Legal & Immigration Flashcards
1
Q
AB karşıtlığı
A
Euroskepticism
2
Q
adaylığını koymak/-A
A
announce (his/her) candidacy (in an election) (v)
3
Q
adil
A
fair, just
4
Q
af
A
pardon, amnesty
5
Q
aleyhte
A
against, in opposition
6
Q
anket
A
survey, poll
7
Q
aşırı sağ
A
extreme right
8
Q
aşmak/-I
A
exceed (v)
9
Q
avukat tutmak
A
hire a lawyer (v)
10
Q
ayrıcalık
A
priviledge
11
Q
azınlıklar
A
minorities
12
Q
bölge çalışmaları
A
area studies
13
Q
ceza
A
penalty; punishment
14
Q
ceza vermek/-A
A
penalize, punish (v)
15
Q
dava
A
lawsuit; case
16
Q
dava açmak/-A
A
sue (v)
17
Q
davacı
A
plaintiff
18
Q
davalı
A
defendant
19
Q
delil, kanıt
A
proof, evidence
20
Q
dışında tutmak/-I
A
exclude (v)
21
Q
dilekçe
A
petition
22
Q
dosya
A
file; folder
23
Q
ekonomik sıkıntı
A
financial trouble
24
Q
endişe verici
A
worrisome
25
evrak(lar)
document(s)
26
farklı boyutlar
different dimensions
27
göç
immigration
28
göç etmek/-A
immigrate (v)
29
göçmen
immigrant
30
göçmenlik reformu
immigration reform
31
göçmenlik sistemi
immigration system
32
göçmenlik yasa tasarısı
immigration bill
33
göçmenlik yasası
immigration law
34
görevli
person in charge/on duty
35
görüş ayrılıkları
divergence, differences of opinion
36
görüş birliği
consensus
37
görüş birliği içinde (olmak)/-DA
be in consensus (v)
38
gözaltına almak/-I
place under police supervision (v)
39
gündeme gelmek
come up (v)
40
hak kazanmak/-A
gain the right (v)
41
hakaret etmek/-A
insult (v)
42
hakim
judge
43
hapis cezası
imprisonment
44
hazır bulunmak (intrans.)
be present (v)
45
hukuk
law (system)
46
hukuki işlemler
legal procedures
47
hüküm, karar
sentence, verdict
48
hüviyet, kimlik
identification
49
ırkçılık
racism
50
ikamet etmek/-DA
reside (v)
51
ikametgah
residence
52
insani yardım
humanitarian aid
53
irdelemek/-I
discuss, scrutinize (v)
54
işlem
procedure
55
işveren
employer
56
itham etmek, suçlamak/-I
accuse (v)
57
kaçak/yasadışı
illegal
58
kaçak göçmen
illegal immigrant
59
kaçakçılık
smugling
60
kaçınmak/-DAn
avoid (v)
61
kalifiyeli eleman/işçi
qualified worker
62
avukat
lawyer/public defender
63
kamu çalışanı
gov. employee
64
kamuoyu yoklaması
public opinion survey / poll
65
kamuoyu gündemi
public agenda
66
kanıt, delil
evidence
67
kanun
law
68
karakol (polis & jandarma)
police/gendarme station
69
karşı çıkmak/-A
object (to) (v)
70
kaygı yaratmak/-DA
create anxiety (v)
71
kefalet
bail
72
kısıtlama
restriction
73
Körfez Savaşı
Gulf War
74
kuşku (şüphe) ile yaklaşmak/-A
approach with suspicion (v)
75
mahalli, yerel
local
76
mahkeme
court
77
mevcut koşullar
current/existing circumstances
78
milliyetçilik
nationalism
79
mücadele etmek/-le,-la
fight, struggle (v)
80
mülteci/sığınmacı
refugee
81
müttefik
ally
82
müvekkil
client (law)
83
müzakereler
negotiations
84
nüfus kağıdı
birth certificate
85
odaklanmak/-A
focus (v)
86
olasılık
possibility
87
oturma izni
residency permit
88
özgeçmiş soruşturması
background check
89
polis
police/policeman
90
sanık
defendant
91
savcı
prosecutor
92
savcılık
DA's office
93
serbest dolaşım hakkı
right to move freely
94
sığınmak/-A
take refugee (in) (v)
95
sınır
border; limit, limitation
96
sınır dışı etmek/-I
deport (v)
97
sınır güvenliği
border security
98
sınır ötesi
cross-border (n)
99
sınırdışı edilme
deportation
100
sınırı geçmek
cross the border (v)
101
siyasi mülteci
political refugee
102
sorguya çekmek/sorgulamak/-I
interrogate (v)
103
soruşturma
investigation
104
suçlu
guilty
105
suçsuz
innocent, not guilty
106
şahit, tanık
witness
107
tahliye
discharge; release; evacuation (n)
108
tahliye etmek/-I
discharge; release; evacuate (v)
109
tahliye olmak (intrans.)
be discharged, released; evacuated (v)
110
talep/istek
demand (n)
111
tam üyelik
full membership
112
tampon bölge
buffer zone
113
temel haklar
fundamental rights
114
tutuklu
detainee (n), detained (adj)
115
söz vermek/-A (vaad etmek/-A&-I)
promise (v)
116
valilik
governer's office
117
vatandaş olmak, vatandaşlığa geçmek
become a citizen (v)
118
vatandaşlık
citizenship
119
vatandaşlık belgesi/belgeleri
citizenship document(s)
120
vatandaşlık hakkı
the right to citizenship
121
vazgeçmek/-DAn
give up/abondon/forgo (v)
122
yabancı düşmanlığı
animosity towards foreigners
123
yargı
judgement
124
yargı sistemi
judiciary system
125
yargılamak/-I
prosecute, try; judge (v)
126
yasa gereğince
according to the law
127
yasal statü
lawful status
128
yasalaşmak (intrans.)
become a law, to be enacted (v)
129
yasalaştırmak/-I
enact/make (a bill) law (v)
130
yeşil kart
green card
131
zora sokmak/-I
cause difficulty for something/someone (v)
