Unit 6 Flashcards
Avoid
You should avoid eating sugary foods
Kaçınmak
You should avoid eating sugary foods
Expert
He is an expert in computers
Expert
He is an expert doctor
Uzman
O bilgisayarlar konusunda bir uzmandır
Uzmanlaşmış
O uzman bir doktor.
Choose verb
Decide which dress to choose
Choice
We have many choices.
Seçmek
Hangi elbiseyi seçeceğine karar ver.
Seçim
Birçok seçeneğimiz var
Hurt verb
I bumped my toe and it hurt a lot.
Hurt adj
He is hurt because his heart was broken.
Hurt noun
His words caused me a lot of hurt.
Acıtmak
Ayak parmağımı çarptım ve çok acıdı.
Acıyan
O,çok üzgün çünkü kalbi kırıldı
Acı
Acı veya zarar durumu
Offer
He offered to help me
Offer
This is a great offer
Teklif etmek
O bana yardım teklif etti.
Teklif
Bu çok iyi bir teklif
Opinion
My opinion is that this movie is very interesting.
Görüş
Benim görüşüm,bu filmin çok ilginç olduğu yönünde.
Possibility
There is a possibility of rain tomorrow
Possible
It is possible to learn a new language.
İmpossible
It is impossible to fly without an airplane.
Possibly
He will possibly come to the party tonight.
Olasılık
Yarın yağmur yağma olasılığı var.
Mümkün
Yeni bir dil öğrenmek mümkündür.
İmkansız
Uçak olmadan uçmak imkansızdır.
Belki
O,bu akşam partiye gelebilir.
Produce
The factory produces thousands of cars every day
Product
This is a new product in our store
Production
The production of electricity is very important for the economy
Üretmek
Fabrika her gün binlerce araba üretiyor
Ürün
Bu mağazamızdaki yeni bir üründür.
Üretim
Elektrik üretimi,ekonomi için çok önemlidir.
Purpose
The purpose of this meeting is to discuss the new project.
Amaç
Bu toplantının amacı yeni projeyi tartışmaktır.
Recommend verb
I recommend this book.
Recommendation
I got a good recommendation
Tavsiye etmek
Bu kitabı tavsiye ederim.
Tavsiye
İyi bir tavsiye aldım.
Relationship
They have a good relationship
İlişki
Onların iyi bir ilişkisi var.
Respect
I have a lot of respect for my teacher.
Respectful
He is always respectful to his friends
Disrespectful
It is disrespectful to interrupt people when they are talking.
Saygı
Öğretmenime çok saygım var
Saygılı
O,her zaman arkadaşlarına saygılıdır.
Saygısız
İnsanlar konuşurken sözlerini kesmek saygısızlıktır.
Trust
I trust my friend
Trustworthy
She is a trustworthy person.
Güven
Arkadaşıma güveniyorum.
Güvenilir
O,güvenilir bir kişidir
Variety
There is a variety of fruits on the table.
Çeşit
Masada birçok çeşit meyve var.
Access
You need a password to get access to the website.
Access
I can access my email from my phone.
Erişim
Web sitesinde erişim için bir şifreye ihtiyacınız var
Erişmek
E postama telefonumdan erişbilirim.
According to
According to the weather forecast,it will rain tomorrow
E göre
Hava durumu tahmine göre,yarın yağmur yağacak
Argue
They argue about the best way to study
Argument
They had an argument about the movie
Tartışmak
En iyi nasıl çalışılacağı konusunda tartışıyorlar.
Tartışma
Film hakkında bir tartışmaları oldu.
Averege noun
The average score of the class is 75
Average adj
He is an average student
Ortalama
Sınıfın ortalama puanı 75tir
Ortalama
O,ortalama bir öğrencidir.
Behave
Please behave well in class
Behavior
His behavior is very kind.
Davranmak
Lútfen derste iyi davran
Davranış
Onun davranışı çok nazik.
Comment
She made a good comment about the movie.
Comment
He commented on my new shoes
Yorum
O film hakkında iyi bir yorum yaptı.
Yorum yapmak
O yeni ayakkabılarım hakkında yorum yaptı.
Consume
I consume a lot of water every day
Consumer
The consumer is always looking for the best deals.
Tüketmek
Her gün çok su tüketiyorum.
Tüketici
Tüketici her zaman en iyi fiyatları arar.
Crowd
There was a large crowd at the concert
Crowded
The bus was very crowded this morning
Kalabalık
Konserde büyük bir kalabalık vardı
Tıklım tıklım
Bu sabah otobüs çok kalabalıktı.
Influence
His speech had a big influence on the audience
Influence
The weather can influence my mood
Etki
Onun konuşması,izleyiciler üzerinde büyük bir etki yaptı.
Etkilemek
Hava durumu ruh halimi etkileyebiljr.
Post
I received a letter in the post today
Post
She will post the picture on Instagram
Posta
Bugün posta ile bir mektup aldım
Göndermek
O,resmi Instagram’da paylaşacak.
Post
I received a letter in the post today
Post
She will post the picture on Instagram
Posta
Bugün posta ile bir mektup aldım
Göndermek
O,resmi Instagram’da paylaşacak.
Prize
He won a prize for his drawing
Ödül
Çizimi için bir ödül kazandı.
Promete
She was prometed to manager
Promete
The company is promoting its new product
Terfi etmek
O yöneticiye terfi etti
Tanıtmak
Şirket,yeni ürününü tanıtıyor.
Reach
I will reach the station at 5 PM.
Reach noun
His reach is very wide in the company
Ulaşmak
Saat 5 te istasyona ulaşacağım.
Ulaşım
Şirkette erişimi çok geniştir.
Recent
I read a recent article about technology
Recently
I have recently moved to a new house.¹
Son zamanlarda olan
Teknoloji hakkında yakın zamanda bir makale okudum.
Son zamanlarda
I have recently moved to a new house.
Rescue verb
The firefighter rescued the cat from the tree
Rescue noun
The rescue team arrived quickly
Kurtarmak
İtfaiyeci kediyi ağaçtan kurtardı
Kurtarma
Kurtarma ekibi hızla geldi.
Responsibility
It is my responsibility to help my family
Responsible adj
She is responsible for the office supplies
Sorumluluk
Ailemle ilgilenmek benim sorumluluğumdur
Sorumlu
O ofis malzemelerinden sorumludur.
Section
This is the section for new students
Bölüm
Bu yeni öğrenciler için olan bölümdür.
Source
The river is the source of the water.
Kaynak.
Suyun kaynağidir
Suffer
She suffers from a headache
Acı çekmek
Baş ağrısından acı çekiyor
Suffer
She suffers from headache
Acı çekmek
Baş ağrısından acı çekiyor
Survey
The company did a survey to learn about customer opinions
Survey
They will survey the people in the city
Anket
Şirket müşteri görüşlerini öğrenmek için bir anket yaptı
Araştırmak
Şehirdeki insanlara anket yapacaklar.
Stranger
He is a stranger to me
Strange
That is a strange idea
Strangely
She behaved strangely at the party
Yabancı
O bana yabancı birisidir
Garip
Bu garip bir fikirdir
Garip bir şekilde
Partide garip bir şekilde davrandı
Trend
The trend on fashion changes every year.
Trendy
She always wears trendy clothes.
Trend
Moda dünyasında trend her yıl değişir.
Popüler
O,her zaman modaya uygun kıyafetler giyer.
Trouble noun
She is having trouble with her homework
Trouble
Don’t trouble your sister
Sıkıntı
O ödevinde sorun yaşıyor
Sorun çıkarmak
Kız kardeşini sıkıntıya sokma.
Awful
The food at the restaurant was awful
Awfully
She feels awfully tired after the long journey
Korkunç
Restorandaki yemek korkunçtu
Korkunç bir şekilde
Uzun yolculuktan sonra çok yorgun hissediyor.
Blow
He blew out the candles on his birthday cake.
Blow
The strong blow knocked him down
Üflemek
Doğum günü pastasındaki mumları üfledi
Darbe
Güçlü darbe onu yere serdi.
Count
I can count to ten in English
Count
The count of books on the shelf is 20
Saymak
İnglizce olarak on a kadar sayabilirim
Sayım
Rafdaki kitaplarön sayısı 20 dir
Disaster
The earthquake was a huge disaster.
Felaket
Deprem büyük bir felaketti
Move
They will move to a new house next month
Movement
The movement for animal rights is growing
Hareket etmek taşınmak
Gelecek ay yeni bir eve taşınacaklar.
Hareket akım
Hayvan hakları hareketi büyüyor.
Nearly
I nearly missed the bus this morning
Neredeyse
Bu sabah otobüsü neredeyse kaçırıyordum.
Notice
Did you notice the mistake in the report
Notice
There is a notice on the door about the meeting
Fark etmek
Raporun içindeki hatayı fark ettin mi
Duyuru
Kapıda toplantıyla ilgili bir duyuru var
Respond
She didn’t respond to my question
Response
He gave a quick response to the email.
Cevap vermek
Soruma cevap vermedi
Cevap
E postaya hızlı bir cevap verdi
Tool
I need a tool to fix the car
Alet
Arabayı tamir etmek için bir alete ihtiyacım var.
Wave
She waved goodbye as the bus left
Wave noun
The waves were very big at the beach today
El sallamak
Otobüs hareket ederken el salladi
Dalga
Bugün plajda dalgalar çok büyüktü.
