Lektion 7 Flashcards

1
Q

Muhtemelen daha sonra gelecek

Tabu Tarifi: Wahrscheinlich, eventuell

A

Vermutlich wird er später kommen.

Vermutlich - Muhtemelen

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Mahkeme bir karar aldı.

Tabu Tarifi: Justiz, Gesetz

A

Das Gericht hat eine Entscheidung getroffen.

Das Gericht - Mahkeme; Yemek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Bu süreç çok karmaşık.

Tabu Tarifi: Verfahren, Klage

A

Der Prozess ist sehr kompliziert.

Der Prozess - Süreç; Dava

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Odun şöminede yanıyor.

Tabu Tarifi: Feuer, Hitze

A

Das Holz brennt im Kamin.

Brennen - Yanmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Gürültü, çalışırken beni rahatsız ediyor

Tabu Tarifi: Laut, Geräusch

A

Der Lärm stört mich beim Arbeiten.

Der Lärm - Gürültü

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Bir avukatı aradım.

Tabu Tarifi: Person, die hilft, wenn es Probleme mit dem Gesetz gibt.

A

Ich habe einen Rechtsanwalt angerufen.

Der Rechtsanwalt - Avukat

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Bir arazi satın aldı.

Tabu Tarifi: Ein Stück Land.

A

Er hat ein Grundstück gekauft.

Das Grundstück - Arazi, arsa

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Polis onu hırsızlıktan şüpheleniyor.

Tabu Tarifi: Ich denke, jemand hat etwas Schlechtes getan.

A

Die Polizei verdächtigt ihn des Diebstahls

Verdächtigen - Şüphelenmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Hepimiz barış istiyoruz.

A

Wir alle wünschen uns Frieden.
die Vögel singen, alles ist friedlich.

Der Frieden - Barış

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Çimenler yeni biçilmiş.

Tabu Tarifi: Garten, Grün

A

Der Rasen ist frisch gemäht.

Der Rasen - Çimen

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Çoğunluk onay verdi.

Tabu Tarifi: Wenn die meisten Leute dafür sind.

A

Die Mehrheit hat zugestimmt.

Die Mehrheit - Çoğunluk

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Birbirlerini seviyorlar.

Tabu Tarifi: Gegenseitig, zusammen

A

Sie lieben einander

-einander - Birbirini, -birini

Miteinander – Birbirleriyle, birlikte

Örnek: Sie arbeiten miteinander an dem Projekt. (Projede birlikte çalışıyorlar.)
Aneinander – Birbirine, birbirine doğru

Örnek: Die beiden Teile passen aneinander. (İki parça birbirine uyuyor.)
Durcheinander – Birbirine karışmış, karmakarışık

Örnek: Die Kinder reden durcheinander. (Çocuklar karmakarışık konuşuyor.)
Nebeneinander – Yan yana, yanyana

Örnek: Die Häuser stehen nebeneinander. (Evler yan yana duruyor.)
Voneinander – Birbirlerinden

Örnek: Wir haben viel voneinander gelernt. (Birbirimizden çok şey öğrendik.)
Übereinander – Birbirinin üstüne, üst üste

Örnek: Die Bücher liegen übereinander. (Kitaplar üst üste duruyor.)
Auseinander – Birbirinden ayrılmış, ayrı

Örnek: Sie leben jetzt auseinander. (Şimdi ayrı yaşıyorlar.)
Ineinander – Birbirinin içine, birbirine geçmiş

Örnek: Die Zahnräder greifen ineinander. (Dişli çarklar birbirine geçmiş durumda.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

İyi bir avukata ihtiyacım var.

Tabu Tarifi: Verteidigung, Beratung

A

Ich brauche einen guten Anwalt

Der Anwalt - Avukat

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Ya kahve ya da çay içebilirsin

A

Du kannst entweder Kaffee oder Tee trinken.

Entweder… oder - Ya… ya da

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Ofis merkezi bir yerde.

Tabu Tarifi: Mitte, Stadtzentrum

A

Das Büro liegt zentral.

Zentral - Merkezi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Okula gitmek senin görevin.

Tabu Tarifi: Aufgabe, Verantwortung

A

Es ist deine Pflicht, zur Schule zu gehen.

Die Pflicht - Görev

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Bu ev benim mülküm.

tabu Tarifi: Etwas gehört mir.

A

Dieses Haus ist mein Eigentum

Das Eigentum - Mülkiyet

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Çocuklar yüksek sesle bağırıyor.

tabu Tarifi: Laut, rufen

A

Die Kinder schreien laut

Schreien - Bağırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Yeni bir silgiye ihtiyacım var

Tabu Tarifi: Fehler, Papier

A

Ich brauche einen neuen Radiergummi.

Der Radiergummi - Silgi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Kurşun kalemle yazıyorum.

Tabu Tarifi: Fehler, Papier

A

Ich schreibe mit einem Bleistift.

Der Bleistift - Kurşun kalem

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Çocuklar renkli kalemlerle boyama yapıyor.

tabu Tarifi: Farbe, Malen

A

Die Kinder malen mit Farbstiften

Der Farbstift - Renkli kalem

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Şehri keşfetmek istiyorum.

Tabu Tarifi: Einen neuen Ort finden.

A

Ich möchte die Stadt entdecken.

Entdecken - Keşfetmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Bana çok öfkeliydi.

tabu Tarifi: Ärger, sauer

A

Er war sehr wütend auf mich.

Wütend - Öfkeli

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Yapbozu hızlıca çözdü.

Tabu Tarifi: Ein Spiel mit vielen kleinen Teilen.

A

Sie hat das Puzzle schnell gelöst.

Das Puzzle - Yapboz

25
Q

Burada sigara içmek yasaktır.

Tabu Tarifi: Etwas ist nicht erlaubt.

A

Hier ist das Rauchen verboten.

Das Verbot - Yasak

26
Q

Buraya gel!

Tabu Tarifi: Nähe, komm

A

Komm hierher!

Hierher - Buraya

27
Q

Derste dikkatli ol.

Tabu Tarifi: Achtung, Fokus

A

Sei aufmerksam im Unterricht

Aufmerksam - Dikkatli

28
Q

Ev sahibi kirayı artırdı.

Tabu Tarifi: Die Person, die die Wohnung vermietet.

A

Der Vermieter hat die Miete erhöht

Der Vermieter - Ev sahibi

29
Q

Yarın buluşmak için anlaştık.

Tabu Tarifi: Wir haben uns geeinigt.

A

Wir haben abgemacht, morgen zu treffen.

Abmachen - Anlaşmak

30
Q

Özgürlük değerli bir şeydir.

Tabu Tarifi: Ich kann tun, was ich will.

A

Freiheit ist ein hohes Gut.

Die Freiheit - Özgürlük

31
Q

Benim için sorun yok, şimdi gidebiliriz.

Tabu Tarifi: Für mich,egal

Benim yüzümden

A

Meinetwegen können wir jetzt gehen.

Meinetwegen - Bana göre, benim için sorun değil

32
Q

(Bu problemi ele almalıyız.

Tabu Tarifi: Etwas betrifft mich.

A

Wir müssen das Problem angehen

Angehen - Ele almak, ilgilenmek

Jemanden etwas angehen, ilgilendirmek

33
Q

Terasda yemek yiyoruz.

Tabu Tarifi: Draußen, Balkon

A

Wir essen auf der Terrasse

Die Terrasse - Teras

34
Q

Herhangi bir sorunuz var mı?

Tabu Tarifi: Unbestimmt, ungenau

A

Hast du irgendwelche Fragen?

Irgend- - Herhangi, bir şey, “Irgend-“ öneki, belirsizlik, rastgelelik veya herhangi bir şeyi kastetmek amacıyla

Irgendjemand – Herhangi biri, birisi

Örnek: Irgendjemand hat das Licht angelassen. (Birisi ışığı açık bırakmış.)
Irgendwo – Herhangi bir yerde, bir yerde

Örnek: Ich habe meine Schlüssel irgendwo verloren. (Anahtarlarımı bir yerde kaybettim.)
Irgendwie – Herhangi bir şekilde, bir şekilde

Örnek: Wir werden irgendwie eine Lösung finden. (Bir şekilde bir çözüm bulacağız.)
Irgendwann – Herhangi bir zaman, bir gün

Örnek: Wir treffen uns irgendwann wieder. (Bir gün tekrar buluşuruz.)
Irgendwas veya Irgendetwas – Herhangi bir şey, bir şey

Örnek: Willst du irgendwas trinken? (Bir şey içmek ister misin?)
Irgendwohin – Herhangi bir yere, bir yere

Örnek: Lass uns irgendwohin gehen. (Hadi bir yere gidelim.)
Irgendwer – Herhangi biri, biri

Örnek: Irgendwer muss die Aufgabe übernehmen. (Bu görevi birinin üstlenmesi gerek.)
Irgendwelche – Herhangi bazı, bazı

Örnek: Hast du irgendwelche Fragen? (Herhangi bir sorunuz var mı?)

35
Q

Bu, projenin önemli bir parçası.

Tabu Tarifi: Hauptsächlich, nötig

A

Das ist ein wesentlicher Teil des Projekts.

Wesentlich - Önemli, esas

36
Q

Başka bir alternatif var.

Tabu Tarifi: Wahl, Möglichkeit

A

Es gibt eine andere Alternative.

Die Alternative - Alternatif

37
Q

(Masanın kenarı keskin.

Tabu Tarifi: Seite, Ende

A

Der Rand des Tisches ist scharf.

Der Rand - Kenar

38
Q

Web sitesinin linkini gönderdim.

Tabu Tarifi: Internet, Website

A

Ich habe den Link zur Webseite geschickt.

Der Link - Bağlantı, link

39
Q

Neye düşünüyorsun?

Tabu Tarifi: Fragewort, Ort

A

Woran denkst du?

Woran – Neye, neye dair

Örnek: Woran denkst du? (Neyi düşünüyorsun?)
Worauf – Neye, neyi üzerine

Örnek: Worauf wartest du? (Neyi bekliyorsun?)
Worin – Neye, neyin içine

Örnek: Worin besteht das Problem? (Problem neye dayanıyor?)
Worüber – Ne hakkında, ne üzerine

Örnek: Worüber sprichst du? (Ne hakkında konuşuyorsun?)
Woraus – Nereden, neyden

Örnek: Woraus besteht der Kuchen? (Kek neyden yapılıyor?)
Worum – Ne hakkında, ne ile ilgili

Örnek: Worum geht es hier? (Burada ne ile ilgili?)
Wodurch – Ne aracılığıyla, ne yoluyla

Örnek: Wodurch hast du davon erfahren? (Bunu nasıl öğrendin?)
Wofür – Ne için

Örnek: Wofür interessierst du dich? (Ne ile ilgileniyorsun?)
Womit – Ne ile

Örnek: Womit schreibst du? (Ne ile yazıyorsun?)
Wohin – Nereye

Örnek: Wohin gehst du? (Nereye gidiyorsun?)
Wobei – Ne esnasında, ne ile

Örnek: Wobei kann ich dir helfen? (Ne ile yardımcı olabilirim?)
Wovon – Neden, neyden

Örnek: Wovon träumst du? (Ne hakkında hayal kuruyorsun?)
Wozu – Ne amaçla, neye yönelik

Örnek: Wozu brauchst du das? (Buna ne amaçla ihtiyacın var?)

40
Q

Şehir merkezine gidiyoruz.

Tabu Tarifi: Zentrum, Stadt

A

Wir gehen in die Innenstadt.

Die Innenstadt - Şehir merkezi

41
Q

Burada bir sandalye eksik.

Tabu Tarifi: Abwesenheit, vermissen

A

Fehlen - Eksik olmak

Hier fehlt ein Stuhl

42
Q

Sen de gelmek ister misin?

Tabu Tarifi: Begleiten, zusammen

A

Willst du mitgehen?

Mitgehen - Birlikte gitmek

43
Q

Yağmura rağmen yürüyüşe çıktık.

Tabu Tarifi: Obwohl, Widerstand

A

Trotz des Regens gingen wir spazieren.

Trotz - Rağmen

44
Q

İyi bir ilişkileri var.

Tabu Tarifi: Kontakt, Partnerschaft

A

Sie haben eine gute Beziehung.

Die Beziehung - İlişki

45
Q

Açıklaman anlaşılır.

Tabu Tarifi: Klar, deutlich

A

Deine Erklärung ist verständlich.

Verständlich - Anlaşılır

46
Q

Tekrar görüşmeyi dört gözle bekliyorum.

Tabu Tarifi: Treffen, zurück

A

Ich freue mich auf das Wiedersehen.

Das Wiedersehen - Tekrar görüşme

47
Q

Şehirler arasındaki mesafe uzun.

Tabu Tarifi: Abstand, Entfernung

A

Die Distanz zwischen den Städten ist groß.

Die Distanz - Mesafe

48
Q

Projede birçok zorluk var.

Tabu Tarifi: Problem, Hürde

A

Es gibt viele Schwierigkeiten im Projekt.

Die Schwierigkeit - Zorluk

49
Q

Sonuç senin performansına bağlı.

Tabu Tarifi: Bedingen, Verbindung

A

Das Ergebnis hängt von deiner Leistung ab.

Abhängen - Bağlı olmak

50
Q

Tek dezavantaj fiyatı.

Tabu Tarifi: Minus, Problem

A

Der einzige Nachteil ist der Preis.

Der Nachteil - Dezavantaj

51
Q

Griechenland - Yunanistan

Tabu Tarifi: Ein Land in Europa, im Süden.

A

Ich möchte nach Griechenland reisen.

52
Q

Bir sonraki sayfaya bak.

Tabu Tarifi: Ein Teil von etwas, links oder rechts

A

Schau mal auf der nächsten Seite.

Die Seite - Sayfa; Taraf

53
Q

Ne diyeceğini merakla bekliyorum.

Tabu Tarifi: Ich bin neugierig.

A

Ich bin gespannt, was er sagen wird.

Gespannt sein - Meraklı olmak, heyecanla beklemek

54
Q

Yeni iklime alışmam gerekiyor.

Tabu Tarifi: Etwas wird normal für mich.

A

Ich muss mich an das neue Klima gewöhnen.

Gewöhnen (sich) - Alışmak

55
Q

Kanepe çok rahat.

Tabu Tarifi: Komfortabel, angenehm

A

Das Sofa ist sehr gemütlich.

Gemütlich - Rahat, samimi

56
Q

Görevleri tüm çalışanlara dağıtıyorlar.

Tabu Tarifi: Etwas an mehrere Personen geben.

A

Sie verteilen die Aufgaben an alle Mitarbeiter.

Verteilen - Dağıtmak

57
Q

Ne cüret! ya da Ne saygısızlık!

A

Die Frechheit” Almanca’da “küstahlık, saygısızlık, arsızlık”

Was für eine Frechheit!

Er hatte die Frechheit, mich vor allen Leuten zu kritisieren. (Beni herkesin önünde eleştirme cüretini gösterdi.)

58
Q

Sadece degil…..ayni zamanda

A

nicht nur ….., sondern auch…

Das macht ja nicht nur Lärm, sondern auch Schmutz.

59
Q

Sadece degil…..ayni zamanda

A

nicht nur ….., sondern auch…

Das macht ja nicht nur Lärm, sondern auch Schmutz.