Ing-8 Flashcards
effort
/ ˈɛf ərt /
efor
çaba
gayret
seabed
/ ˈsiˌbɛd /
deniz dibi
deniz yatağı
submarine
/ sʌb məˈrin /
denizaltı
range
/ reɪndʒ /
silsile
dağ
tepe
constant
/ ˈkɒn stənt /
sabit
durağan
sürekli
daimi
eruption
/ ɪˈrʌp ʃən /
patlama
püskürme
(yanardağ)
descent
/ dɪˈsɛnt /
inme
iniş
right after
hemen akabinde
akabinde
spot
/ spɒt /
leke/benek
fark etmek/ayırt etmek
marker
/ ˈmɑr kər /
işaret
işaretleyici
renewal
/ rɪˈnu əl /
yenileme
tamir
since then
o andan itibaren
chimney
/ ˈtʃɪm ni /
baca
krater
plumbing
/ ˈplʌm ɪŋ /
sıhhi tesisat
su tesisatçılığı
fin
/ fɪn /
yüzgeç
time-honored
eskiden kalma
merely
/ ˈmɪər li /
yalnızca
sadece
safi
entangle
/ ɛnˈtæŋ gəl /
karıştırmak
bulaştırmak
set free
serbest bırakmak
salıvermek
özgürlüğüne kavuşturmak
prospect
/ ˈprɒs pɛkt /
olasılık
insist
/ ɪnˈsɪst /
ısrar etmek
exempt
/ ɪgˈzɛmpt /
muaf
penalty
/ ˈpɛn l ti /
ceza
para cezası
fortunately
/ ˈfɔr tʃə nɪt li /
şükür ki
neyse ki
bereket versin
name after
adını vermek
colleague
/ ˈkɒl ig
meslektaş
establish
/ ɪˈstæb lɪʃ /
kurmak
tesis etmek
territory
/ ˈtɛr ɪˌtɔr i /
alan
bölge
arazi
break free
kurtulmak
serbest kalmak
struggle
/ ˈstrʌg əl /
mücadele
çabalama
-proof
..geçirmez
a spate of
pek çok
bir sürü
net
ağ
inadvertently
/ ˌɪn ədˈvɜr tnt li /
yanlışlıkla
kaza sonucu
dikkatsizlik sonucu
aquanaut
/ ˈæk wəˌnɔt /
sualtı araştırmacısı
balık adam
overcrowding
/ (ˌəʊvəˈkraʊdɪŋ) /
aşırı yoğunluk
aşırı kalabalık
surface
/ ˈsɜr fɪs /
yüzey
yeryüzü
get within
içine çekilmek
(bir şeyin) içine girmek
target
/ ˈtɑr gɪt /
hedef
amaç
gaye
rise above
üstesinden gelmek
converse
/ kənˈvɜrs /
zıt
individuals
/ ˌɪn dəˈvɪdʒ u əl /
efrad
bireyler
destructive
/ dɪˈstrʌk tɪv /
yıkıcı
tahrip edici faktör
enforce
/ ɛnˈfɔrs /
zorla yaptırmak
zorla kabul ettirmek
juvenile
/ ˈdʒu və nl /
genç
çocuk
yavru
delikanlı
envy
/ ˈɛn vi /
kıskançlık
imrenmek
gıpta edilen şey
imitate
/ ˈɪm ɪˌteɪt /
taklit etmek
taklidini yapmak
fastened
bağlanmış
sıkıca emniyetlenmiş
iyi sabitlenmiş
flap
/ flæp /
kanat çırpmak
limb
/ lɪm /
uzuv
kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı organ
lift off
havalanmak
kalkış yapmak
step forward
bir adım öne çıkmak
pastime
/ ˈpæsˌtaɪm /
hobi
meşgale
uğraş
a means of transportation
taşıma aracı
cigar
/ sɪˈgɑr /
puro
blow1
/ bloʊ /
darbe
esmek
üflemek
capable
/ ˈkeɪ pə bəl /
yetenekli
hünerli
becerikli
intense
/ ɪnˈtɛns /
yoğun
gathered
toplu
depart
/ dɪˈpɑrt /
ayrılmak
yola çıkmak
vefat etmek
peninsula
/ pəˈnɪn sə lə /
yarımada
Land v.
karaya ayak basmak
accomplish
/ əˈkɒm plɪʃ /
başarıyla tamamlamak
spacious
/ ˈspeɪ ʃəs /
ferah
engin
slightly
/ (ˈslaɪtlɪ) /
belli belirsiz
furthermore
/ ˈfɜr ðərˌmɔr /
üstelik
buna ek olarak
enlarge
/ ɛnˈlɑrdʒ /
genişlemek
boyutunu büyütmek
büyütmek
genişletmek
from then on
o andan itibaren
o zamandan itibaren
devote
/ dɪˈvoʊt /
adamak
vakfetmek
experienced
/ ɪkˈspɪər i ənst /
tecrübeli
varying
değişken
publisher
/ ˈpʌb lɪ ʃər /
yayınevi
editör
by saying
diyerek
distance covered
katedilen mesafe