24.4.1336 Cumartesi

Question 1

ﻣﺤﺮّﺭ

Answer 1

taḥrіr “doğru ve güzel yazmak”tan muḥarrer

Yazılı, yazılmış, tahrir edilmiş

Question 2

ﻛﻴﻔﻴّﺖ

Answer 2

durum, vasıf, nitelik

İş, mesele, husus, vaziyet

Question 3

ﺍﺳﺎﻣﻰ

Answer 3

ism’in çoğul şekli esāmі

Question 4

ﺳﺎﺑﻖ

Answer 4

sebḳ “geçmek, geride bırakmak”tan sābiḳ

Question 5

ﺫﻭﺍﺕ

Answer 5

ẕāt’ın çoğul şekli ẕevāt

Question 6

ﻣﻨﺘﺨﺐ

Answer 6

intiḫāb “seçmek, seçilmek”ten munteḫab

Seçilmiş, seçkin, seçme, güzîde

Question 7

ﻣﻮﺍﻗﻊ

Answer 7

mevḳi‘in çoğul şekli mevāḳi

Mevkiler, yerler

Question 8

ﻣﻮﺍﻛﺐ

Answer 8

mevkib’in çoğul şekli mevākib

Alaylar, heyetler, topluluklar, cemâatler, güruhlar

Question 9

ﺍﺳﺘﻴﻀﺎﺡ

Answer 9

vużūḥ “açık olmak, âşikâr olmak”tan istіżāḥ

Bir husus hakkında açıklama isteme

Question 10

ﻣﻨﺎﻓﻊ

Answer 10

menfa‘at’in çoğul şekli menāfi

Yararlar, faydalar, kârlar, menfaatler

Question 11

Menafi-i âmme (umûmiyye):

Answer 11

Umûma âit, genel menfaatler, kamu yararı.

Question 12

Menâfi-i emîriyye

Answer 12

Osmanlı Devleti’nde mahsulden alınan öşür, arâzi vergisi, intikal harcı, haraç gibi her türlü vergi ve resimler

Question 13

ﻣﺘﻨﺎﺳﺐ

Answer 13

tenāsub “uygun gelmek”ten mutenāsib

Birbirine uyan, uygun, uyumlu, orantılı

Question 14

ﺭﯘﺳﺎﺀ

Answer 14

re’іs’in çoğul şekli ru’esā’

Reisler, başkanlar:

Question 15

ﺍﺳﺘﻌﻼﻡ

Answer 15

‘ilm “bilmek”ten isti‘lām

1. Kesin bilgi isteme.
2. (Bir üst makam alttaki makamlardan bir husus hakkında) Yazı ile bilgi isteme.

Question 16

ﺍﺣﻜﺎﻡ

Answer 16

ḥukm’ün çoğul şekli aḥkām

1. Hükümler, kānunlar, emirler, buyruklar:

Question 17

ﻭﺍﺭﺩ

Answer 17

vurūd “gelmek”ten vārid

1. Gelen, ulaşan, vâsıl olan.
2. Olması mümkün olan, olabilecek olan.

Question 18

ﻣﺼﺮّﺡ

Answer 18

taṣrіḥ “âşikâr etmek, açığa çıkarmak”tan muṣarraḥ

Açık açık söylenmiş, açıkça bildirilmiş, ayrıntılı biçimde ortaya konmuş, tasrih edilmiş:

Question 19

ﺗﺒﻌﺎً

Answer 19

teba‘ “uymak, tâbi olmak”ın tenvinli şekli tebe‘an

Tâbi olarak, uyarak:

Question 20

ﺍﻧﺤﺮﺍﻒ

Answer 20

Ar. ḥarf “dönmek, başka tarafa yöneltmek, meyletmek”ten inḥirāf
1. Bulunduğu yönden başka bir tarafa doğru meyletme, sapma, dönme: