Vocabulary (25.02.2022) Flashcards
lassen
-bırakmak, terk etmek Lass doch das Gejammer! (Bu bağırıp çağırmaları bırak!) -izin vermek Lassen Sie mich bitte ausreden. (İzin verin de açıklayayım.)
- bırakmak, terk etmek
- izin vermek
lassen Lass doch das Gejammer! (Bu bağırıp çağırmaları bırak!) Lassen Sie mich bitte ausreden. (İzin verin de açıklayayım.)
mal
kere, çarpı
-Zwei mal zwei ist vier.
(İki kere iki dört eder.)
kere, çarpı
mal
-Zwei mal zwei ist vier.
(İki kere iki dört eder.)
nächste(r;s)
-en yakın
Ich habe den Schausspieler aus nächster Nähe gesehen.
(Artisti çok yakından gördüm.)
-Bir dahaki, ertesi
Das nächste Mal komme ich früher.
(Bir dahaki sefere daha erken geleceğim.)
- en yakın
- Bir dahaki, ertesi
nächste(r;s)
Ich habe den Schausspieler aus nächster Nähe gesehen.
(Artisti çok yakından gördüm.)
Das nächste Mal komme ich früher.
(Bir dahaki sefere daha erken geleceğim.)
Obst
-meyve, yemiş
In jeder Jahreszeit gibt es anderes Obst.
(Her mevsim başka meyve vardır.)
-meyve, yemiş
Obst
-In jeder Jahreszeit gibt es anderes Obst.
(Her mevsim başka meyve vardır.)
passiv
pasif, edilgen
- Er ist ein passiver Charakter.
(Pasif karakterli biridir.)
pasif, edilgen
passiv
- Er ist ein passiver Charakter.
(Pasif karakterli biridir.)
Quittung
makbuz, alındı
- Der Kunde verlangt seine Quittung.
(Müşteri makbuzunu istiyor.)
makbuz, alındı
Quittung
- Der Kunde verlangt seine Quittung.
(Müşteri makbuzunu istiyor.)
Rauchen
sigara, tütün içmek
-Rauchen schadet der Gesundheit.
(Sigara içmek sağlığa zararlıdır.)
sigara, tütün içmek
Rauchen
-Rauchen schadet der Gesundheit.
(Sigara içmek sağlığa zararlıdır.)
Samstag
cumartesi (günü)
-Am Samstag spielen wir Tennis.
(Cumartesi günü tenis oynarız.)
cumartesi (günü)
Samstag
-Am Samstag spielen wir Tennis.
(Cumartesi günü tenis oynarız.)
Tasse
fincan
-Die Tasse ist aus Porzellan. Vorsicht!
(Fincan porselendir. Dikkat!)
fincan
Tasse
-Die Tasse ist aus Porzellan. Vorsicht!
(Fincan porselendir. Dikkat!)
Übung
Alıştırma, pratik
- Übung macht den Meister.
(Alıştırma insanı ustalaştırır.)
Alıştırma, pratik
Übung
- Übung macht den Meister.
(Alıştırma insanı ustalaştırır.)
Vergessen
unutmak
- Ich habe vergessen, Geld mitzunehmen.
(Yanıma para almayı unutmuşum.)
unutmak
Vergessen
- Ich habe vergessen, Geld mitzunehmen.
(Yanıma para almayı unutmuşum.)
wahr
gerçek, doğru
-Was er behauptet ist nicht wahr.
(İddia ettiği şey doğru değil.)
gerçek, doğru
wahr
-Was er behauptet ist nicht wahr.
(İddia ettiği şey doğru değil.)