Military & Security Flashcards
1
Q
…A yönelik
A
directed to
2
Q
…mAktA zorluk/güçlük çekmek
A
having difficulty in doing something (v)
3
Q
ABD istihbaratı
A
US intelligence
4
Q
ağır silah
A
heavy weapons
5
Q
Amerika Birleşik Devletleri
A
USA
6
Q
Amerikan Komutanı
A
American commander
7
Q
angajman kuralları
A
rules of engagement
8
Q
asker
A
soldier
9
Q
askeri kol
A
military branch
10
Q
askeri üs
A
military base
11
Q
atamak/-I&-A
A
assign (v)
12
Q
ateşkes
A
ceasefire
13
Q
balistik füze
A
ballistic rocket
14
Q
Başbakan
A
Prime Minister
15
Q
basın özgürlüğü
A
freedom of press
16
Q
Başkan
A
President
17
Q
beyin yıkamak/-I
A
brainwash (v)
18
Q
Birleşmiş Milletler
A
UN
19
Q
bomba
A
bomb
20
Q
bombardıman
A
bombardment
21
Q
bütçeyi kısmak
A
cutting the budget (v)
22
Q
çalmak/-I&-DAn
A
steal (v)
23
Q
casus
A
spy
24
Q
casusluk
A
espionage
25
casusluk faaliyetleri
espionage activities
26
çatışmak/-le,la
clash (v)
27
cephe hattı
front line
28
çözüm bulmak/-A
find a solution (v)
29
deniz kuvvetleri
navy
30
diyelim ki
let's say
31
dönüm noktası
turning/defining point
32
duvar örmek
build a wall (v)
33
duyuru
announcement
34
emekli olmak (intrans)
retire (v)
35
emeklilik
retirement
36
emniyet birimi/güvenlik birimi
security unit
37
erişmek/-A
access (v)
38
etkilemek/-I
affect, influence (v)
39
farklı düşünmek
think differently (v)
40
finanse etmek/-I
finance (v)
41
fırsatçı
opportunist
42
gazi
veteran
43
genelkurmay başkanı
Chairman of the Joint Chiefs of Staff
44
gerginlik
tension
45
girişim
attempt; initiative
46
hava kuvvetleri
air force
47
hava sahası
air space
48
hava saldırısı
airstrike
49
hayat(ını) kurtarmak
saving (one's) life
50
hedef
target
51
hırsızlık yapmak/-DA
steal (v)
52
hükümet
administration (e.g.: Obama Administration)
53
ifade özgürlüğü
freedom of expression
54
ihlal
violation
55
ihlal etmek/çiğnemek/-I
violate (v)
56
İncirlik Üssü
Incirlik Base
57
insan hakları
human rights
58
İnsan Hakları İzleme Örgütü
Human Rights Watch
59
insan kaçakçılığı
human trafficking
60
insani yardım
Humanitarian aid
61
insansız araç
unmanned vehicle
62
intihar bombası
suicide bomb
63
işbirliği (yapmak)
cooperation
64
istifa etmek/-DAn
resign (v)
65
kaçak/yasadışı göçmenler
illegal immegrants
66
kan
blood
67
kanlı
bloody
68
kar/karlı
profit/profitable
69
kara kuvvetleri
army
70
katılım
participation
71
katılmak/-A
join, participate (v)
72
kazanan/galip
winner
73
komutan
commander
74
kortej
entourage
75
koruma
bodyguard, protection
76
korumak/-I
protect (v)
77
küçültmek/-I
make smaller (v)
78
kullanmak/-I
use (v)
79
kurallara uymak
obey the rules (v)
80
kürtaj karşıtları
abortion opponents
81
mali yardım
financial aid
82
maliyet
cost
83
mesele/konu
issue
84
mevzi
position
85
milli güvenlik
national security
86
milli/ulusal çıkarlar
national interests
87
mücadele
struggle/fight (n)
88
muhalif gruplar
opposition groups
89
mühimmat depose
ammunition depot
90
müttefik
ally
91
nükleer deneme
nuclear testing
92
odaklanmak/-A
focus (v)
93
ölmek
to die
94
öncelikli konular
priority issues
95
ordu
army
96
ortak devriye
joint patrol(ing)
97
öte yandan
on the other hand
98
patlama
explosion
99
reddetmek/-I
refuse, deny (v)
100
saldırı
attack (n)
101
saldırmak/-A
attack (v)
102
sanal ortam
virtual environment
103
savaş
war, fight
104
savaş uçakları
war planes
105
savunma
defense
106
savunmak/-I
defend (v)
107
silahlı kuvvetler
armed forces
108
sivil darbe/askeri darbe
civilian coup/military coup
109
sivil yerleşim yerleri
civilian settlements
110
siyasi kol
political branch
111
sınır
border; limit, limitation
112
sınır güvenliği
border security
113
soruşturma
investigation
114
soymak/-I
burgle, rob
115
subay
officer (military)
116
suç işlemek
commit a crime (v)
117
suikast girişimi
assassination attempt
118
tehdit
threat
119
temkinli/dikkatli olmak
be cautious (v)
120
terör örgütü
terror organization
121
terörizmle mücadele
fight against terrorism (n)
122
top ateşi
artillery fire
123
toprak
land, soil
124
tuzağa düşmek
falling into trap (v)
125
üs
base
126
uyarı
warning
127
uyarmak/-I
warn (v)
128
uygulamak/-I
implement (v)
129
vatandaş
citizen
130
vurmak/-I
hit (v); shoot (v)
131
vurulmak (passive)
to be shot (by a weapon)
132
yabancı (adj/noun)
foreign; foreigner
133
yapay
artificial
134
yaralanmak
to get wounded
135
yaşamak, geçirmek
live through, experience (v)
136
yolsuzluk yapmak
participate in corruption
137
yorum yok!
no comment!
138
zırhlı taşıyıcılar
armored carriers
139
zorluk yaratmak/çıkarmak
create difficulty (v)