Unit 05 (With Sentences) Flashcards
acısız
‘Bu sos çok acısız.’
mild
‘This sauce is mild.’
açık
‘Pencere açık.’
clear, open
‘The window is open.’
ağaç
‘Kedi ağaçta kaldı.’
tree
‘The cat stayed on the tree.’
balık
‘Balık Türk mutfağı için önemlidir.’
fish
‘Fish is important for Turkish kitchen.’
banyo
‘Banyonun kapısı bozuk mu?’
bath
‘Is the bathroom door broken?’
bıyık
‘Bıyıklı adam katil değil.’
mustache
‘The man with the mustache is not the murderer.’
bilgi
‘Uzmandan bilgi almadım.’
information, knowledge
‘I did not get information from the expert.’
bira
‘O televizyon izlerken bira içiyordu.’
beer
‘He was drinking beer while watching TV.’
bol
‘Parti için bol yiyecek var.’
ample
‘There is ample food for the party.’
bölge
‘Karadeniz bölgesinde beş yıl yaşadı.’
region
‘S/he lived in Black Sea region for five years.’
burası
‘Burası çok huzurluydu.’
this place
‘This place was peaceful.’
burayı
‘Burayı tavsiye etmiyorum.’
this place
‘I do not recommend this place.’
cadde
‘3. caddede festival devam ediyor.’
avenue
‘The festival is continuing on third street. ‘
cami
‘Müslümanlar her cuma camiye gidiyor.’
mosque
‘Muslims go to the mosque every Friday.’
çoban salatası
‘Sevda ilk defa çoban salatası yiyor.’
shepherd salad
‘Sevda is eating shepherd salad for the first time.’
derece
‘Adana’da yazın hava 40 derece.’
degree
‘In Adana the weather is 40 degrees in the summer.’
devlet
‘Devlet sokak çocuklarına yardım ediyor.’
nation, state
‘The state is helping the street children.’
döner
‘Bu lokantanın döneri çok taze.’
gyro
‘This restaurant’s gyro is very fresh.’
dünya
‘Dünyada insanlar açlıktan ölüyor.’
world
‘People are dying of starvation in the world.’
eyalet
‘Eyalet yasalarına göre bu bir suçtur.’
state, province
‘According to the state laws this is a crime.’
Fas
‘Fas dünyanın en güzel ülkelerinden biri.’
Morocco
‘Morocco is one of the most beautiful countries of the world.’
fırtına
‘Fırtına sırasında bir çok kişi öldü.’
storm
‘Many people died during the storm.’
firma
‘Bu firma bu yıl daha başarılı.’
firm
‘This firm is more successful this year.’
gazi
‘Savaşta gazi oldu.’
veteran
‘He became a veteran.’
göz
‘Göz doktoruna gittim.’
eye
‘I went to the eye doctor.’
gözlük
‘Genç kız gözlük kullanmak istemiyor.’
eye glasses
‘The young girl does not want to use eye glasses. ‘
güneş
‘Güneş çok parlak.’
sun
‘The sun is so bright.’
hesap
‘Garsondan hesabı istedin mi?’
bill
‘Did you ask for the check from the waiter?’
ılık
‘Su sıcak değil ama ılık.’
warm
‘The water is not hot but warm.’
içecek
‘Bakkaldan hiç içecek almadım.’
beverage
‘I did not buy any beverages from the store.’
İsveç
‘İsveç’te iki yıl yaşadım.’
Sweden
‘I lived in Sweden for two years.’
İsviçre
‘İsviçre’yi hiç ziyaret ettin mi?’
Switzerland
‘Have you ever visited Switzerland?’
kapalı
‘Bugün Pazar, dükkanlar kapalı.’
closed; overcast
‘Today is Sunday, the stores are closed.’
kar
‘Bu kış çok kar yoktu.’
snow
‘There wasn’t much snow this winter.’