tr-eng cümleler b2 (3) Flashcards
( Vatandaş ) Ülke vatandaşı olarak belirli hak ve sorumluluklara sahipti.
( Citizen ) As a citizen of the country, she had certain rights and responsibilities.
( Hukuki ) Anlaşmazlık medeni bir şekilde çözüldü.
( Civil ) The dispute was settled in a civil manner.
( Medeniyet ) Eski medeniyetler etkileyici mimari harikalar bıraktılar.
( Civilization ) Ancient civilizations left behind impressive architectural wonders.
( Açıklayın ) Lütfen ifadenizi açıklığa kavuşturur musunuz?
( Clarify ) Could you please clarify your statement?
( Klasik ) Roman, İngiliz edebiyatının bir klasiği olarak kabul edilir.
( Classic ) The novel is considered a classic of English literature.
( Sınıflandırın ) Bilim adamları, özelliklerine göre hayvanları farklı kategorilere ayırır.
( Classify ) Scientists classify animals into different categories based on their characteristics.
( Uçurum ) Uçurumun kenarında durup aşağıdaki manzarayı hayranlıkla izlediler.
( Cliff ) They stood at the edge of the cliff, admiring the view below.
( Klinik ) Düzenli kontrolü için kliniği ziyaret etti.
( Clinic ) She visited the clinic for her regular check-up.
( Klips ) Kağıtları bir arada tutmak için klips kullandı.
( Clip ) He used a clip to hold the papers together.
( Kapatma ) Mağaza tadilat nedeniyle bugün erken kapanacak.
( Close ) The store will close early today for renovations.
( Yakından ) Kalabalık caddede yürürken arkadaşını yakından takip etti.
( Closely ) She followed closely behind her friend as they walked through the crowded street.
( Tesadüf ) İkisinin de aynı restorana gitmesi tesadüftü.
( Coincidence ) It was a coincidence that they both ended up at the same restaurant.
( Çökme ) Eski bina yapısal sorunlar nedeniyle çöktü.
( Collapse ) The old building collapsed due to structural issues.
( Koleksiyoncu ) Nadir pulların hevesli bir koleksiyoncusuydu.
( Collector ) He was an avid collector of rare stamps.
( Koloni ) Karıncalar yeraltında büyük bir koloni kurdular.
( Colony ) The ants built a large colony underground.
( Renkli ) Bahçe rengarenk çiçeklerle doluydu.
( Colorful ) The garden was filled with colorful flowers.
( Kombinasyon ) Yemeği tatlandırmak için baharat kombinasyonunu kullandı.
( Combination ) She used a combination of spices to flavor the dish.
( Rahatlık ) Çocukluğunun geçtiği evin tanıdık ortamında rahatlığı buldu.
( Comfort ) He found comfort in the familiar surroundings of his childhood home.
( Çizgi Roman ) Boş zamanlarında çizgi roman okumaktan hoşlanıyordu.
( Comic ) She enjoyed reading comic books in her free time.
( Komuta ) General, birliklerine bir emir verdi.
( Command ) The general issued a command to his troops.
( Komutan ) Komutan askerleri savaşa yönlendirdi.
( Commander ) The commander led the soldiers into battle.
( Komisyon ) Eserleri için komisyon aldı.
( Commission ) She received a commission for her artwork.
( Bağlılık ) Projeye olan bağlılığını her gece geç saatlere kadar çalışarak gösterdi.
( Commitment ) He showed his commitment to the project by working late every night.
( Komite ) Komite yaklaşan etkinliğin bütçesini görüşmek üzere toplandı.
( Committee ) The committee met to discuss the budget for the upcoming event.