Unit 2 Flashcards
Basic
1
Q
Fewer
A
daha az
2
Q
attitude
A
tutum, tavır
3
Q
grocer’s
A
bakkal
4
Q
marble
A
misket
5
Q
sheltered
A
korunaklı
6
Q
talent
A
yetenek
7
Q
peninsula
A
yarımada
8
Q
twist
A
büküm
9
Q
fertile
A
verimli
10
Q
impression
A
izlenim
11
Q
comforting
A
rahatlatıcı
12
Q
disappointing
A
üzücü, hayal kırıklığına uğratıcı
13
Q
annoying
A
can sıkıcı
14
Q
confusing
A
kafa karıştırıcı
15
Q
upsetting
A
üzüntü verici
16
Q
pleasing
A
memnuniyetverici
17
Q
amazing
A
şaşırtıcı, inanılmaz
18
Q
breathtaking
A
nefes kesen
19
Q
chic (şık)
A
şık
modaya uygun
20
Q
dusty
A
tozlu
kuru
sıkıcı
21
Q
exciting
A
heyacan verici
22
Q
curious
A
meraklı
23
Q
cautious (koşis)
A
ihtiyatlı
tedbirli
24
Q
doubtful
A
şüpheli
25
confused
şaşkın
| kafası karışmış
26
concerned
endişeli
27
delightful
hoş
| zevkli
28
depressing
bunaltıcı
| iç karartıcı
29
hospitable
misafirperver
30
rural (rûrıl)
köy hayatına ait
| kırsal
31
urban (urbın)
şehirsel
| kentsel
32
fond (fand)
düşkün
aşık
sevgi dolu
33
custom made
özel yapılmış
ısmarlama
el yapımı
34
tucked away
| tʌkt ıwey
gizlenmiş
| saklanmış
35
receive
teslim almak
36
opportunity
| äpırtunıti
fırsat
olanak
imkan
37
well known
ünlü
| tanınmış
38
frantic
öfkeli
{s} aşırı heyecanlanmış
{s} ümitsiz
Ümitsiz olmana şaşmamalı. - No wonder you're frantic.
kendini kaybetmişcesine
39
diversity
çeşitlilik
40
charming
çekici
Tom'un çekici olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is charming.
{s} cazibeli
Ne cazibeli bir çift! - What a charming couple!
{s} alımlı
Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.
{s} büyüleyici
Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı. - Our neighbour bought himself a charming horse.
{s} sevimli
Tom'un sevimli olduğunu inkar edemezsin. - You can't deny that Tom is charming.
41
shanty town
Gecekondu mahallesi, kenar mahalle
42
over-priced restaurant
aşırı fiyatlı restoran
43
imposing building
heybetli bina
44
bumper-to-bumper traffic
tampondan tampona trafik
45
skyline
ufuk çizgisi
46
cobble
Arnavut kaldırımı
47
pricey
pahalı