Unit-7 Flashcards
Şarkı söylemek
Canta
Dans etmek
Balla
Bir şey
Qual cosa
Birşey okumak istiyor.
Vuole qualcosa da leggere
Birşey yemek istiyor.
Vuole qualcosa da mangiare.
Köpeklerin trene binme izni yok.
Al cane non e’ permesso prendere il treno.
Sola dönüşler yasak.
Non gli è permesso girare a sinistra.
Öğrencilerin oynamaya izinleri var.
Agli alunni è permesso giocare
Bu gölde yüzmek yasak.
In questo lago non le è permesso nuotare.
Lütfen oturun.
Prego, si sieda.
Bir şeyler okuyun lütfen.
Legga qualcosa per favore.
Adlarınızı yazın lütfen.
Scrivete come vi chiamate, per favore.
Kadınlar dans ediyor
Le donne ballano.
Kadın birşeyler okuyor.
Lei legge qualcosa.
Kadın bir şeyler pişiriyor.
Lei cucina qualcosa
O bişeyler içiyor.
Lui beve qualcosa
O bişeyler veriyor
Lui le da qualcosa
Köpek bişeyler içmek istiyor.
Il cane vuole qualcosa da bere
Yiyecek birşeyler istermisiniz?
Vuole qualcosa da mangiare?
Şarkı söyleyiniz lütfen?
Cantate per favore?
Sola dönün lütfen. (Arabayla)
Giri a sinistra per favore.
Kız öğrenci defterini çalışma masasının üzerine koydu.
La stundentessa mette il suo quaderno sulla scrivania.
(Biz) Yorganı yatağın üzerine koyuyoruz.
Mettiamo le coperta sul letto.
Tabağı lavabonun içerisine koyuyorum.
Metto un piatto nel lavandino.
(Onlar) Havluları sandalyenin üzerine koyuyor.
Mettono gli asciugamani sulla sedia.
Anahtarları nereye koydun?
Dove hai messo le chiavi?
Anahtarları sehpanın üzerine koydum.
Ho messo le chiave sul tavolo.
Kitabı nereye koydun?
Dove hai messo il libro?
Sana kahve getirdim.
Ti porto del caffè.
Köpek adama gazete getirdi.
Il cane porta un giornale all’uomo.
Kız çocuklar ebeveynlerine kahvaltı getirdi.
Le bambine portano la colazione ai loro genitori.
Kırmızı Balığı mağazadan eve getirdim.
Porto a casa il pesce rosso dal negozio.
Parka top getirdi.
Porta una palla al parco.
(Biz) kitapları kütüphaneden eve getirdik.
Portiamo a casa i libri dalla biblioteca.
Parka su getirdiler.
Portana l’acqua al parco.
Montunu yatağın üzerine koy lütfen.
Metta il suo capotto sul letto per favore.
Mutfaktan 8 tabak getir lütfen.
Porti otto piatti dalla cucina per favore.
Kitapları sıralarınıza bırakın lütfen.
Metta i libri sui banchi per favore.
(Siz) merdiveni verirmesiniz?
Portate una scala per favore.
Bana şemsiye verin lütfen
Mi dia un ombrello per favore.
Kadın, arkadaşına çiçek hediye ediyor.
La donna regala dei fiori alla sua amica
Ebeveynler çocuğuna bisiklet hediye ediyor.
I genitori regalano una bicicletta al figlio.
Adam eşine takı hediye ediyor.
L’uomo regala un gioiello a sua moglie
O oyuncak istiyor. Bir oyuncak Verirmisin lütfen?
Lui vorrebbe un gioccattolo. Dagli un giocattolo per favore.
Bana bisiklet hediye et lütfen.
Mi regali una bicicletta per favore.
Saati verirmisin lütfen
Gli da l’orogio, per favore.
Kadın partiye pasta getiriyor.
La donna porta una torta alla festa.
İnsanlar partide oynuyor.
La gente balla a questa festa.
İnsanlar partide şarkı söylüyor.
La gente canta a questa festa
Konser başladı
Il concerto inizia
Parti bitti
La festa finisce
Maç başlıyor
La partita inizia.
Tiyatro başlıyor.
Lo spettacolo teatrale inizia.
Maça geldi.
Arriva alla partita.
Partiden ayrılıyorlar
Vanno via dalla festa.
Ofisten ayrılıyor.
Va via dall’ufficio.
Havaalanından ayrılıyor.
Va via dall’aeroporto.
Kütüphaneden geliyorlar.
Loro vengono dalla libreria.
Kadın partiye gidiyor.
La donna va alla festa
Sahilden dönüyorlar
Loro vengono dalla spiaggia.
Bugün işe geldin mi?
Vieni al lavoro oggi?
Hayır işe gelmedim bugün.
No. No vengo al lavoro oggi
Bu akşamki partime geliyor musun?
Vieni alla mia festa stasera?
İçeçek birşey alabilir miyim?
Posso avere qualcosa da bere?
İşte çay.
Ecco del te.
Yiyecek birşeyler alabilirmiyim?
Posso avere qaulcosa da mangiare?
Japonyada bahar martta başlar
La primavere inizia a marzo in Giappone.
Şubatta Brezilyada yağmur yağar
Piove a Febbraio in Brasile.
Nisan yılın 4. Ayı.
Aprile è il quarto mese dell’anno.
Yıl ocak ayıyla başlar
L’anno inizia a gennaio.
Temmuz
Luglio
Avustralyada kış haziranda başlar
L’inverno inizia a giugno in Australia.
Mayıs
Maggio
Ağustos yılın 8. Ayıdır.
Agosto è l’ottavo mese dell’anno.
Ekim
Ottobre
Fransada okullar eylülde başlar.
In francia la scuola inizia a settembre.
Rusyada kasım soğuk olur.
In russia fa freddo a novembre.
Aralık
Dicembre
Erkek çocuk kütüphanedeki küçük kıza yardım ediyor.
Il bambino aiuta la bambina in biblioteca
Çocuklar yaşlı adama yardım ediyor
I bambini aiutano l’uomo anziano
Köpek, adama yardımcı olmuyor.
Il cane non aiuta l’uomo.
Buluşmak
İncontra
Kadın eşiyle parkta buluştu.
La donna incontra il marito al parco.
Adam, arkadaşlarıyla sahilde buluştu.
L’uomo incontra gli amici alla spiagga.
Kadın babasıyla restorantta buluştu
La donna incontra il padre al ristorante.
Kadın, müdürle ofiste buluşta
La donna incontra il direttore in ufficio.
Müdür çalışanlarıyla restorantta buluştu
Il direttore incontra gli impiegati al ristorante.
Arama yapmak
Chiama
Kadın doktoru arıyor
Lei chiama il medico.
Kadın polisi arıyor
Lei chiama la polizia
Dedeye yardım ediyorlar
Aiutano il nonno.
Polis kadına yardım ediyor
Il poliziotto aiuta la donna
Kimi arıyorsun?
Chi chiami?
Kimle konuşuyorsun?
Con chi parli?
Adam partiya erken geldi
Lui è anticipo per la festa
Onlar partiye zamanında geldi
Loro sono in orario per la festa
Kadın partiye geç kaldı.
Lei è in ritardo per la festa
Çocuklar geç kalmış
I bambini sono in ritardi
Akşam yemeği için erken geldik
Siamo in anticipo per la cena
Uçuşuna geç kaldı
È in ritardo per il suo volo
İşe erken geldi
È in anticipo al lavoro
Konsere zamanında geldik.
Siamo in orario per il concerto