eng-tr kelimeler (6) Flashcards
compromise
anlaşmak
compute
hesaplama
conceal
gizlemek
concede
1 Genel concede f. kabullenmek
2 Genel concede f. teslim etmek
3 Genel concede f. bırakmak
4 Genel concede f. kabul etmek zorunda kalmak
conceive
hamile kalmak
conception
anlayış
concession
taviz
condemn
kınamak
confer
görüşmek
confession
itiraf
configuration
yapılandırma
confine
i. sınır ,i. hudut ,i. bölge
f. kapatmak , f. kapamak , f. sınırlandırmak
to limit an activity, person, or problem in some way:
Let’s confine our discussion to the matter in question, please!
to keep someone closed in a place, often by force:
The hostages had been confined for so long that they couldn’t cope with the outside world.
confirmation
Onayla
confront
karşısına çıkmak
confrontation
confrontation i. yüzleştirme
confrontation i. yüz yüze gelme
confrontation i. muvacehe
confrontation i. yüzleşme
confrontation i. yüzleştirme
confrontation i. karşılıklı meydan okuma
congratulate
tebrik etmek
congregation
cemaat
congressional
kongre
conquer
fethetmek
conscience
vicdan
consciousness
bilinç
consecutive
ardışık
consensus
uzlaşma
consent
consent i. onay
consent i. rıza
consent f. razı olmak
consent f. rıza göstermek
conserve
korumak
consistency
tutarlılık
consolidate
pekiştirmek
constitute
oluşturmak
constitution
anayasa
constitutional
anayasal
constraint
kısıtlama
consultation
danışma
contemplate
düşünmek
contempt
küçümseme
contend
çekişmek
contender
yarışmacı
content
içerik
contention
çekişme
continually
sürekli
contractor
müteahhit
contradiction
çelişki
contrary
aksine
contributor
katkıda bulunan
conversion
dönüştürmek
convict
mahkum
conviction
mahkumiyet
cooperate
işbirliği yapmak
cooperative
kooperatif
coordinate
koordinat
coordination
Koordinasyon
coordinator
koordinatör
copper
bakır
copyright
telif hakkı
correction
düzeltme
correlate
correlate i. birbiriyle ilgisi olan şeylerin her biri
correlate i. ilişki
correlate i. bağlantısı
correlate i. birbiriyle ilgisi
correlate i. eşlenik
correlate i. bağıntı
correlate i. netice
correlate i. bağ
correlate i. ilişkili şey
correlate f. ilişkilendirmek
correlate f. aralarında uygunluk sağlamak
correlation
korelasyon
correspond
karşılık
correspondence
yazışma
correspondent
muhabir
corresponding
karşılık gelen
corrupt
yozlaşmış
corruption
yolsuzluk
costly
pahalı
councilor
meclis üyesi
counseling
danışmanlık
counselor
danışman
counter (argue)
karşı çıkmak ( tartışmak )
counterpart
Common Usage
counterpart i. mevkidaş
General
counterpart i. kopya
counterpart i. meslektaş
counterpart i. akran
counterpart i. karşıt
countless
sayısız
coup
coup i. uğurlu bir hareket
coup i. başarılı vuruş
coup i. zekice davranış
coup i. başarılı bir iş
coup i. askeri darbe
coup i. vuruş
courtesy
Common Usage
courtesy i. kibarlık
courtesy i. nezaket
General
courtesy i. nezaket
courtesy i. saygı
courtesy i. incelik
craft
zanaat
crawl
sürünmek
creator
yaratıcı
credibility
güvenilirlik
credible
güvenilir
creep
sürünme
critique
eleştiri
crown
taç
crude
ham
crush
ezmek
crystal
kristal
cult
kült
cultivate
yetiştirmek
curiosity
merak
custody
velayet
cutting
kesme
cynical
alaycı
D
D
dam
baraj
damaging
zarar verici
dawn
şafak
debris
enkaz
debut
ilk çıkış
decision-making
karar verme
decisive
belirleyici
declaration
beyan
dedicated
özel
dedication
dedication i. adama
dedication i. ithaf
dedication i. tahsis edilmiş
dedication i. ithaf etme
dedication i. bağlanım
dedication i. ithaf
dedication i. fedakarlık
dedication i. bağlılıközveri
deed
senet
deem
düşünmek
default
varsayılan
defect
kusur
defensive
savunma
deficiency
eksiklik
deficit
deficit i. açık
deficit s. açık (hesaplarda)
General
deficit i. açık (mali)
deficit i. kasa açığı
defy
meydan okumak
delegate
temsilci
delegation
heyet
delicate
narin
demon
iblis
denial
inkar
denounce
kınamak
dense
yoğun
density
yoğunluk
dependence
bağımlılık
depict
göstermek
deploy
dağıtmak
deployment
konuşlandırma
deprive
mahrum etmek
deputy
milletvekili
descend
inmek
descent
iniş
designate
Tayin etmek
desirable
arzu edilir
desktop
masaüstü
destructive
yıkıcı
detain
gözaltına almak
detection
tespit etme
detention
gözaltı
deteriorate
bozulmak
devastate
harap etmek
devil
şeytan
devise
tasarlamak
diagnose
teşhis koymak
diagnosis
diagnosis i. teşhis
diagnosis i. tanı
diagnosis i. belirtme
diagnosis i. tanılama
dictate
dikte
dictator
diktatör
differentiate
ayırt etmek
dignity
itibar
dilemma
ikilem
dimension
boyut
diminish
azaltmak
dip
daldırma
diplomat
diplomat
diplomatic
diplomatik
directory
Common Usage
directory i. rehber
General
directory i. telefon rehberi
directory i. nizamname
directory i. yönetim kurulu
directory i. müdüriyet
directory i. adres defteri
disastrous
felaket
discard
atmak
discharge
deşarj
disclose
ifşa etmek
disclosure
ifşa
discourse
söylem
discretion
takdir yetkisi
discrimination
ayrımcılık
dismissal
işten çıkarılma
displace
yerinden etmek
disposal
imha etmek
dispose
elden çıkarmak
dispute
dispute i. ihtilaf
dispute i. tartışma
dispute i. çekişme
dispute f. çekişmek
dispute f. tartışmak
dispute i. kavga
dispute i. anlaşmazlık
disrupt
bozmak
disruption
bozulma
dissolve
çözünmek
distinction
ayrım
distinctive
distinctive s. farklı
distinctive s. karakteristik
distinctive s. kendine özgü
distinctive s. ayırıcı
distinctive s. ayrıcı
distinctive s. belirgin
distinctive s. kolaylıkla ayırt edilebilen
distinctive s. özgün
distort
distort f. saptırmak
distort f. kırmak
distort f. yamultmak
distort f. yüzünü çarpıtmak
distort f. başka anlam vermek
distort f. burkmak
distort f. biçimini bozmak
distress
sıkıntı
disturbing
rahatsız edici
divert
yönlendirmek
divine
ilahi
doctrine
doktrin
documentation
dokümantasyon
domain
ihtisas
dominance
hakimiyet
donor
bağışçı
dose
doz
drain
boşaltmak
drift
sürüklenme
driving
sürme
drown
bastırmak
dual
çift
dub
dublaj
dumb
sersem
duo
ikili
E
e
earnings
kazanç
ease
kolaylaştırmak
echo
Eko
ecological
ekolojik
educator
eğitimci
effectiveness
verimlilik
efficiency
yeterlik
ego
benlik
elaborate
detaylandırmak
electoral
seçim
elevate
yükseltmek
eligible
hak sahibi
elite
seçkinler
embark
gemiye binmek
embarrassment
utanç