Brainscape's Knowledge GenomeTM


Top Flashcards (Certified)
All Flashcards

Germany class > Vocabulary (26.02.2022) > Flashcards

Vocabulary (26.02.2022) Flashcards

1
Q

Sänger (zengır)

A

şarkıcı
- Der Sänger war erkrankt und konnte nicht singen.
( Şarkıcı hastalanmıştı ve şarkı söyleyemedi)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

tätig (te:tih)

A

faal, çalışan, işleyen
- Er ist hier als Kellner tätig.
( O, burada garson olarak çalışıyor.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Uhr (u:r)

A

saat
- Wiel viel Uhr ist es jetzt?
( Şu anda saat kaç?)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

vergleichen (fer’glayhın)

A

karşılaştırmak
- Das kann man nicht vergleichen.
( Bu, kıyas kabul etmez.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

während (‘ve:rınt)

A

sırasında, iken
- Während des Essens sprechen wir nicht.
(Yemek esnasında konuşmuyoruz.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Zahnarzt (‘tsa:na:rtst)

A

diş hekimi
- Man muss regelmäßig zum Zahnarzt gehen.
( Düzenli olarak diş hekimine gidilmelidir.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

achtzig

A

seksen
- Mein großvater ist achtzig Jahre alt.
( Dedem seksen yaşındadır.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Bau (bau)

A

yapı, inşaat
- Das Haus befindet sich im Bau.
( Ev inşaat halindedir.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Computer

A

bilgisayar
- Er sitz den ganzen Tag am Computer.
( O, bütün gün bilgisayarın başında oturuyor.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

danke

A

teşekkür ederim, teşekkürler
- Für ein Geschenk sagt man ‘danke’.
( Bir hediye alınca ‘teşekkür ederim’ denir.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

einander

A

birbirini, birine
- Sie helfen einander.
( Birbirine yardım ediyorlar.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Familie

A

aile
- Oben wohnt eine kinderreiche Familie.
(Yukarıda çok çocuklu bir aile oturuyor.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Gebiet

A
  • bölge, toprak
    Große Gebiete des Landes sind noch nicht bebeut.
    (Ülkenin büyük bölgeleri henüz yapılaşmamıştır.)
  • alan
    Auf diesem Gebiet bin ich nicht bewandert.
    ( Bu alanda bilgi sahibi değilim.)
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

halten

A
  • tutmak
    Der Jungen hält seine Beine ins Wasser.
    ( Erkek çocuğu bacaklarını suya tutuyor.)
  • durmak
    Das Auto hält vor unserer Garage.
    ( Otomobil bizim garajın önünde duruyor.)
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Islam

A

Islam
- Islam ist eine große Religion.
( İslam büyük bir dindir.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

jede(r,s)

A

her, herkes
- Jeder von uns ist schuld an der Sache.
( Bu konuda, her birimizin suçu var.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

kaum

A

ancak, güçlükle, hemen hemen hiç
- Ich habe gestern Nacht kaum geschlafen.
(Dün gece hemen hemen hiç uyumadım.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

laut

A
  • (ses) yüksek, gürültü
    Kannst du bitte mit lauter Stimme sprechen?
    ( Lütfen yüksek sesle konuşur musun?)
  • göre, uyarınca
    Laut Vertrag wohnen wir bis Ende des Jahres hier.
    ( Sözleşme uyarınca yıl sonuna kadar burada oturacağız.)
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

manche (r,s)

A
  • birçok, bazı
    Manches kann ich einfach nicht verstehen.
    (Bazı şeyleri bir türlü anlayamıyorum.)
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Nähe

A

yakın, yakınlık
- Gibt es eine Apotheke hier in der Nähe?
( Burada yakınlarda bir eczane var mıdır?)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

oder

A

veya, ya da, yoksa
- Oder wollte sie etwa hier bleiben?
(Yoksa burada mı kalmak istedi?)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Pause

A

ara, teneffüs
- Kann ich dich kurz in der Pause besuchen?
(Seni tenefüste kısa ziyaret edebilir miyim?)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

rechnen

A

hesaplamak, saymak
- Ich kann im Kopf rechnen, wie viel es macht.
( Ne kadar yaptığını kafadan hesaplayabilirim.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Satz

A

cümle, tümce
- Dieser Satz ist falsch gebildet.
( Bu cümle yanlış kurulmuştur.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
tatsächlich
gerçek, asıl, gerçekten - Tatsächlich hat sich die Sache anders zugetragen. (Konu gerçekten de başka bir şekilde gelişti.)
26
um
``` - etrafında, etrafına Sie ging um den Tisch herum (Masanın etrafında döndü.) - hakkında, konusunda Es geht ums Geld. (Konu para hakkında.) ```
27
vergnügen
zevk, eğlence - Wir wünschen euch viel Vergnügen. ( Size iyi eğlenceler dileriz.)
28
wahrscheinlich
olası, muhtemel - Ich werde wahrscheinlich morgen nicht da sein. ( Muhtemelen yarın orada olmayacağım.)
29
zauber
büyü, sihir - Der Zauberer macht im Zirkus Zauber. ( Sihirbaz sirkte sihir yapıyor.)
30
Adresse
isim, adres - Wie ist Ihre Adresse bitte ? (Adresiniz nedir (nasıldır) ?)
31
şarkıcı
Sänger (zengır) - Der Sänger war erkrankt und konnte nicht singen. ( Şarkıcı hastalanmıştı ve şarkı söyleyemedi)
32
faal, çalışan, işleyen
tätig (te:tih) - Er ist hier als Kellner tätig. ( O, burada garson olarak çalışıyor.)
33
saat
Uhr (u:r) - Wiel viel Uhr ist es jetzt? ( Şu anda saat kaç?)
34
karşılaştırmak
vergleichen (fer'glayhın) - Das kann man nicht vergleichen. ( Bu, kıyas kabul etmez.)
35
sırasında, iken
während ('ve:rınt) - Während des Essens sprechen wir nicht. (Yemek esnasında konuşmuyoruz.)
36
diş hekimi
Zahnarzt ('tsa:na:rtst) - Man muss regelmäßig zum Zahnarzt gehen. ( Düzenli olarak diş hekimine gidilmelidir.)
37
seksen
achtzig - Mein großvater ist achtzig Jahre alt. ( Dedem seksen yaşındadır.)
38
yapı, inşaat
Bau (bau) - Das Haus befindet sich im Bau. ( Ev inşaat halindedir.)
39
bilgisayar
Computer - Er sitz den ganzen Tag am Computer. ( O, bütün gün bilgisayarın başında oturuyor.)
40
teşekkür ederim, teşekkürler
danke - Für ein Geschenk sagt man 'danke'. ( Bir hediye alınca 'teşekkür ederim' denir.)
41
birbirini, birine
einander - Sie helfen einander. ( Birbirine yardım ediyorlar.)
42
aile
Familie - Oben wohnt eine kinderreiche Familie. (Yukarıda çok çocuklu bir aile oturuyor.)
43
- bölge, toprak | - alan
Gebiet Große Gebiete des Landes sind noch nicht bebeut. (Ülkenin büyük bölgeleri henüz yapılaşmamıştır.) Auf diesem Gebiet bin ich nicht bewandert. ( Bu alanda bilgi sahibi değilim.)
44
- tutmak | - durmak
halten Der Jungen hält seine Beine ins Wasser. ( Erkek çocuğu bacaklarını suya tutuyor.) Das Auto hält vor unserer Garage. ( Otomobil bizim garajın önünde duruyor.)
45
Islam
Islam - Islam ist eine große Religion. ( İslam büyük bir dindir.)
46
her, herkes
jede(r,s) - Jeder von uns ist schuld an der Sache. ( Bu konuda, her birimizin suçu var.)
47
ancak, güçlükle, hemen hemen hiç
kaum - Ich habe gestern Nacht kaum geschlafen. (Dün gece hemen hemen hiç uyumadım.)
48
- (ses) yüksek, gürültü | - göre, uyarınca
laut Kannst du bitte mit lauter Stimme sprechen? ( Lütfen yüksek sesle konuşur musun?) Laut Vertrag wohnen wir bis Ende des Jahres hier. ( Sözleşme uyarınca yıl sonuna kadar burada oturacağız.)
49
- birçok, bazı
manche (r,s) Manches kann ich einfach nicht verstehen. (Bazı şeyleri bir türlü anlayamıyorum.)
50
yakın, yakınlık
manche (r,s) - Gibt es eine Apotheke hier in der Nähe? ( Burada yakınlarda bir eczane var mıdır?)
51
yakın, yakınlık
Nähe - Gibt es eine Apotheke hier in der Nähe? ( Burada yakınlarda bir eczane var mıdır?)
52
veya, ya da, yoksa
oder - Oder wollte sie etwa hier bleiben? (Yoksa burada mı kalmak istedi?)
53
ara, teneffüs
pause - Kann ich dich kurz in der Pause besuchen? (Seni tenefüste kısa ziyaret edebilir miyim?)
54
hesaplamak, saymak
rechnen - Ich kann im Kopf rechnen, wie viel es macht. ( Ne kadar yaptığını kafadan hesaplayabilirim.)
55
cümle, tümce
satz - Dieser Satz ist falsch gebildet. ( Bu cümle yanlış kurulmuştur.)
56
gerçek, asıl, gerçekten
tatsächlich - Tatsächlich hat sich die Sache anders zugetragen. (Konu gerçekten de başka bir şekilde gelişti.)
57
- etrafında, etrafına | - hakkında, konusunda
``` um Sie ging um den Tisch herum (Masanın etrafında döndü.) Es geht ums Geld. (Konu para hakkında.) ```
58
zevk, eğlence
vergnügen - Wir wünschen euch viel Vergnügen. ( Size iyi eğlenceler dileriz.)
59
olası, muhtemel
wahrscheinlich - Ich werde wahrscheinlich morgen nicht da sein. ( Muhtemelen yarın orada olmayacağım.)
60
büyü, sihir
zauber - Der Zauberer macht im Zirkus Zauber. ( Sihirbaz sirkte sihir yapıyor.)

Germany class (8 decks)

Brainscape helps you reach your goals faster, through stronger study habits.
© 2025 Bold Learning Solutions. Terms and Conditions