Unit 1 Flashcards
Adult
Adulthood
As an adult, I have to take care of my responsibilities.
Bir yetişkin olarak, sorumluluklarımı yerine getirmem gerekiyor.
Yetişkin
Yetişkinlik
Career
She wants to have a successful career in medicine.
O, tıp alanında başarılı bir kariyer yapmak istiyor.
Karıyer
Company
İşte The company sells clothes and shoes.
Şirket
Şirket, giysi ve ayakkabı satıyor
Creative
She is very creative and always comes up with new ideas
Create
I like to create art in my free time
Creatively
He solves problems creatively
Yaratıcı
O çok yaratıcıdır ve her zaman yeni fikirler ortaya çıkarır.
Yaratmak
Boş zamanlarımda sanat yapmayı severim
Yaratıcı bir şekilde
O problemleri yaratıcı bir şekilde çözer.
Data
The company collects data from its customers every day
Veri
Şirket her gün müşterilerinden veri toplar
Decision
She made the decision to move to another city
Decide
I need to decide which book to read next
make a decision
Karar
Başka bir şehre taşınma kararı aldı
Karar vermek
Hangi kitabı okuyacağıma karar vermeliyim.
Karar almak
Duty
The teacher’s duty is to guide the students.
Sorumluluk
Öğretmenin görevi öğrencilerle rehberlik etmektir.
Event
She organized a charity event for the community.
Etkinlik
Topluluk için bir hayır etkinliği düzenledi.
Explain
Can you explain how this machine works.
Explanation
The teacher gave a clear explanation of this lesson
Açıklamak
Bu makinanın nasıl çalıştığını açıklayabilir misin?
Açıklama izah
Öğretmen derse dair net bir açıklama yaptı.
Fix
Can you fix the mistake?
Tamir etmek
Hatayı düzeltebilir misin?
İndependent
She is the woman who is independent and makes her own decisions.
Bağımsız
O kendi kararlarını veren ve bağımsız bir kadındır.
Match
These shoes match your dress perfectly
Match
They are a perfect match
Uymak
Bu ayakkabılar elbisenizle mükemmel bir şekilde uyuyor.
Eşleşme
Onlar mükemmel bir eşleşme.
Plan
I will plan my day carefully
Plan
I have a great plan for the weekend
Planned adj
We have a planned trip to the beach.
Planlamak
Günümüzü dikkatlice planlayacağım.
Plan
Hafta sonu için harika bir planım var.
Önceden planlanmış
Plaj için planlanmış bir gezimiz var.
Result
This is the result which we were hoping for.
Sonuç
Bu beklediğimiz bir sonuçtur.
Routine
Her routine includes exercising and reading.
Routine
It was a routine meeting,nothing special.
Rutin isim
Onun rutini egzersiz ve okumayı içeriyor
Rutin sıfat
Bu sıradan bir rutin toplantısıydı,özel bir şey yoktu.
Schedule noun
I have a busy schedule today
Schedule verb
I will schedule the meeting for tomorow
Takvim program
Bugün yoğun bir programım var.
Planlamak
Toplantıyı yarına planlıyacağım
Skill
She has great skills in painting.
Skilled
He is a skilled carpenter.
Yetenek
Onun resim yapma konusunda büyük bir becerisi var.
Becerikli
O becerikli bir marangoz dur
Solve
Can you solve this math problem
Solution
This is the solution that we have been searching for
Cözmek
Bu matematik problemini çözebilir misin.
Cözüm
Bu aradığımız çözümdür
Step
This is the note that reminds me to take the next step.
Adım
Bu, bir sonraki adımı atmam gerektiğini hatırlatan not.
Success
Success comes with hard work
Succeed
İf you work hard,you will succeed
Successful
She is a successful entrepreneur.
Unsuccessful
His attempt was unsuccessful.
Başarı
Başarı,sıkı çalışma ile gelir.
Başarmak
Eğer çok çalışırsan başarı gelir.
Başarılı
O başarılı bir girişimcidir.
Başarısız
Onun denemesi başarısızdı.
Team
The team worked hard to finish the project on time
Takım
Takım,projeyi zamanında bitirmek için çok uğraştı.
Advertise
They advertise their products on tv
Advertisement
I saw an advertisement for a new phone
Advertiser
The advertiser created a Cathy slogan.
Advertising noun
Advertising is a big part of the business world
Advertising adj
They used advertising strategies to attract customers.
İlan etmek reklam yapmak
Ürünlerini televizyonda reklam yapıyorlar.
Reklam
I saw an advertisement for a new phone .
Reklam veren kurum
Reklam veren kişi akılda kalıcı bir slogan oluşturdu
Reklamcılık
Reklamcılık iş dünyasının büyük bir parçasıdır.
Müşterileri çekmek için reklam stratejileri kullandılar.
Application noun
I submitted my application for the job yesterday.
Apply
You should apply for the scholarship before the deadline.
Applicant noun
The applicant was qualified for the position.
Başvuru
Dün iş için başvuru sundum
Başvurmak
Burs için son başvuru tarihinden önce başvuru yapmalısın.
Başvuran kişi
Başvuran kişi,pozisyon için nitelikliydi.
Basic
She knows the basic principles of physics.
Basically
Basically,the project is about improving communication.
Temel
Fiziksel bilgilerin temel prensiplerini biliyor.
Esasen,temelde
Temelde,proje iletişimi iyileştirmekle ilgili.