Vocabulary (24.02.2022) Flashcards
eigen
kendi, özel
-Er wolite es mit eigenen Augen sehen.
(Kendi gözleriyle görmek istedi.)
kendi, özel
eigen
-Er wolite es mit eigenen Augen sehen.
(Kendi gözleriyle görmek istedi.)
Fahrrad
bisiklet
-Das kind zeigt sein Fahrrad.
(Çocuk bisikletini gösteriyor.)
bisiklet
fahrrad
-Das kind zeigt sein Fahrrad.
(Çocuk bisikletini gösteriyor.)
Gast
misafir, konuk
-Der Gast entschuldigt sich für die Verspätung.
(Misafir gecikmeden dolayı özür diliyor.)
misafir, konuk
Gast
-Der Gast entschuldigt sich für die Verspätung.
(Misafir gecikmeden dolayı özür diliyor.)
halb
-yarım, yarı Mach bitte keine halben Sachen! (Lütfen yarım yamalak iş yapma!) -buçuk Es ist halb zwei geworden. (Saat bir buçuk oldu.)
- yarım, yarı
- buçuk
halb Mach bitte keine halben Sachen! (Lütfen yarım yamalak iş yapma!) Es ist halb zwei geworden. (Saat bir buçuk oldu.)
Import
dışalım, ithalat
-Importe unserses Landes nehmen leider zu.
(Ülkemizin ithalatları maalesef artıyor.)
dışalım, ithalat
import
-Importe unserses Landes nehmen leider zu.
(Ülkemizin ithalatları maalesef artıyor.)
je
hiç
-Wer hätte das je gedacht!
(Bu hiç kimsenin aklına gelir miydi?)
hiç
Je
-Wer hätte das je gedacht!
(Bu hiç kimsenin aklına gelir miydi?)
Käse
peynir
-Beim unserem Frühstück ist Käse immer dabai.
(Kahvaltımızda daima peynir bulunur.)
peynir
Käse
-Beim unserem Frühstück ist Käse immer dabai.
(Kahvaltımızda daima peynir bulunur.)
langsam
yavaş, yavaş, yavaş
-Kannst du nicht langsamer sprechen.
(Daha yavaş konuşamaz mısın?)
yavaş, yavaş, yavaş
langsam
-Kannst du nicht langsamer sprechen.
(Daha yavaş konuşamaz mısın?)
Mai
mayıs (Ayı)
-Meine Frau hat im Mai Geburtstag.
(Eşimin doğum günü mayıs ayındadır.)
mayıs (Ayı)
Mai
-Meine Frau hat im Mai Geburtstag.
(Eşimin doğum günü mayıs ayındadır.)
Nachmittag
öğleden sonra
- Wir trafen uns gestern Nachmittag.
(Dün öğleden sonra buluştuk.)
öğleden sonra
Nachmittag
- Wir trafen uns gestern Nachmittag.
(Dün öğleden sonra buluştuk.)
objektiv
nesnel, tarafsız, yansız, objektif
-Sein Urteil ist nicht objektiv.
(Kararı yansız değil.)
nesnel, tarafsız, yansız, objektif
objektiv
-Sein Urteil ist nicht objektiv.
(Kararı yansız değil.)
pass
- pasaport Werden unsere Pässe nicht kontrolliert? (Pasaportlarımız kontrol edilmeyecek mi?) -geçit, boğaz Wir haben den Pass überschritten. (Geçitten geçtik.)
- pasaport
- geçit, boğaz
pass -Werden unsere Pässe nicht kontrolliert? (Pasaportlarımız kontrol edilmeyecek mi?) -Wir haben den Pass überschritten. (Geçitten geçtik.)