Social Life 2 Flashcards
1
Q
Ona güvenmem çünkü o yalancı
A
Don’t trust him because he is lier
2
Q
yalancı yalancı sana kimse inanmaz
A
lier lier you are the fire!
3
Q
İngilizce seviyemi ilerletmek istiyorum
A
ı want to improve my English level
4
Q
Başarmak istiyorsan kendini zorlamaya devam etmelisin
A
You should keep pushing yourself if you want to succeed
5
Q
Seninle dışarı çıkmak istiyorum çünkü sıkıldım.
A
I want to go out with you because ı am bored
6
Q
İstanbul’da nerede yaşıyorsun
Nerelisin
Uyruğun ne
Malta’ya neden geldin?
İstanbul’un neresinde yaşadınız
Kadıköy’e çok yakınız
İstanbul’un Avrupa mı yoksa Anadolu yakasında mı yaşıyorsun?
A
Where do you live in İstanbul?
Where are you from?
What is your nationality?
why did you come to Malta?
where did you live in İstanbul ot where have you been in İstanbul?
We are close to Kadıköy.
Do you live in European or Anatolian side of İstanbul?
6
Q
Üzgünüm, o benim hatam
A
Sorry, ıt’s my fault.
6
Q
Keşke oraya geri dönebilseydik
A
ı wish we could get back there
7
Q
neler yapıyorsun
A
what have you been up to?
8
Q
Oldukça tuhaf şeyler oldu
A
ıt has become something so weird
9
Q
Geçen gece gerçekten tuhaf bir rüya gördüm
A
ı had a really weird dream the last night
10
Q
Hadi birşeyler hakkında konusalım
A
Let’s talk about something…
11
Q
Bana gülmemelisin
A
You shouldn’t laughing me
12
Q
Neden beni takmıyorsun, görmezden geliyorsun
A
Why are you ignoring me?
13
Q
Önemli değil
A
ıt doesn’t matter
14
Q
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
A
could you please speak more slowly?
14
Q
EvdeyimOkuldayımİşteyim
A
ı am at school, ı am at home
15
Q
Ne iş yapıyorsun?
A
What is your job? What do you do for a living?
16
Q
Lütfen bana yardım edebilir misin?
A
Could you please help me?
17
Q
Kayboldum
A
I am lost
18
Q
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Yardımcı olabilir miyim?
A
How can I help you?
Can I help you?
19
Q
Saat kaç
Ev adresin ne?
Telefon numaran ne?
A
what time is it?
what is your home address?
What is your phone number?
19
Q
Malta’da nerede yaşıyorsun?
A
Where do you live in Malta?
20
Q
Düşündüğümden daha ucuzmuş.
A
It is cheaper than I think
21
Çok yaşa
Geçmiş olsun
Bless you!
Get well soon!
22
Ne güzel bir tatil
İyi tatiller
Have a nice holiday
such a beautiful holiday or trip
23
Şimdi gitmem gerek
Kendine iyi bak
I have to go now !
Take care
23
Lütfen tekrar edebilir misin
Could you please repeat that ?
24
Lütfen yazın
please, write it down!
25
İngilizce olarak nasıl hello derim
how do ı say 'merhaba' in English?
26
İngilizce öğrenmek istiyorum
ı want to learn English
27
bir saniye , bir dakika lütfen.
Just a second, one moment please
28
ne kadar? (fiyat)
How much is it?
29
Türkiye'de doğdum
Türkiye'de büyüdüm.
I was born in Turkey
I grew up in Turkey
30
Bugün hava nasıl
How is the weather today?
31
Bu ara neler yaptın
What have you been up to
32
Modumda değilim
I am not in the mood
33
sorunun ne
sorun ne
What is wrong with you?
what is the matter
34
Hiç yoktan iyidir.
ıt is better than nothing
35
sen çok sabırsızsın
you are impatient
36
bittim, öldüm, yorgunum
ı am exhausted
37
Keşke yapabilseydim
ı wish ı could do this
37
Depresif hissediyorum,
iyi hissediyorum
İyi hissetmiyorum
ı feel depressed
ı feel great or good
ı don't feel good
38
Kalbim çarpıyor.
my heart is pounding
39
Bu problemi çözebilirim
I can solve this problem
40
Kalemini ödünç alabilir miyim?
ödünç almak
ödünç vermek
Can I borrow your pen
borrow: ödünç almak
lend: ödünç vermek
41
Onun tepkisini gördün mü?
Did you see his reaction?
42
Yüzü canlandı
his face became animated
43
Ne zaman müsait olursun?
Ne zaman sana uyar?
what time are you available?
what time will suit you?
44
Güya o diyette
As if she is on a diet.
45
beni ara
Hit me up
46
buluşmak
catch up
47
ben de durumlar şimdilik iyi
so good so far
48
hızlan!
yavaşla!
speed up
slow down
49
aynı anlama gelen (kalmak) kelimelerin cümle içinde kullanımı
-Üstü kalsın ( kafede ödeme yaptın bahşiş verecen)
-Olduğun yerde kal
-Nerede kalmıştık (muhabbet kapı çaldı kesildi , döndüğünde diyorsun)
-Partiden sonra tüm temizlik bana kaldı
-Sana kalmış (nasıl istersen)
-Hiç yemek kalmadı
-Aynı dersten iki kere kaldım
-Bu sizin kalan bakiyeniz
Keep the change
Stay! where you are
Where did we leave off?
All the cleaning fell on me after the party
ıt's up to you
There is no food left
ı failed the same class twice
This is your remaining balance
50
Use a proper noun between
unique, personal, particular, specific, special, private
Benzersiz bir el yazın var. in English?
*Özel değilse neden ayrıldığınızı sorabilir miyim?
*Bu soruyu bana sormanda özel bir neden var mı?
Alışverişe gittiğimde aklımda belirli bir sebep yoktu.
Unutma sen benim için çok özelsin.
o özel okula gitti.
You have a unique handwriting
May I ask why you broke up if it is not the personal
Is there any particular reason that you ask me this question?
Or
Is there any particular reason why you are asking?
I didn’t have anything specific reason in my mind when we went shopping.
or
there was not any specific reason in my mind when ı went shopping.
Don’t forget You are so special to me.
he went to a private school
51
Geç bile kaldı
geç bile kaldı
52
Let's look at "GET" CLOSER...
Süt aldım
Eve vardım
Anladım
Yorulmaya başlıyorum,
kızmaya başlıyorum!
Ödevimi yaptım
İşi aldım!
I got milk
ı got home
ı got it
ı am getting tired
ı am getting angry
ı got my homework
ı got the job
53
Artık buna dayanamıyorum
daha fazla dayanamam
I can't take it anymore
I can't stand it anymore
54
Her şey mümkün
all things are possible
or
all bets are off
55
Biri mantıksız şeyler yapıyor, saçmalıyor (mental olarak)
Biri sana kötü davranıyor, kendine gel diyeceksin
Eğer biri mantıksız şeyler söylüyorsa
Pull yourself together
Behave yourself
Come to yourself
56
beni yanlış anlama
don't get me wrong
57
beni bilgilendir
keep me posted
58
bana yardım et
Give me a hand
59
kafan mı güzel
are you high
60
kabulen, sızlanma
Suck it up
61
rezalet çıkarma
Don't make a scene
62
göründüğü gibi değil
This is not what it looks like
63
kendi işine bak
Get off my case,
mind your own business
64
koltuğunuza oturun , geçin lütfen
Take a seat please
or
get to your seat please
65
What do we use I understand instead?
I got it,
Make sense
Fair enough
I get the point
66
What can we use "I like" instead?
I am keen on
ı passionate about...
I fond of...
I am fan of...
I am into ..
67
Tutluyum
I passionate about
68
düşkünüm
ı fond of
69
fanıyım
ı am fan of
70
ilgiliyim
ı keen on
71
ilgileniyorum, ilgiliyim
ı am into
72
What are the advance meanings?
Basic
You first
After you
73
What are the advance meanings?
Basic
Don't touch
Hands off
74
What are the advance meanings?
Basic
I told you
ı called it
75
What are the advance meanings?
Basic
Remember, what ı am saying?
Mark my words
76
Bildiğim kadarıyla
As far as ı know
77
Gördüğün üzere
As you can see
78
Bir HR sorumlusu olarak
As an HR representative
79
Aslında
Actually
80
anlattın anlattın sonuç olarak demek için
in conclusion
consequently
81
Cidden ama
Seriously though
82
Kıçını kaldır
Get off your backside
83
Tembelliği bırak
Stop being lazy
84
Gününü boşa harcama
Don't waste the day
85
Yapacak bir şeyim yok, öyle dolanıyorum
I bum around
86
Phrasal words
açmak (bir şeyin kapağı gibi)
bir şey koymak (bir şeyin içine)
Geri kapa
bir şeyi kaldırmak,
Düğmeye bas
Pull it out
put in smth
push it back
lift it up
press the button
87
Not true in English idiom
bullshit
88
korkunç in English idiom
dogshit
89
not sense in English idiom
horseshit
90
Tıka basa doydum
I am stuffed
91
Mahvoldum
I am wrecked
92
sinirlendim
ı am pissed of
ı am mad
93
yolun açık olsun
good speed
94
Kolay gelsin
more power to you
95
eline sağlık
thanks for your effort
96
e daha daha
what else is new
97
helal olsun
Thumps up
98
doydun mu
Are you done
Have you had enough to eat
99
denemeye değer
worth a shot
100
planın içindeyim, benide say
Count me, ı am into
101
nasıl olur
how come
102
kafam gitti, ne diyeceğimi unuttum
I have a mind blind
103
At pharmacy,
Eczaneye gittin, burnum tıkalı diyeceksin
Burnum akıyorBoğaz kuruluğun, öksüğün, ses kısıklığın var ne diyeceksinKuru ösksürüğüm var ne kullanmalıyımBunu kullandıktan sonra Ya burnum tıkanırsaRecoverTreatment
I have a stuffy nose
104
At pharmacy,
Burnum akıyor
Boğaz kuruluğun, öksüğün, ses kısıklığın var ne diyeceksinKuru ösksürüğüm var ne kullanmalıyımBunu kullandıktan sonra Ya burnum tıkanırsaRecoverTreatment
I have a runny nose
105
At pharmacy,
Boğaz kuruluğun, öksürüğün, ses kısıklığın var ne diyeceksin
Kuru öksürüğüm var ne kullanmalıyım
Bunu kullandıktan sonra Ya burnum tıkanırsa
Recover
Treatment
I have frog in my throat
106
At pharmacy,
Kuru öksürüğüm var ne kullanmalıyım
Bunu kullandıktan sonra Ya burnum tıkanırsa
Recover
Treatment
ı have a dry cough what should I take
107
At pharmacy,
Bunu kullandıktan sonra Ya burnum tıkanırsa
Recover
Treatment
What if my noise blocked after use it
108
çalışmayı bırakalım mı
Shall we call it a day
109
to study in English
hit the book
110
leave in English
hit the road
111
successful in English
carry the day
112
Way kelimesinin cümle içinde kullanışı
Dünden çok daha iyi görünüyorsun
Tek yön mü yoksa gidiş dönüş seyahat bileti mi almak istersiniz?
Dışarıda çok sık yemeyi bırak bu sayede para biriktirebilirsin.
Onu affetmenin imkanı yok.
Hadi canım, mümkün değil !
Arabayı sürüş şekli en kötüsüydü.
O, şu tarafa gitti.
Onu ikna etmenin bir yolunu bulurum.
Bu işe yaramadı, hadi bu seferde benim yöntemimle yapalım.
You look way better than you did yesterday
Would you like to buy one way ticket or around-trip ticket?
Stop eat out so often in this way you can save the money
There is no way ı can forgive him
No way
The way he drives was the worst
he went that way
ı can find a way to persuade him
it didn't work. Let's do it with my way this time
113
Boşlukları doğru phrasal verb ile doldur
deal with, come across, pass away, put forward, look up to someone, take over, show up
He .....as a bit of a bore in interview.
You have to have such a lot of patience when you're .....kids.
I wish you wouldn't ... me ..... in front of my parents by getting so drunk.
He ......some of his old love letters in his wife's desk.
Do you know who's ....... the restaurant?
When I ...... problems ı can ..... them to get through.
He'd always ...... to his uncle. She's terribly upset because her father ...... last week.
We were expecting 30 people to come, but half of them never ........
The proposals that you have ..... deserve serious consideration.
Sera has.....responsibility for this project.
He CAME ACROSS as a bit of a bore in interview.
You have to have such a lot of patience when you're DEAL WITH kids.
I wish you wouldn't SHOW me UP in front of my parents by getting so drunk.
He COME ACROSS some of his old love letters in his wife's desk.
Do you know who's TAKING OVER the restaurant?
When I COME ACROSS problems ı can DEAL WİTH them to get through.
He'd always LOOKED UP to his uncle.
She's terribly upset because her father PASSED AWAY last week.
We were expecting 30 people to come, but half of them never SHOWED UP
The proposals that you have PUT FORWARD deserve serious consideration.
Sera has TAKEN OVER responsibility for this project.
114
Phrasal verbs examples
You're gonna ..... me ... if you keep telling me lies
You ....the whole plan.
Sorry I stood you up, but I'll ....... to you
I promise I won't .... you .... again.
Take a deep breath and try to ........, Everything is gonna be OK.
You're gonna PISS me OFF if you keep telling me lies
You SCREWED UP the whole plan.
Sorry I stood you up, but I'll MAKE UP FOR to you
I promise I won't LET you DOWN again.
Take a deep breath and try to CHILL OUT Everything is gonna be OK.
115
Some useful expression
You: Bu renk bana gitmiyor.
Friend: Hayır, harika görünüyorsun
Friend: Ayrıca bu takım sana cuk diye oturmuş.
Friend: Gerçekten sende harika duruyor.
You: It is not my coloUr.
F: No, You look terrific.
F:Also this suit really fits you
F: Really it looks great on you
116
bu durumu açıklıyor
That explains it
117
çıldırıyorum
I am freaking out
118
Eğer herhangi bir sorun olursa beni ara
Call me if you have any question
119
hastaneye taksiyle gittik
we taxied to the hospital
120
partiye uberle gittik
we ubered to the party
121
nasıl buldun?
How do you find it
How do you like it
122
Sıra bende
it's my turn
123
sana kalmış.
it's up to you
124
yemin ederim
swear you
125
söz veriyorum
promise you
126
Hazır yeri gelmişken
Speaking of which
127
tabiri caizse
so to speak
128
nasıl istersen
as you wish
129
hangi akla hizmet!
why on earth
130
saçımı kestirmek istiyorum
I would like to get a haircut
131
Şakaklarıma masaj yapıyorum
I am massaging my temples
132
alnımı siliyorum
I am wiping my forehead
133
gözlerimi ovuşturuyorum
I am rubbing my eyes
134
çenemi kaşıyorum
I am scratching my chin
135
iyi tarafından bakmak
on the bright side
136
sen sordun, sen kaşındın
you asked for it
137
rüyanda görürsün
dream on it
138
gerisi malum
the rest is history
139
pardon, aklım başımda değildi, aklım gitti
I was miles away
140
kendini bir bok sanıyorsun
You are so full of yourself
141
pop müzik dinlemeye alışkınım
I am used to listening the pop music
142
erken kalkmaya alışkınım
I am used to waking up early
143
haftaya 30 olacağım.
ı will turn 30 the next week
144
Birine sizi anlayıp anlamadığını sormak için ne deriz?
Do you know what ı mean
Do you get my point?
Do you see what ı mean
145
Hadi sadede gelelim
Let's cut the chase
146
beni haberdar et
keep me posted
147
düşünmeye gerek yok
That's a no-brainer
148
bittim
ı am beat
149
tüh ya
that's a bummer
150
Instead of "Good Luck"?
finger cross
break a leg
151
Instead of "stop it"?
cut it out
152
Günümü güzelleştirdin?
you made my day
153
minnettarım, teşekkür ediyorum
ı appreciate it
153
Çok naziksin?
you are so kind
154
Anca konuşuyor
he is all talk
155
suyunu çıkarmak
take it too far
156
Söylemesi kolay
talk is cheap
157
yalan yok
no cap
158
Bunun konuyla ilgisi yok.
it has nothing to do with this
159
1 den 10 a kadar kendine ne puan verirsin?
what would you rate yourself on scale of one to ten?
160
Which is that right?
I am waiting for you
I am waiting you
I missed the bus
I missed to the bus
I need to go home
I need to go at home
I am afraid of dogs
I am afraid from dogs
What do we call this word?
How do we call this word?
I know him well.
I know him good.
There are four of us.
We are four.
I am waiting for you
I missed the bus
I need to go home
I am afraid of dogs
What-how do we call this word?
I know him well.
There are four of us.
161
Konser yaklaşık olarak 7 de başlayacak
The concert will start at 7 pm or so
162
Tamam iş işten geçti,
Well, it is what it is.
163
bazen bazı şeyler planladığımız gibi gitmez.
Sometimes some things don’t go as planned.
164
Bak bu iyi işte
That’s more like it.
165
Ne olursa olsun arkadaşlarını bırakma
Never give up your friends, No matter what
166
artık seni sevmiyorum
I no longer love you
167
Artık benimle konuşmuyor
he no longer talk with me
168
Artık arkadaşız değiliz
We are no longer friends
169
Artık burada yaşamıyor
He is no longer lives here
170
Artık yalan söylemiyorum
ı no longer tell a lie
