24.4.1336 Cumartesi (9-sol)

Question 1

ﻣﻮﻇّﻒ

Answer 1

Ar. tavẓіf “görevlendirmek”ten muvaẓẓaf

1. Kendisine bir görev verilmiş, bir hizmetle görevlendirilmiş (kimse), vazîfeli:

Question 2

ﺗﻮﺟّﻪ

Answer 2

Ar. vech “yüz; taraf, cihet”ten teveccuh)

1. Bir tarafa doğru yönelme, doğrulma:

Question 3

Teveccüh

Answer 3

Teveccüh etmek: (Belli bir yere) Doğrulmak, yönelmek.

Teveccüh göstermek: Sevgi ve yakınlık göstermek, ilgilenmek, iltifat etmek:

Teveccühünüz: Övülen birinin kendisini öven kimseye söylediği, “Bende söylediğiniz meziyet yok, o sizin güzel görüşünüz” anlamında teşekkür sözü.

Question 4

ﻣﻈﻬﺮ

Answer 4

Ar. ẓuhūr “zâhir olmak”tan maẓhar

1. Bir şeyin görünür duruma geldiği, göründüğü, açığa çıktığı, zâhir olduğu yer veya kimse, tecellî yeri:

Question 5

Mazhar olmak:

Answer 5

Erişmek, ulaşmak, nâil olmak

Question 6

ﻣﺼﻮﻥ

Answer 6

Ar. ṣavn – ṣiyānet “korumak”tan maṣūn

Korunmuş, muhâfaza edilmiş, mahfuz, emin

Question 7

ﻣﺴﺘﻘﻞّ

Answer 7

Ar. istiḳlāl “bağımsız olmak”tan mustaḳil

1. Bağımsız:

Question 8

ﻣﻘﺘﺪﺭ

Answer 8

Ar. iḳtidār “gücü yetmek”ten muḳtedir

1. Bir işe gücü yeten, o işi yapacak veya yaptıracak güce, bilgi ve yeteneğe sâhip olan, güçlü, kudretli (kimse):

Question 9

ﻣﺴﺘﻠﺰﻡ

Answer 9

Ar. istilzām “gerektirmek”ten mustelzim

Gerekli kılan, gerektiren (şey)

Question 10

ﻓﻰﺍﻟﺤﻘﻴﻘﻪ

Answer 10

Ar. harf-i cer fі-, harf-i tarif el- ve ḥaḳіḳa “hakîkat” ile
fi’l-ḥaḳіḳa

Gerçekten, hakîkatte, doğrusu:

Question 11

ﺍﺳﺘﻬﺪﺍﻒ

Answer 11

Ar. hedf “hedef almak”tan istihdāf

Hedef tutma, amaç hâline getirme:

Question 12

ﺁﻣﺎﻝ

Answer 12

Ar. emel’in çoğul şekli āmāl

Emeller, istekler:

Question 13

ﺍﺗّﺨﺎﺫ

Answer 13

Ar. aḫẕ “almak, tutmak”tan ittiḫāẕ

1. Kabul etme, öyle sayma … edinme:

Question 14

ﺗﺪﺍﺑﻴﺮ

Answer 14

Ar. tedbіr’in çoğul şekli tedābіr

Tedbirler:

Question 15

ﺍﺳﺘﺤﺼﺎﻝ

Answer 15

Ar. ḥuṣūl “meydana gelmek”ten istiḥṣāl

1. Meydana getirme, hâsıl etme, üretme, üretim:

Question 16

ﻣﻮﺿﻌﻰ

Answer 16

Ar. mevżi‘ “yer, mahal” ve nispet eki -і ile mevżi‘і

1. Bir yere âit ve mahsus olan, yaygın olmayan, yöresel

Question 17

ﺑﺎﻟﻔﻌﻞ

Answer 17

Ar. harf-i cer bi-, harf-i târif el- ve fi‘l “iş, hareket” ile bi’l-fi‘l

Fiilen, gerçekten, nazarî değil iş olarak:

Question 18

ﻣﺤﺐّ

Answer 18

Ar. iḥbāb “sevmek, meyletmek”ten muḥibb

1. Sevgi duyan, sevgi besleyen, seven (kimse)

Question 19

ﻣﻈﺎﻫﺮﺕ

Answer 19

Ar. ẓahr “yardım etmek”ten muẓāheret

Arka çıkma, destek olma, yardım etme

Question 20

ﺍﺷﺨﺎﺹ

Answer 20

Ar. şaḫṣ “şahıs”ın çoğul şekli eşḫāṣ
Kişiler, şahıslar, kimseler:
“Eşhâs-ı meşhûre: Meşhur kimseler.

Question 21

ﻣﻄّﺮﺩ

Answer 21

Ar. iṭṭirād “birbirini tâkip etmek”ten muṭṭarid

Düzenli bir şekilde, hiç değişmeden birbiri ardınca olan, tek düze sürüp giden, monoton:

Question 22

ﻣﻤﺜّﻞ

Answer 22

Ar. temsіl “benzetmek, tasvir etmek; oynamak”tan mumeѕѕil

1. Bir kimse veya topluluk adına konuşma, karar verme yetkisine sâhip kimse, temsilci.

Question 23

ﺍﺳﺘﻤﺪﺍﺩ

Answer 23

Ar. medd “yardım etmek”ten istimdād

Yardım isteme, imdâda çağırma

Question 24

ﺍﺳﺘﺪﻋﺎﺀ

Answer 24

Ar. du‘ā’ “çağırmak, istemek, dâvet etmek”ten istid‘ā’
[1. ve 2. anlamlar Türkçe’de ortaya çıkmıştır]
1. Dilekçe, arzuhal, istidânâme:

Question 25

ﻣﺘﻌﺪّﺩ

Answer 25

Ar. te‘addud “birden çok olmak”tan mute‘addid

Çok sayıda, birçok: