İng-4 Flashcards

1
Q

possibility
/ ˌpɒs əˈbɪl ɪ ti /

A

olasılık
ihtimal
imkan

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

reject
/ rɪˈdʒɛkt /

A

reddetmek
geri çevirmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

select
/ sɪˈlɛkt /

A

seçmek
seçki

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

reduction
/ rɪˈdʌk ʃən /

A

indirme
eksiltme
düşürme
azaltma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

at about the same time

A

hemen hemen aynı zamanlarda

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

researcher

A

araştırmacı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

conduct
/ noun ˈkɒn dʌkt; verb kənˈdʌkt /

A

yürütmek
yönetmek
idare etmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

affect
/ verb əˈfɛkt; noun ˈæf ɛkt /

A

tesir etmek
etkilemek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

stimulate
/ ˈstɪm yəˌleɪt /

A

uyarmak
dürtmek
kamçılamak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

raise
/ reɪz /

A

artış
yükseltmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

blood
/ blʌd /

A

kan

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

pressure
/ ˈprɛʃ ər /

A

basınç
baskı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

rate
/ reɪt /

A

oran

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

recommend
/ ˌrɛk əˈmɛnd /

A

tavsiye etmek
salık vermek
önermek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

look into

A

soruşturmak
bakmak
araştırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

in addition

A

ayrıca
bununla beraber

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

over the past decade

A

son on yılda

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

inferred
/ ɪnˈfɜrd /

A

anlamına gelen
sonuca varılan
çıkarılan

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

likely

A

büyük ihtimalle

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

shelter
/ ˈʃɛl tər /

A

barınak
sığınak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

primary
/ ˈpraɪ mɛr i, -mə ri /

A

ana
birincil

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

requirement
/ rɪˈkwaɪər mənt /

A

ihtiyaç
gereksinim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

run out of

A

tüketmek
bitmek
kovmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

resource
/ ˈri sɔrs /

A

kaynak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
foodstuff
gıda maddesi
26
land / lænd /
kara arazi arsa
27
consequently / ˈkɒn sɪˌkwɛnt li /
sonuç olarak
28
obtain / əbˈteɪn /
edinmek elde etmek almak
29
agriculture / ˈæg rɪˌkʌl tʃər /
tarım ziraat
30
wealth / wɛlθ /
varlık zenginlik servet
31
drilling / ˈdrɪl ɪŋ /
sondaj
32
add / æd /
eklemek ilave etmek toplamak
33
exploration / ˌɛk spləˈreɪ ʃən /
keşif arama
34
access / ˈæk sɛs /
erişim giriş
35
rare / rɛər
ender nadir seyrek
36
make use
istifade etmek kullanmak faydalanmak
37
immense / ɪˈmɛns /
sonsuz sınırsız sonu olmayan
38
lie / laɪ /
yatmak uzanmak
39
propose / prəˈpoʊ z /
öneri teklif İleri sürmek
40
wast-water
atık su
41
dispose of / dɪˈspoʊz /
imha etmek
42
sewage / ˈsu ɪdʒ /
kanalizasyon
43
by means of
yardımıyla kanalıyla yoluyla
44
species
tür
45
algae / ˈæl dʒi /
yosun
46
exist / ɪgˈzɪst /
var olmak
47
permanent / ˈpɜr mə nənt /
kalıcı daimi
48
habitat / ˈhæb ɪˌtæt /
ortam yaşama alanı
49
drift / drɪft /
sürüklemek
50
a set of
birtakım bir grup
51
exert / ɪgˈzɜrt
sarf etmek (gayret) harcamak (çaba)
52
lack of
-sizlik yoksunluk
53
carry out
yerine getimek uygulamak yürütmek
54
within / wɪðˈɪn /
dahilinde içinde
55
directed by
yöneten
56
lead to
sebep olmak yol açmak
57
oceanaut / ˈoʊ ʃəˌnɔt /
okyanus araştırmacısı (bilim için) sualtında yaşayan kimse
58
make possible
mümkün kılmak
59
environment / ɛnˈvaɪ rən mənt /
çevre ortam etraf
60
drawback / ˈdrɔˌbæk /
mahzur sorun dezavantaj
61
in spite of
karşın -e rağmen olduğu halde
62
encourage / ɛnˈkɜr ɪdʒ /
cesaretlendirmek yüreklendirmek
63
obviously / (ˈɒbvɪəslɪ) /
açık olarak açıkçası
64
nevertheless / ˌnɛv ər ðəˈlɛs /
yine de
65
necessity / nəˈsɛs ɪ ti /
gereklilik gereksinim zorunluluk
66
contact / ˈkɒn tækt /
temas ilişki kurmak irtibat kurmak
67
presentable / prɪˈzɛn tə bəl /
düzgün görünüşlü
68
qualification / ˌkwɒl ə fɪˈkeɪ ʃən /
vasıf nitelik
69
ladder / ˈlæd ər /
merdiven
70
quality / ˈkwɒl ɪ ti /
kalite nitelik
71
hire / haɪər /
kiralamak
72
claim / kleɪm /
iddia sav istek talep etmek
73
measure / ˈmɛʒ ər /
ölçü ölçmek önlem tedbir
74
complex / kəmˈplɛks /
karışık karmaşık
75
pure / pyʊər /
saf
76
embrace / ɛmˈbreɪs /
kapsamak kucaklamak
77
significance / sɪgˈnɪf ɪ kəns /
önem değer anlam
78
cooperation / koʊˌɒp əˈreɪ ʃən /
iş birliği
79
communication / kəˌmyu nɪˈkeɪ ʃən /
iletişim mesaj
80
ability / əˈbɪl ɪ ti /
beceri yetenek hüner
81
interaction / ˌɪn tərˈæk ʃən /
etkileşim karşılıklı etkileşim
82
speak one's mind
ne düşündüğünü açıkça söylemek düşündüğünü dosdoğru söylemek
83
productive / prəˈdʌk tɪv /
üretken verimli
84
scribble / ˈskrɪb əl /
karalama kötü el yazısı
85
a bit of a
bir parça birazcık
86
quotient / ˈkwoʊ ʃənt /
oran bölüm
87
finding / ˈfaɪn dɪŋ /
bulgu
88
discovery / dɪˈskʌv ə ri /
keşif
89
traditionally
geleneksel olarak
90
associated
ilişkili bağlantılı
91
feminine / ˈfɛm ə nɪn /
kadınsı dişil
92
approach / əˈproʊtʃ /
yaklaşmak yanaşmak
93
get in touch with
ilişki kurmak temas etmek
94
lecturer / ˈlɛk tʃər ər /
öğretim üyesi eğitmen
95
leadership / ˈli dərˌʃɪp /
liderlik önderlik
96
enhance / ɛnˈhæns, -ˈhɑns /
arttırmak geliştirmek iyileştirmek
97
more like
daha doğrusu
98
what is more
bunun da ötesinde
99
exhibit / ɪgˈzɪb ɪt /
sergi
100
consequence / ˈkɒn sɪˌkwɛns, -kwəns /
netice sonuç
101
self-awareness
özfarkındalık kendinin farkında olma
102
occupational / ˌɒk yəˈpeɪ ʃə nl /
meslekî
103
inadequate / ɪnˈæd ɪ kwɪt /
yetersiz liyakatsiz elverişsiz
104
establishment / ɪˈstæb lɪʃ mənt /
kuruluş kurum tesis
105
purchase / ˈpɜr tʃəs /
satın almak alım
106
invention / ɪnˈvɛn ʃən /
icat buluş
107
contrary / ˈkɒn trɛr i /
aksi karşıt zıt
108
compose / kəmˈpoʊz /
oluşturmak bestelemek
109
second-rate
ikinci kalite ikinci sınıf
110
available / əˈveɪ lə bəl /
müsait uygun elde hazır bulunan
111
commercial / kəˈmɜr ʃəl /
ticari
112
presence / ˈprɛz əns /
mevcudiyet
113
behavior / bɪˈheɪv yər /
davranış hal hareket
114
shopper
alışveriş yapan kimse müşteri
115
jewelry / ˈdʒu əl ri, ˈdʒul ri /
mücevherat
116
artifact / ˈɑr təˌfækt /
özellikle ilk insanların meydana getirdiği sanat eseri
117
human beings
insanoğlu
118
excavation / ˌɛks kəˈveɪ ʃən /
kazı
119
uncover / ʌnˈkʌv ər /
ortaya çıkarmak örtüsünü kaldırmak
120
crypt / krɪpt /
mahzen mezar
121
tomb / tum /
türbe mezar lahit
122
burial / ˈbɛr i əl /
gömme defin cenaze töreni
123
bury / ˈbɛr i /
gömmek
124
scent / sɛnt /
hoş koku rayiha
125
contain / kənˈteɪn /
kapsamak içermek ihtiva etmek
126
if so
Eğer öyleyse bari
127
throughout the world
dünyanın her yerinde bütün dünyada
128
preservation / ˌprɛz ərˈveɪ ʃən, /
koruma korunma saklanma
129
examine / ɪgˈzæm ɪn /
muayene etmek incelemek yoklamak
130
recover / rɪˈkʌv ər /
kurtarmak iyileşmek
131
sample / ˈsæm pəl, ˈsɑm- /
numune örnek
132
so as to
amacıyla için -mek amacıyla
133
disappoint / ˌdɪs əˈpɔɪnt /
hayal kırıklığına uğratmak altüst etmek
134
attached / əˈtætʃt /
yapışık ilişik bağlı ekli
135
lower / ˈloʊ ər /
düşürmek alçaltmak indirmek alt
136
investigate / ɪnˈvɛs tɪˌgeɪt /
araştırmak sorgulamak incelemek
137
chamber / ˈtʃeɪm bər /
özel oda hazne
138
forgery / ˈfɔr dʒə ri, ˈfoʊr- /
sahtecilik kalpazanlık
139
charge / tʃɑrdʒ /
suçlama şarj ücret yük
140
accuse / əˈkyuz /
suçlamak itham etmek
141
admit / ædˈmɪt /
itiraf etmek kabul etmek
142
exact / ɪgˈzækt /
kesin tamı tamına
143
dealer / ˈdi lər /
bayi satıcı
144
in my own way
kendimce
145
assume / əˈsum /
varsaymak farz etmek
146
genuine / ˈdʒɛn yu ɪn /
özgün gerçek hakiki
147
trace / treɪs /
işaret iz izini sürmek takip etmek
148
set about
bir işe girişmek
149
a large number of
çok sayıda
150
rather ræð ər
oldukça epey
151
casual / ˈkæʒ u əl /
gündelik
152
attitude / ˈæt ɪˌtud /
tutum tavır
153
unsuspecting / (ˌʌnsəˈspɛktɪŋ) /
kuşkusuz masum
154
bargain / ˈbɑr gən /
kelepir pazarlık
155
so-called / ˈsoʊˈkɔld /
sözde sözümona
156
expert ˈɛk spɜrt;
bilirkişi uzman eksper
157
delight in
zevk almak -den zevk almak
158
sense of humour
mizah anlayışı espri anlayışı
159
canvas / ˈkæn vəs /
tuval
160
vulgar / ˈvʌl gər /
edebe aykırı kaba bayağı
161
throughout / θruˈaʊt /
boyunca baştanbaşa
162
society / səˈsaɪ ɪ ti /
toplum cemiyet dernek
163
influence / ˈɪn flu əns /
tesir etki nüfuz
164
powerful
güçlü kuvvetli
165
creation / kriˈeɪ ʃən /
fıtrat yaradılış
166
mood / mud /
ruh hali
167
non-verbal
sözel olmayan
168
thus / ðʌs /
böylelikle böylece
169
achieve / əˈtʃiv /
elde etmek başarmak ulaşmak
170
by other means
başka yollarla
171
simultaneous / sɪm əl ˈteɪ ni əs /
eşzamanlı aynı anda olan
172
circumstance / ˈsɜr kəmˌstæns /
durum hal şart vaziyet
173
impact / ˈɪm pæk /
etki darbe çarpma
174
dramatically / drəˈmæt ɪk li /
çarpıcı biçimde önemli ölçüde
175
reduce / rɪˈdus, -ˈdyus /
azaltmak eksiltmek
176
accompany / əˈkʌm pə ni /
eşlik etmek
177
particularly / pərˈtɪk yə lər li /
özellikle
178
alter / ˈɔl tər /
değiştirmek değişiklik yapmak
179
agency / ˈeɪ dʒən si /
kuruluş ajans
180
advise / ædˈvaɪz /
öğütlemek öğüt ve nasihat vermek
181
client / ˈklaɪ ənt /
müvekkil müşteri
182
distinction / dɪˈstɪŋk ʃən /
ayrım
183
have in common
ortak bir yana sahip olmak
184
maintain / meɪnˈteɪn /
korumak sürdürmek