Unit 2 Flashcards
Actual adj ak çü ıl OF
This reflects the actual situation
Actually ak çü ı lee
Actually,I m not very knowledgeable about that topic.
Gerçek
Bu gerçek durumu yansıtıyor
Gerçekten
Aslında ben o konuda çok bilgi sahibi değilim.
Arrange
He worked to arrange the meeting
Rearrange e reyndj
I rearranged the books
Arrangement a reyndjmınt
The flowers were placed on the table in a beautiful arrangement
Rearrangement ree ə reyndj
We made a rearrangement of the room.
Düzenlemek
O toplantıyı düzenlemek için çalıştı
Yeniden düzenlemek
Düzenleme
Çiçekleri güzel bir düzenleme ile masada yerleştirdi
Yeniden düzenleme
Average noun av Rıc
The average of the exam was quite high
Average verb
We average 500 liras a day
Average adj
He is an average student
OF ABOVE BELOW
Ortalama
Ortalama almak
Sıradan
Balanced ba lınst adj
A balanced diet is important for your health
Dengeli uyum
Chemistry noun
Chemical kem i kıl noun
Chemical adj
Chemist kimyager
Kimya
Kimyasal
Kimyager
Choose verb to
Choice noun OF BETWEEN
Seçmek
Seçim
Count verb kaunt
Can you count from three to ten?
Count noun
The count of votes reached 500 in total.
Saymak
Sayı
Exact IG zakt adj
I don’t know the exact address
Exactly ig zakt li adv
What exactly do you mean?
Tam
Tam olarak
Experience noun
Traveling was a wonderful experience
Experience verb
I experienced snow for the first time
Experienced adj
He is a highly experienced person in his job
Inexperienced adj ik speer i ınst
Recent graduates are often inexperienced.
Deneyim
Deneyimlemek
Deneyimli
Deneyimsiz
Habit OF
Alışkanlık
Identify ay den ti fay verb
The police identified the criminal from the security footage
Identify
It is difficult to identify this plant species.
Belirlemek
Polis suçluyu güvenlik kameralarından tespit etti
Bu bitki türünü tanımlamak zor
Influence in flu ıns noun
Teachers have a great influence on their students
Influence ON OF
Children are easily influenced by their friends
Etki
Etkilemek
Method me thed OF FOR
Yöntem
Necessary adj FOR
It is necessary to complete this document
Unnecessary
Giving so many details was unnecessary
Gerekli
Gereksiz
Occasion I key Jın FOR
This is a special occasion
Occasional I key Jın l
He goes to the cinema on occasional visits
Occasionally I key Jın ı lee
I occasionally eat out
Fırsat
Bu özel bir fırsat
Ara sıra
O ara sıra sinemaya gider
Ara sıra bazen
Ara sıra dısarda yemek yerim.
Population OF
Nüfüs
Proper prop IR adj
This is not a proper behavior
Properly prop IR li adv
I answered the question properly
To behave properly
Uygun
Bu uygun bir davranış değil
Uygun bir şekilde
Soruyu doğru bir şekilde yanıtladım
React
Reaction
Tepki vermek
Tepki
Result of
Result in
Overworking can result in burnout
Sonuç
E yol açmak
Aşırı çalışmak tükenmeye yol açabilir
Risk at
Risky ris kee
This decision might be very risky
Risk
Riskli
Bu karar çok riskli olabilir.
Similar adj
These two paintings are quite similar
Similarity noun
There are many similarities between these two situations
Similarly adv
Benzer
Bu iki tablo oldukça benzer
Benzerlik
Bu iki durum arasında birçok benzerlik var
Benzer şekilde
O benzer şekilde çalışıyor
System
Sist ım
Sistem
Typical
This is a typical behavior for him
Typically
I typically wake up early in the morning
Tipik
Tipik olarak
Willing
He was willing to help with the project
Unwilling
The teacher didn’t know how to approach the unwilling students
Willingly
He came to help willingly
Unwillingly
He started working unwillingly
İstekli
O projede yardımcı olmaya istekliyfi
İstekli olmayan
Öğretmen istekli olmayan öğrencilere nasıl yaklaşacağını bilmiyordu
İstekli bir şekilde gönüllü
O gönüllü bir şekilde yardıma geldi
He started working unwillingly
Agree with ABOUT ON
Agreement
An agreement was signed between the two parties.
Katılmak
Anlaşma
İki taraf arasında bir anlaşma imzalandı.
Approximate adj verb a proka i mit amount
This is an approximate measurement
The total expenditure approximates 5000
Approximately adv
The meeting lasted approximately two hours
Yaklaşık
Bu yaklaşık bir ölçümdür
Bu harcama toplamı tahmini olarak 5000 dolardır
Yaklaşık olarak
Toplantı yaklaşık olarak iki saat sürdü.
Attention noun
Please pay attention to your work
Ddikkat ilgi
Cause noun of
The cause of the fire is still unknown
Cause verb
Reckless driving caused the accident
Sebep
Sebep olmak
Chance çens noun OF
I got the chance to meet him
Şans
Onunla tanışma sanşını yakaladım
Community
Topluluk
Consume tüketmek verb kın sum
Consumer noun kın su mır
Consumption noun kın samp şın OF
We need to reduce electricity consumption
Tüketmek
Tüketici
Tüketim
Elektirik tüketimini azaltmamız gerekiyor.
Context OF
The meaning of this word depends on the context of the sentence.
Bağlam içerik
Bu cümlenin anlamı,cümlenin bağlamına bağlıdır.
Describe dis krayb
Description dis kırıp şın
The guide gave a detailed description of the artwork
Tanımlamak
Tanım
Rehber,sanat eserinin ayrıntılı bir tanımını yaptı.
Experiment noun ik spe rin mınt
Experiment verb on
I enjoy experimenting with new recipes
Deney
Deney yapmak
Yeni tarifler denemeyi seviyorum.
Explain of for ik spleyn
Can you please explain this topic to me
Explanation eks plı ney şın
The explanation given by the teacher was very clear.
Açıklamak
Lütfen bu konuyu bana açıklar mısın?
Açıklama
Öğretmenin verdiği açıklama çok netti
Feature noun fii çır
The best feature of this phone is its camera
Feature verb OF
This magazine features a famous artist
Özellik
Bu telefonun en iyi özelliği kamerasıdır.
Özellik olarak içermek,ön plana çıkarmak
Bu dergi ünlü bir sanatçıyı ön plana çıkarıyor.
Function noun
The main function of this machine is to cut paper
Function verb
The computer is not functioning properly
Functional
This desk is both aesthetic and functional frank şın ı li
This design is functionally very efficient
İşlev
İşlev görmek
İşlevsel
İşlevsel olarak
Bu tasarım işlevsel olarak çok etkili
Generation
New generation technologies are rapidly evolving
Nesil
Yeni nesil teknolojiler hızla gelişiyor
Link noun WİTH
İs there a link between these two events?
Link verb
You can link your account to this email adress
Bağlantı
Bağlamak
Local noun lol kıl
Local adj
Locally
These products are produced locally
Yerel halk
Yerel
Yerel olarak
Bu ürünler yerel olarak üretiliyor
Ordinary or do ne ri adj
This is not an ordinary event
Sıradan
Bu sıradan bir olay değil
Rare rer adj
He enjoys collecting rare books
Nadir
Nadir bulunan kitapları toplamayı seviyor
Reduce ri dyus
Reduction ri Dak şın
This store has made a significant reduction in prices
Azaltma
Azalma
Bu mağaza fiyatlarda büyük bir indirim yaptı.
Separate se pı reyt verb from
You should separate recyclable materials from the trash
Separate se pı rıt adj
These two issues are completely separate
Separation se pı rey şın noun
The separation between family members was very difficult
Separately se pı rıt li adv
You should submit each assignment separately
Ayırmak
Geri dönüştürülebilir malzemeleri cöpten ayırmalısınız
Ayrı
Bu iki konu birbirinden tamamen ayrı.
Ayrılma
Aile üyeleri arasındaki ayrılık oldukça zordu
Ayrı ayrı
Her ödevi ayrı ayrı teslim etmelisiniz
Source noun sors
You should specify the source of this report
Source verb
The company is trying to source suppliers for new products
Kaynak
Bu raporun kaynağını belirtmelisin
Temin etmek
unusual an yu ju ıl
Sıradışı
Tradition tı ı di şın
Traditional tı ı di şın l
Traditionally tı ı di şı nı li
Gelenek
Geleneksel
Geleneksel olarak
Book noun EARLY IN
Book verb
Booking noun
I made the booking for the flight a few days ago
Kitap
Rezervasyon yapmak
Rezarvasyon
Uçuş rezervasyonunu birkaç gün önce yaptım.
Measure verb
I need a ruler to measure the length of this room.
Measure noun
This is a standard measure of length
Measurement noun
I think there is an error in this measurement
Ölçmek
Bu odanın uzunluğunu ölçmek için bir cetvele ihtiyacın vardı.
Ölçü
Bu standar bir ölçü birimidir
Ölçüm
Bu ölçümde bir hata olduğunu düşünüyorum
Promise verb noun pro mıs
I promise to help you
Söz vermek
Söz
Urban ör ben
Urban development iş rapidly increasing.
Kentsel
Kentsel gelişim gelişim hızla artıyor
Wild adj
Wild animal
Wild noun
The wild
Vahşi hayvan
Vahşi doğa
