Turkish Fiil Advanced - 2 Flashcards

1
Q

Açıklamak

A

“to explain” or “to describe”

“Makale yazarı, yeni buluşunu detaylı bir şekilde açıkladı.”

Translation: “The article writer explained his new invention in detail.”
“Tur rehberi, tarihi mekanların önemini turistlere açıkladı.”

Translation: “The tour guide explained the significance of historical sites to the tourists.”
“Öğrenci, sınıftaki projeyi sınıfa açıkladı ve detaylı bilgi verdi.”

Translation: “The student explained the class project to the class and provided detailed information.”
“Bilgisayar uzmanı, teknik sorunları müşteriye açıklamak için sabırla çalıştı.”

Translation: “The computer expert patiently worked to explain technical issues to the customer.”’

Cumhurbaşkanı akşam yeni Covid-19 önlemlerini açıklayacak. (buff+acc)
The president will announce new Covid-19 measurements in the evening.
+ açıklayıcı (not/dipnot/teori) explanatory (note/footnote/theory)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

akıl almak
tavsiye vermek

A

get advice
“Akıl almak” in Turkish translates to “to understand” or “to make sense” in English.
“Ben zaten niye hala sizden akıl alıyorum ki?” in Turkish translates to “Why am I still seeking advice from you anyway?”

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

araştırmak

A

to search

Bir karıncayı araştırmak

search for an ant

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

ayağa kalkmak

A

stand up
“Cemal Bey, topluluğa hitap ederken herkes ayağa kalktı.”

Translation: “When Mr. Cemal addressed the audience, everyone stood up.”

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Belirlemek

A

“to determine” or “to specify”
Betül hanım ihtiyaçları belirledi listeyi hazırladı.
“Toplantıda yeni projenin başlangıç tarihini belirledik.”
Translation: “We determined the start date of the new project in the meeting.”

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Beslenmek

A

“to feed” or “to nourish”
Biz uzun agaclarin yesil yapraklari ile besleniyoruz

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Değiştirmek
Değişmek

A

to change
“Mobilyaları değiştirdik.” (We changed the furniture.)

“Hava şartları sürekli değişiyor.” (The weather conditions are constantly changing.)

In summary, “değişmek” is used when a change occurs on its own or due to natural circumstances, while “değiştirmek” is used when someone deliberately makes a change or modification.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Dökmek

A

to pour, ریختن
Salih misafirlerin ellerine kolonya döktü.
To pour:

“Çayı bardağa döktüm.” (I poured tea into the glass.)
To spill:

“Su döküldü, hemen temizle.” (Water spilled, clean it up quickly.)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Endişelenmek

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

hep koruk

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Hitap etmek

A

“to address” or “to speak to”
“Öğretmen, öğrencilere sınıfta hitap etti ve yeni konuyu açıkladı.”

Translation: “The teacher addressed the students in the classroom and explained the new topic.”

“Müzik konserinde sanatçı, seyircilere hitap ederek şarkı söyledi.”

Translation: “During the music concert, the artist addressed the audience and sang songs.

“Düğünde, damat misafirlere hitap ederek teşekkür etti.”

Translation: “At the wedding, the groom addressed the guests and expressed gratitude.”

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

ikram etmek

A

to treat, to offer
Salih misafirlere bayram şekeri ikram etti.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

İptal etmek

A

to cancel

toplantıyı iptal etmek

cancel the meeting

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

izin vermek
izin almak

A

to give permission
To get permission

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Sallamak

A

تکان دادن, to shake
Salih çocukların arkasından el salladi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Telaşlanmak

A

https://www.youtube.com/watch?v=hO3PtcsAyMc

17
Q

Terlemek

A

to sweat
“Sıcak hava nedeniyle herkes terliyordu.”

Translation: “Everyone was sweating due to the hot weather.”

18
Q

Varmak

A

to arrive
Baba parka varır.

The father arrives at the park.

19
Q

Yanıtlamak= cevaplamak

A

To Answear
sosyal medyadan gelen soruları yanıtlıyor

20
Q

kaldırmak

A

to lift
Ben bu kutuyu kaldıramıyorum. Çok ağır. Gel, yardım et bana. (+buff+acc)
I cannot lift this box. It’s too heavy. Come help me.
Başını kaldır ve bana bak. Haydi, sorun yok. (+poss+acc)
Lift (= raise) your head and look at me. Come on, that’s okay.

21
Q

gelişmek

A

to develop
İnternet inanılmaz gelişti. Şimdi her şey İnternet’te.
The Internet has incredibly developed. Everything is now on the Internet.
+ gelişen developing; geliş(me)miş (under)developed
+ gelişme development
+ geliştirmek to develop (tr)
Biz bir yazılım şirketiyiz. Mobil uygulamalar geliştiriyoruz. (+pl)
We are a software company. We develop mobile applications.

22
Q

kaydetmek

A
  1. to record 2. to save (computer)
    İrem bütün harcamalarını kaydeder. Çok tutumludur. (+pl+poss+buff+acc)
    İrem records all her expenses. She is very thrifty.
    ‘Yeni bir şarkı kaydettim. Dinlemek ister misin?’ ‘Olur.’
    ‘I have recorded a new song. Would you like to listen to it?’ ‘Okay.’
    + kayıt (n) record
    Bilgisayarı kapatmadan dosyayı kaydettin mi? (+buff+acc)
    Did you save the file before you turned off the computer?
23
Q

tartışmak

A
  1. to discuss 2. to argue
    Bu konuyu yarınki derste tartışacağız. Bugünlük bu kadar. (+buff+acc)
    We will discuss this topic in the lesson tomorrow. That’s all for today.
    Seninle tartışmayacağım. Seni kırmak istemiyorum. (+gen+post ile)
    I won’t argue with you. I don’t want to hurt you.
    + tartışma (n) discussion; argument
24
Q

yönetmek

A
  1. manage (business) 2. govern, rule
    Şirkette Aysun Hanım finans departmanını yönetiyor. (comp+buff+acc)
    In the company, Ms Aysun manages the department of finance.
    Hükûmetten hiç kimse memnun değil. Ülkeyi çok kötü yönetiyor. (+buff+acc)
    Nobody is happy with the government. It governs the country very badly.
    + yönetim (n) management; yönetici (n) manager
25
Q

aramak

A
  1. to look for; search 2. to call (telephone)
    Ozan’ı mı arıyorsun? Ofisten 5 veya 10 dakika önce çıktı. (+acc)
    Are you looking for Ozan? He left the office 5, or 10 minutes ago.
    Şimdi biraz yoğunum, aşkım. Seni sonra ararım, olur mu? (+acc)
    I’m a bit busy now, love. I’ll call you later, all right?
26
Q

kazanmak

A
  1. to win 2. to earn (money for work)
    ‘Sence gelecek seçimi kim kazanır?’ ‘Siyasetle ilgilenmiyorum.’ (+acc)
    ‘Who do you think will win the next election?’ ‘I’m not interested in politics.’
    Ben ayda yaklaşık 5000 lira kazanıyorum. Karım benden çok kazanıyor.
    I earn around 5000 liras a month. My wife earns more than me.
27
Q

endişelenmek (= endişe etmek)

A

to worry (to be anxious or unhappy)
Benim için endişelenmeyin, anne. Ben iyiyim. Gerçekten. (+gen)
Don’t worry about me, Mum. I’m fine. Really.
Sen para için endişelenme. Parayı ben bulacağım, tamam mı?
Don’t worry about the money. I will find the money, okay?
+ endişe (n) worry
endişeli (bakış/ifade) worried (look/expression)
endişe verici (durum/gelişme) worrying (situation/development)

28
Q

. taşımak

A

to carry
Bu kutuyu sen taşır mısın? Çok ağır. Ben kaldıramadım. (+buff+acc)
Would you carry this box? It’s too heavy. I couldn’t lift it.
Ben çantamda her zaman biber gazı taşırım. Daha önce iki kez kullandım.
I carry pepper spray in my handbag all the time. I used it twice before.

29
Q

katılmak

A
  1. to join 2. to agree
    Orada yalnız oturma, dostum. İçeceğini al ve gel bize katıl. (+dat)
    Don’t sit there alone, mate. Grab your drink and come join us.
    Siz bu görüşe katılıyor musunuz? Ben katılmıyorum. Gerçekçi değil. (+dat)
    Do you agree with this view? I don’t. It isn’t realistic.
    Ben Nermin’e yüzde yüz katılıyorum. Bence haklı. (+dat)
    I agree with Nermin a hundred percent. I think she is right.
30
Q

geçmek

A
31
Q

Bayılmak

A

to faint