Unit 04 (With Sentences) Flashcards
aç
‘Yemek yiyor çünkü aç.’
hungry
‘She is eating because she is hungry.’
adınız
‘Adınız ne?’
your name
‘What is your name?’
ama
‘Çok şişmandı ama zayıfladı.’
but
‘S/he was very fat but lost weight.’
anlayışlı
‘Hasan anlayışlı değildi.’
understanding
‘Hasan was not understanding.’
avukat
‘Hakan beş yıldır avukat.’
lawyer
‘Hakan is a lawyer for five years.’
bahçe
‘Bahçede elma ağacı var.’
garden, yard
‘There is an apple tree in the garden.’
bakkal
‘Bakkala gidiyorum.’
grocery store
‘I am going to the grocery store.’
balkon
‘Bu evde hiç balkon yok.’
balcony
‘There are no balconies in this house.’
basın toplantısı
‘Onlar basın toplantısı yaptı.’
press meeting
‘They had a press conference.’
bilet
‘Sinema için bilet alıyorum.’
ticket
‘I am getting tickets for the cinema.’
bir şey
‘Bir şey almak istiyorum.’
something
‘I want to buy something.’
cömert
‘Avukat çok cömertti.’
generous
‘The lawyer was very generous.’
çarşı
‘Çarşıdayken çocuklar okuldan geldi.’
store
‘Kids came from school while I was at the store.’
çoğu zaman
‘Çoğu zaman derslere katılıyorlar.’
most of the time 'They are attending to class most of the time.'
dindar
‘O dindar bir kadındı.’
devout
‘She was a devout woman.’
dişçi
‘Ben dişçiydim.’
dentist
‘I was a dentist.’
durak
‘İş arkadaşım durakta bekliyor.’
bus stop
‘My colleague is waiting at the bus stop.’
düşünceli
‘O bugün çok düşünceli.’
thoughtful
‘He/She is very thoughtful today.’
eczane
‘Sen eczanedeyken ben dışarıda bekledim.’
pharmacy
‘I waited for you outside while you were at the pharmacy.’
enteresan
‘Enteresan bir makale okudum.’
interesting
‘I read an interesting article.’
gece
‘Dün gece fırtına vardı.’
night
‘There was a storm last night.’
geçen
‘Geçen yıl çok karlıydı.’
previous
‘The previous year was very snowy.’
genellikle
‘Florida genellikle çok nemli.’
generally
‘Florida is generally very humid.’
hevesli
‘Bütün üyeler hevesliydi.’
enthusiastic
‘All the members were enthusiastic.’
heyecanlı
‘Onun eşi çok heyecanlıydı.’
excited, thrilled
‘His wife was very excited.’
hırslı
‘Başkan Obama hırslı mı?’
ambitious
‘Is President Obama ambitious?’
iddiacı
‘İddiacı insanları sevmiyorum.’
argumentative
‘I do not like argumentative people.’
İngilizce
‘İngilizce bilmiyorum.’
English
‘I do not know English.’
iyimser
‘Ben iyimser değil miydim?’
optimistic
‘Was I not optimistic?’
kahvaltı
‘Kahvaltı sırasında deprem oldu.’
breakfast
‘There was an earthquake during breakfast.’
kalabalık
‘Sokakta büyük bir kalabalık var.’
crowd, crowded
‘There is a large crowd in the street.’
kalkış
‘Kalkış için hazır mısınız?’
departure / take off
‘Are you ready for departure?’
kötümser
‘Neden bu kadar kötümsersin?’
pessimist
‘Why you are so pessimistic?’
kış
‘Bu ülkede kış var mı?’
winter
‘Is there a winter in this country?’
kızgın
‘Mike Tyson boks maçı sırasında çok kızgındı.’
mad, angry
‘Mike Tyson was very angry during the boxing match.’
kilise
‘Her Pazar kiliseye gidiyoruz.’
church
‘We go to church every Sunday.’