tr-eng cümleler b2 (1) Flashcards
( Kesinlikle ) Sıkı çalışmasının sonuçlarından kesinlikle çok heyecanlandı.
( Absolutely ) She was absolutely thrilled with the results of her hard work.
( Akademik ) Akademik kariyere devam etti ve sonunda profesör oldu.
( Academic ) He pursued an academic career, eventually becoming a professor.
( Erişim ) Öğrenciler kütüphanenin kapsamlı kaynak koleksiyonuna erişebilir.
( Access ) Students have access to the library’s extensive collection of resources.
( Konaklama ) Otel makul fiyatlara konforlu konaklama imkanı sunmaktadır.
( Accommodation ) The hotel offered comfortable accommodation at reasonable rates.
( Hesap ) Lütfen transfer için banka hesap bilgilerinizi girin.
( Account ) Please provide your bank account details for the transfer.
( Başarı ) Yarışmayı kazanmak onun için önemli bir başarıydı.
( Achievement ) Winning the competition was a significant achievement for her.
( Harekete geçin ) Acil durumlarda hızlı hareket etmek önemlidir.
( Act ) It’s important to act quickly in emergency situations.
( Reklam ) Yeni akıllı telefonun reklamı dikkatimi çekti.
( Ad ) The ad for the new smartphone caught my attention.
( Ek ) İngilizce’nin yanı sıra Fransızca’yı da akıcı bir şekilde konuşabilmektedir.
( Addition ) In addition to English, she’s also fluent in French.
( Hayran ) Onun çalışmalarına olan bağlılığına hayranım.
( Admire ) I admire her dedication to her studies.
( İtiraf et ) Hatalı olduğunu kabul etmesi gerekiyordu.
( Admit ) He had to admit that he was wrong.
( Gelişmiş ) Şirket, verimliliği artırmak için ileri teknolojiye yatırım yaptı.
( Advanced ) The company invested in advanced technology to improve efficiency.
( Tavsiye ) Hangi dizüstü bilgisayarı satın almam gerektiği konusunda bana tavsiyede bulunabilir misiniz?
( Advise ) Can you advise me on which laptop to buy?
( Bütçe ) Şu anda yeni bir araba almaya gücüm yetmez.
( Afford ) I can’t afford to buy a new car right now.
( Yaş ) Yaşla birlikte bilgelik gelir.
( Age ) With age, comes wisdom.
( Yaşlı ) Parkta yaşlı meşe ağacı dimdik duruyordu.
( Aged ) The aged oak tree stood tall in the park.
( Temsilci ) Emlakçı hayallerimizin evini bulmamıza yardımcı oldu.
( Agent ) The real estate agent helped us find our dream home.
( Anlaşma ) Uzun müzakerelerin ardından anlaşmaya vardılar.
( Agreement ) They reached an agreement after lengthy negotiations.
( İleride ) Her zaman gelecek için ileriyi planlıyor.
( Ahead ) She’s always planning ahead for the future.
( Amacı ) Amacı başarılı bir girişimci olmaktı.
( Aim ) His aim was to become a successful entrepreneur.
( Alarm ) Alarmın sesi onları sabah erkenden uyandırdı.
( Alarm ) The sound of the alarm woke them up early in the morning.
( Albüm ) Son albümü yayınlandıktan birkaç gün sonra listelerde zirveye yerleşti.
( Album ) Her latest album topped the charts within days of its release.
( Alkol ) Nadiren alkol içer, bunun yerine suyu tercih eder.
( Alcohol ) He rarely drinks alcohol, preferring water instead.
( Alkolik ) Amcası yıllarca alkolizmle mücadele etti.
( Alcoholic ) Her uncle struggled with alcoholism for years.