Ünit 2 Flashcards
Area
This area is very popular with tourists
Alan bölge
Bu bölge ,turistler arasında çok popüler.
Attention
The teacher asked for everyone’s attention.
Dikkat
Öğretmen herkesin dikkatini istedi.
Bit
Can I have (a bit of) your chocolate.
Bit verb
She bit into the apple and smiled
Parça
Çikolatanızdan biraz alabilir miyim?
Isırmak
O elmayı ısırdı ve gülümsedim
Connect
Can you connect the printer to the computer.
Connection
There is a strong connection between the two events.
Connected
They are very connected with their community.
Bağlamak
Yazıcıyı bilgiyasara bağlar mısın?
Bağlantı
İki olay arasında güçlü bir bağlantı var
Baglantılı,ilişkili
Toplulukları ile çok bağlantılıdır.
Contact noun
I lost contact with my old friend
Contact verb
Please contact me if you have any questions.
İletişim
Eski arkadaşlarımla iletişimi keybettim
İletişime geçmek fiil
Herhangi bir sorununuz varsa lütfen benimle iletişime geçin.
Focus verb
Please focus on the task at hand.
Focus noun
Her focus is on improving her English skills.
Odaklanmak
Lütfen önündeki göreve odaklan.
Odak
Onun odağı,İnglizce becerilerini geliştirmeye yönelik
Human noun
Humans have the ability to think and reason.
Human adj
She showed a lot of human kidness
İnsan
İnsanlar düşünme ve akıl yürütme yeteneğine sahiptir.
İnsan
O çok insanı bir nezaket gösterdi.
İnstead
I decided to have tea instead of coffee.
Yerine
Kahve yerine çay içmeye karar verdim.
İnterrupt
Please don’t interrupt me while I’m speaking.
Sözünü kesmek
Ben konuşurken lütfen beni kesme.
Memorize
I need to memorize this poem for class.
Hatırlamak
Bu şiiri derste ezberlemem gerek.
Memory
She has a great memory for faces.
Memory
This computer has 16GB of memory.
Hafıza
Yüzleri hatırlamada çok iyi bir havızası var.
Bilgiyasar hafızası
Bu bilgiyasarın 16gb hafızası var.
Mind
She has a brilliant mind for solving problems.
Mind
Would you mind helping me with this?
Zihin
Sorunları çözmek için parlak bir zekaya sahip.
Umursamak
Bana bununla yardım eder misin?
Network
She built a strong professional network.
Network verb
He spends a lot of time networking at conferences.
Ağ bağlantı
Güçlü bir profosyonel ağ kurdu
Ağ kurmak
Konferanslarda çok zamanınj ağ kurarak geçiriyor.
Recognize
I didn’t recognize her at first because she changed her hairstyle.
Fark etmek
Başta onu tanımadım çünkü saç stilini değiştirmişti.
Repeat
Could you please repeat what you just said
Repetition ˌrepəˈtiSH(ə)n
Repetition is key to learning new skills.
Tekrar etmek
Az önce söylediğini tekrar edebilir misin?
Tekrar
Tekrar yeni beceriler öğrenmenin anahtarıdır.
Require
This job requires excellent communication skills
Requirement
A college degree is a requirement for this position.
Gerektirmek
Bu iş mükemmel iletişim becerileri gerektirir.
Gereklilik
Bu pozisyon için üniversite diploması bir gerekliliktir.
Secret noun
She told me a secret about her plans.
Secret adj
They have a secret meeting every month
Sır
Bana planları hakkında bir sır söyledi.
Gizli
Her ay gizli bir toplantımız var.
Several
I have visited several countries in Europe.
Birkaç
Avrupa’da bir kaç ülkeyi ziyaret ettim.
Store
I need to go to the store to buy some groceries.
Store
We store our winter clothes in the attic.
Storage
We need more storage space for our books.
Mağaza dükkan
Biraz market alışverişi yapmak için mağazaya gitmem gerekiyor.
Saklamak
Kışlık kıyafetlerimiz çatı katında saklarız.
Depolama
Kitaplarımız için daha fazla depolama alanına ihtiyacımız var.
Task noun
I have a difficult task to complete by the end of the day .
Task
She was tasked with organizing the event.
Görev
Günün sonuna kadar tamamlamam gereken zor bir görevim var.
Görev vermek
Etkinliği organize etme görevi ona verildi.
Technique
She has a unique technique for painting.
Teknik
Onun resim yapma konusunda benzersiz bir yeteneği var.
Technology
Advances in technology have changed the way we live
Technological
The company is known for its technological innovations.
Teknoloji
Teknolojik ilerlemeler,yaşama şeklimizi değiştirdi.
Teknolojik
Şirket,teknolojik yenilikleriyle tanınır.
Avoid
You should avoid eating too much sugar.
Kaçınmak
Çok fazla şeker yemekten kaçınmalısın.
Certain adj
I am certain that I left my keys on the table.
Certainly
I will certainly help you with your homework.
Kesin sıfat
Anahtarlarımı masanın üstünde bıraktığımdan eminim.
Kesinlikle
Kesinlikle ödevine yardımcı olacağım.