Üriner sistem Flashcards
renin
anjiyotensinojeni kesip anjiyotensin 1e dönüştüren proteazdır.
akciğerde bulunan ACE enzimi de anj 2 ye dönüştürür.
Aldosteron sentaz aktive ederler. Kan basıncını düzenlerler.
eritropoetin
Glikoprotein yapıda bir büyüme faktörüdür.
düşük O2 seviyesinde kırmızı kemik iliğinde eritrosit sentezini uyarır.
Pt Endoteli salgılar
D vit - böbrek
Epidermiste üretilen pro hormon vitamin D yi karaciğerden sonra aktif biçimi 1,25-dihidroksivitamin D3 (kalsiterol) biçimine dönüştürür.
Bağırsak Ca emilimini arttırır
glikoneogenez
uzun açlık gibi durumlarda ve karaciğer rahatsızlıklarına %10 böbrekten yapılır.
nefron
Böbrek cisimciği, bir kapiler ağ yumağı ve kanın süzüldügü bölgeyi saran genişlemiş başlangıç bölümüdür, her zaman kortekste bulunur;
Proksimal tübül, uzun kıvrıntılı kısmı tamamen kortekste yer alır ve kısa düz kısmı ise medullaya girer;
Henle kulpu, (ya da nefron kivrıntısı) medullada bulunur, inen ve çıkan ince koldan oluşur;
Distal tübül, Henle kulpunun çıkan kismının devamı olan, kortekse geri dönen kalın düz kısım ve tamamen kortekste bulunan kivrıntılı kısımdan oluşur;
Bağlayıcı tübül, kısa son kisımdır ve nefronu toplayıcı kanallara bağlar. Birçok nefrondan çıkan bağlayıcı tübüller birleşerek toplayıcı tübülleri oluşturur ve bu toplayıcı tübüller daha geniş olan toplayıcı kanallar şeklinde birleşir. Bunlar böbrek papillasinda birleșirler ve bu noktada oluşan idrarı minör kalikse ulaştırırlar. Kortikal nefronların tamamına yakını kortekste bulunurken, jukstamedüller nefronlar (Yaklaşık 1/7 si) medullaya yakın bir noktada bulunurlar ve uzun Henle kulpları vardır. Polikistik böbrek hastalığı kalıtsal bir hastalık olup, geniş, sıvı dolu, çok sayıda, kist oluşumuna bağlı olarak normal kortikal düzenin her iki böbrekte de kaybolması durumudur. Kistler nefrondaki her epitel hücresinden oluşabilir ve böbrekte aşırı büyümeye ve böbrek işlevi kaybina sebep olur.
vas efferens kapilleri
dallanmalar yaparak peritübüller Kapilleri yaparlar. Tamamı kortextedir. Medullada Henle kulpunda ve top. kanal etrafındaki Kapilleri vasa recta yapar.
Kortex medülladan 10 kat daha fazla kanlanır.
Stellat(yıldızsı) venler
peritübüller Kapilleri ve r. capsüllariisi interlobüler venlere bağlar.
makula densa
Henle kulpunun düz çıkan kalın koludur. Kortextedir yarısı. Distal tübül ile devamlılık gösterir.
Bağlayıcı (runieuner) tübül
Distal tübül ile toplayıcı kanal arasındadır. Bir toplayıcı kanal birçok bağlayıcı tübül girişine sahiptir. Yani nefron sayısı > toplayıcı kanal sayısı.
Toplayıcı kanal hem Kortex hem medullada
Bağlayıcı tübül ikisinde de olabilir.
nefron işlevleri
filtrasyon
Salgılama
geri emilim; maddelerin tübül lümeni-interstisyum-kapil Endoteli şeklinde geçip geri kana geçmesidir.
fenestratalı Kapiller vardır. (bazal membran bulunur)
nefron sayısı
yaşlılarda azalır.
Tek böbrek kalırsa büyüme görülür. Filtrasyon hızında artışla telafi edilir her ikisi de
Bowmann kapsülü
2 tabakalı epitel örtüsü vardır.
İçteki visceral tabaka glomerüler kapılı sıkıca sarar.
Dışta perietal tabaka kapsülü Dış yüzeyini oluşturur.
iki tabaka arası süzülen sıvının geçtiği idrar boşluğu bölgesi vardır.
Her cisimcikten bir damar kutbu bir idrar kutbu bulunur(proksimal tübül başlar).
perietal tabaka bazal laminaya oturmuş tek katlı yassı epitelden oluşur. Kapsülün ilerlediği idrar kutbunda ise tek katlı kübik epitelle dönüşüp proximal tübül boyunca devam eder.
Visceral tabaka ise podosit denen yıldızsı epitel hücrelerinden oluşur. Bu kapil Endoteli ile süzme birimini meydana getirir. Podositlerin gövdelerinden birçok uzantı çıkar. Daha sonra bunlardan birbirine geçmiş uzantılar oluşturur. Bu ikincil uzantılar pedisel (pedicellus=küçük ayakçık) olarak adlandırılır. Pediseller kapiler yüzeyin büyük bölümünü örterek bazal lamina ile direkt temas halindedir.
Birbirine geçmiş pedisellerin arasında 25-30 nm genişliğinde süzülme (filtrasyon) yarıkları denilen boşluklar bulunur. Komşu pedisellerin içinden geçen ve süzülme yarıklarını birbirine bağlayan fermuar benzeri yarık diyaframları vardır. Yarık diyaframları özelleşmiş sıkı bağlantı kompleksleridir. Bu bağlantı kompleksleri nefrinlerden, diğer proteinlerden ve böbreğin işlevleri açısından önemli olan proteoglikanlardan oluşur. Süzülme yarığının her iki yanındaki hücre zarından çıkıntı yapan polianyonik glikoproteinler ve proteoglikanlar yarık diyaframlarının içinde birçok açıklık meydana getirecek şekilde etkileşirler. Bu etkileşim yüzeyleri negatif yüklüdür. Yüksek oranda pencere içeren kapilerlerin endotel hücreleri ile podosit örtü arasında kalın (300-600 nm) glomerül bazal membranı (GBM) bulunur. Kapiler ve podositler tarafından üretilen bazal laminanın birleşmesi ile oluşan bu zar, kanı idrar boşluğundan ayıran filtrasyon engelinin en önemli parçasıdır. Bazal membrandaki laminin ve fibronektin podosit ve endotel hücre zarındaki integrinlere bağlanır ve çapraz bağlarla bağlanmış tip IV kolajen ve büyük proteoglikanların oluşturdugu ağ örgüsü 70 kD’dan büyük proteinlerin geçişini sınırlar. Plazmadan süzülen küçük proteinler ise parçalanır ve oluşan amino asitler proksimal tübülden geri emilirler. Polianyonik glikozaminoglikanlar glomerül membranında bol miktarda bulunur ve negatif yükleri yarık diyaframında olduğu gibi, organik anyonların geçişini sınırlandırır. Sonuç olarak süzülme üç kısımdan oluşan yapı boyunca gerçekleşir:
Kapiler endotelinin pencereli yapısı kan hücrelerinin ve
trombositlerin geçişini sınırlandırır.
Kalın glomerül bazal membranı büyük proteinlerin ve bazı organik anyonların geçişini sınırlandırır; ve
Pediseller arasında bulunan süzülme yarığı diyaframları
bazı küçük proteinlerin ve organik anyonların geçişini sınırlandırır.
Normalde, glomerüle giren kan plazmasının %20’si süzülerek idrar boşluğuna geçer. Bașlangıçtaki süzüntünün bileşimi protein miktarı dışında kan plazmasına benzer.
Glomerülar kapiiler
getirici ve götürücü arteriyoller arasındaki 1cmlşk bölümdür. Arteriyollerdeki kas tabakası burada basıncın artmasına neden olur. Nöral ve hormonal Kasılma düzenlemesiyle de GFH ayarlanır.
Pencereli Kapilleri var. bazal membran var ancak porları kapatan diyafram yok
mezengiyal hücreler
malphigi cisimciği de (corpusculum renalis) bulunan damar ortası anlamında hücrelerdir. Podosit tarafından örttülmeyen kapiler yüzeyini örter. Kasılma ve diş lamina bileşenlerini üretme özellikleriyle perisitlere benzerler. Sadece daha koyu boyanır bunlar.
Mezengiyal hücreler ve salgıladığı matrix podosit içermeyen Kapiller arasını dolduran mezengiyumu oluşturur. Bu bazal membrana benzerdir. Bazı mezengiyal hücre uzantıları kapil lümenine uzanıp protein kümelerini parçalar.
Mezengiyum; Kapillere fiziksel destek sağlar
Kan basıncına göre kasılmayla filtrasyon hızını ayarlar.
Antikor-antijen komplekslerini ve glomerüler süzme bariyerine tutunan protein kümelerini fagosite eder.
Birçok sitokinin, prostoglandinin, glomerülün onarılmasında ve bağışıklık savunmasında önemli faktörler salgılar.
Proksimal kıvrıntılı tübüll
Korteksin büyük kısmını kaplar.
Kübik tek katlı epitelle döşelidr.
Filtrattaki organik besinlerin yarısından fazlası(aa,gli,vit.,) buradan emilir.
Su ve elektrolitlerin de çoğu buradan emilir.
transellüler geri emilim hem aktif hem pasif taşıma içerir.
Su sıkı bağlantılar arasından(parasellüler taşıma) claudin sayesinde pasif olarak sızabilir.
Küçük proteinler endositozla alınabildiği gibi epitel yüzey peptidazları tarafından parçalanıp da alınabilir de.
organik anyon ve katyonlar Salgılama yoluyla fıltrat içine atılabilir. Aynı yolla ilaç, toksinler, kreatin,safra tuzu gibi birçok madde atılabilir.
Kübik epitel hücreleri bol Mitokondri içerdiğinden asidofilik boyanır. Uzun mikrovilluslara sahiptir.(emilim)
Bol kapillidir.
Bol vezikül ve oyuk barındırır yüzeyinde. Aldığı maddeleri lizozomlarında parçalar.
lateralde zonula okludensin yani sıra uzun ve çok parmaksı çıkıntılar vardır. Bazalde de birçok uzun zar katlanma ları yapar . Bazalde ve apikalde birçok taşıyıcı yapı vardır. Uzun mitokondriler genelde bazalde ki katlanmalarda yoğundur.
Aynı zamanda proximal tübül hücreleri D vitaminin hidroksilleyip Kapillere verir.