f.] – inanmak [f.] – kanmak [f.]
below
alttaki [s.] – aşağıdaki [s.] – altta [zf.]
best
en iyi [s.] – geçmek [f.] – baskın çıkmak [f.]
better
daha iyi [s.] – iyileştirmek [f.] – ıslah etmek [f.]
between
arasında [zf.] – arasına [zf.] – ortada [zf.]
bicycle
bisiklet [i.] – bisiklet kullanarak gitmek [f.] – bisikletle gezmek [f.]
big
iri [s.] – büyük [s.] – kapı gibi [s.]
bike
bisiklete binmek [f.] – bisiklet [i.] – bisiklet sürmek [f.]
bill
senet [i.] – fatura [i.] – ilan etmek [f.]
bird
kuş [i.] – manita [i.] – kus [i.]
birthday
yaş günü [i.] – doğum günü [i.] –
black
siyahi [s.] – kara [s.] – siyah [s.]
blonde
sarışın [s.] – sarışın kız [i.] – sarı [i.]
blue
mavi [s.] – çarçur etmek [f.] – har vurup harman savurmak [f.]
boat
tekne [i.] – bot [i.] – kayık [i.]
body
ceset [i.] – gövde [i.] – vücut [i.]
book
ayırtmak [f.] – kitap [i.] – deftere işlemek [f.]
boot
bot [i.] – çizme [i.] – kovmak [f.]
bored
sıkılmış [s.] – delinmiş [s.] – bıkkın [s.]
boring
bıktırıcı [s.] – bıktıran [s.] – sıkıcı [s.]
born
doğan [s.] – doğuştan [s.] – doğmuş [s.]
both
her ikisi de [s.] – her iki [s.] – her ikisi (de) [s.]
bottle
şişe [i.] – susturmak [f.] – şişelemek [f.]
box
kutu [i.] – boks etmek [f.] – yumruk atmak [f.]
boy
delikanlı [i.] – erkek çocuk [i.] – oğlan [i.]
boyfriend
flört [i.] – sevgili [i.] – erkek arkadaş [i.]
bread
ekmek [i.] – pane etmek [f.] – geçim [i.]
break
kopmak [f.] – kırmak [f.] – bozmak [f.]
breakfast
kahvaltı [i.] – kahvaltı etmek [f.] – kahvaltı
bring
getirmek [f.] – brought - brought [f.] – neden olmak [f.]
brother
kardeş [i.] – erkek kardeş [i.] – erkek kardeş [i.]
brown
kahverengi [s.] – kızarmak [f.] – karartmak [f.]
build
inşa etmek [f.] – built - built [f.] – bina etmek [f.]
building
inşaat [i.] – bina [i.] – yapma [i.]
bus
otobüs [i.] – otobüsle taşımak [f.] – otobüsle gitmek [f.]
business
işletme [i.] – iş [i.] – iş kuruluşu [i.]
busy
işlek [s.] – meşgul [s.] – faal [s.]
but
ancak [bağ.] – fakat [bağ.] – itiraz [i.]
butter
tereyağı [i.] – tereyağı sürmek [f.] – yağ sürmek [f.]
buy
ısmarlamak [f.] – satın almak [f.] – almak [f.]
by
geçecek biçimde [zf.] – yakın [zf.] – evde [zf.]
bye
ast [i.] – çiftli yarışan çiftlerden biri [i.] – hoşçakal [ünl.]
cafe
kafe [i.] – bar [i.] – kahve [i.]
cake
kek [i.] – pasta [i.] – kabuklaşmak [f.]
call
çağırmak [f.] – telefon açmak [f.] – telefon etmek [f.]
camera
fotoğraf makinesi [i.] – kamera [i.] – fotograf makinesi [i.]
can
olabilmek [f.] – kovmak [f.] – konservelemek [f.]
cannot
edememek [f.] – yapamamak [f.] – yetersizlik ya da izin vermemeyi anlatan olumsuz yardımcı fiil [f.]
capital
sermaye [i.] – başkent [i.] – kapital [i.]
car
otomobil [i.] – araba [i.] – kabin [i.]
card
kart [i.] – iskambil kağıdı [i.] – fişlemek [f.]
career
kariyer [i.] – hız yapmak [f.] – son hızda gitmek [f.]
carrot
kızıl saç [i.] – havuç [i.] – ödül/teşvik [i.]
carry
taşımak [f.] – sürüklemek [f.] – elde etmek [f.]
cat
kedi [i.] – istifra etmek [f.] – kusmak [f.]
CD
dış çap – cd – compact disk
cent
sent [i.] – metelik [i.] – sent amerikan dolarının yüzde biri [i.]
centre
merkez [i.] – merkezde toplanmak [f.] – konsantre olmak [f.]
century
asır [i.] – yüzyıl [i.] – asır [i.]
chair
koltuk [i.] – sandalye [i.] – iskemle [i.]
change
değişmek [f.] – değiştirmek [f.] – değişiklik [i.]
chart
çizelge [i.] – göstermek [f.] – haritaya almak [f.]
cheap
ucuz [s.] – ucuzlatmak [f.] – değersiz [s.]
check
denetlemek [f.] – kontrol etmek [f.] – kontrol [i.]
cheese
peynir [i.] – peynir kalıbı [i.] – meyve konservesi [i.]
chicken
tavuk [i.] – piliç [i.] – korkak davranmak [f.]
child
evlat [i.] – çocuk [i.] – ürün [i.]
chocolate
çikolata [i.] – çikolatalı şekerleme [i.] – çikolatadan yapılmış [s.]
choose
seçmek [f.] – chose - chosen [f.] – ayırmak [f.]
cinema
sinema [i.] – sinema salonu [i.] – sinema salonu
city
kent [i.] – şehir [i.] – metropol [i.]
class
ders [i.] – sınıf [i.] – saymak [f.]
classroom
sınıf [i.] – dershane [i.] – derslik [i.]
clean
temizlemek [f.] – temiz [s.] – temizlenmek [f.]
climb
tırmanmak [f.] – tırmanış [i.] – çıkmak [f.]
clock
saat [i.] – saat tutmak [f.] – ölçmek [f.]
close
kapamak [f.] – kapatmak [f.] – yakın [s.]
clothes
giysi [i.] – elbise [i.] – esvap [i.]
club
kulüp [i.] – ortakça yatırmak [f.] – sopa ile dövmek [f.]
coat
kaplamak [f.] – kaban [i.] – mont [i.]
coffee
kahve [i.] – kahvehane [i.] – kıraathane [i.]
cold
soğukluk [i.] – soğukkanlı [s.] – soğuk [s.]
college
yüksekokul [i.] – kolej [i.] – üniversite [i.]
colour
renk [i.] – boya [i.] – yüzü kızarmak [f.]
come
gelmek [f.] – came - come [f.] – gelip dayanmak [f.]
common
alışılmış [s.] – alelade [s.] – yaygın [s.]
company
bölük [i.] – şirket [i.] – firma [i.]
compare
mukayese etmek [f.] – kıyaslamak [f.] – karşılaştırmak [f.]
complete
tamamlamak [f.] – tam [s.] – bütün [s.]
computer
bilgisayar [i.] – kompüter [i.] – elektronik beyin [i.]
concert
konser [i.] – anlaşmak [f.] – birlikte hareket etmek [f.]
conversation
konuşma [i.] – sohbet [i.] – muhabbet [i.]
cook
yemek pişirmek [f.] – pişirmek [f.] – aşçı [i.]
cooking
yemek pişirme [i.] – mutfak [i.] – pişim [i.]
cool
soğutmak [f.] – serinlik [i.] – serin [s.]
correct
düzeltmek [f.] – doğru [s.] – haddini bildirmek [f.]
cost
mal olmak [f.] – masraf [i.] – ücret [i.]
could
-abilirdi [f.] – -er misin(iz) [f.] – -ebilirdi [f.]
country
yurt [i.] – memleket [i.] – ülke [i.]
course
kurs [i.] – izlenen yol [i.] – rota [i.]
cousin
kuzen [i.] – teyze oğlu/kızı [i.] – amca oğlu [i.]
cow
inek [i.] – korkutmak [f.] – posta koymak [f.]
cream
kaymak [i.] – krema [i.] – krem [i.]
create
meydana getirmek [f.] – oluşturmak [f.] – yaratmak [f.]
culture
kültür [i.] – zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi [i.] – terbiye [i.]
cup
kupa [i.] – fincan [i.] – kavramak [f.]
customer
müşteri [i.] – alıcı [i.] – tip [i.]
cut
kesmek [f.] – pay [i.] – kesik [i.]