GİS Flashcards
GİS duvarları kaç katmandan oluşmaktadır?
GİS duvarları 4 katmandan oluşmaktadır. Mukoza; mukus üreten en içteki tabakadır. Mukus, gastrointestinal içeriklerinin hareketini kolaylaştırmaktadır. pH düzeyinin artması durumunda Gİ dokuyu korumaktadır.
Epitel mukoza; bu tabakada yer alan hücreler yüksek asidik ortam ve yiyecek geçişine eşlik eden erozyondan dolayı yenilenme hızı yüksek hücrelerdir.
Submukoza; sinirler, kan damarları, lenfatikler ve salgı bezlerini içeren bağ dokusundan oluşmaktadır.
Kas tabakası; peristaltizm adı verilen dalgalı bir hareketle kasılarak besinlerin GİS’de ilerlemesini sağlamaktadır. Dairesel (sirküler) düz kas tabası daha içte, uzunlamasına (longitudinal) kas tabakası ise dışta yer almaktadır.
Seroza; en dış katmandır.
GİS sfinkterleri nelerdir?
- Kardiak Sfinkter (alt ozefajial sfinkter)- özofagus ile mide arasında lokalize olmuştur. Yiyeceklerin mideden özofagusa geri kaçmasını önler.
- Pilorik Sfinkter – Mide ve duodenum arasında lokalize olmuştur
- İlioçekal Sfinkter – ileum ile asendens (inen) kolon arasında lokalizedir
- Rektum / Anal açılım
Midenin asit yapan hücrelerinin hasarı sonucu ne olur?
İleumda B12 vitaminin emilimi icin gerekli olan Intrinsik faktor, hidroklorik asit ile birlikle gastrik hücrelerden salgılanır. Midenin asit yapan hücrelerinin hasarı → Aklorhidri oluşması. Pernisiyöz anemi (sıklıkla kemik iliğinde eritrositlerin olgunlaşmasını engelleyerek)
Pepsinin bir özelliği nedir?
Pepsin sindiriminin önemli bir özelliği, diğer sindirim enzimlerinden pek az etkilenen bir albuminoid olan kollajeni sindirmesidir.Kollajen, etteki interseluler bağ dokusunun önemli bir elementidir. Pepsin protein sindirimini başlatır ve sıklıkla toplam protein sindiriminin % 10-20 kadarını sağlar.
Diş çürüğü TBT
Basit KH alımı azaltılır, şeker ve şekerli besinler azaltılır, ara öğünde KH azaltılır.
Anemi; Fe, B12 TBT
Az posalı besinler, sulu besinler, Fe ve B12’den zengin besinler tercih edilir.
Tükürük bezi taşları TBT
Sulu az posalı besinler tercih edilir, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri uygulanır.
Dişeti sorunları TBT
Şeker ve şekerli besinler azaltılır, sulu besinler tercih edilir.
Ağızda Chron’s Hastalığı TBT
Sulu, yumuşak besinler. Diyetin enerji ve proteini artırılır. Posasız diyet uygulanır.
Tükürük bezinde iltihap
TBT
Sulu az posalı besinler tercih edilir, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri uygulanır.
Ağız, farinks, larinks kanserleri TBT
Pre-post operasyon dönemde enteral beslenme. Sulu, yumuşak, az posalı besinler, enerji ve protein artırılır, posasız diyet uygulanır.
Ortognatik cerrahi nedir?
Ortognatik cerrahi, çenelerin maloklüzyonlarını düzeltmek için standart bir tedavi olarak yaygın bir şekilde kullanılan ve maksillofasiyal bölgenin yumuşak dokularında ve iskelet yapısında kapsamlı değişikliklere yol açan karmaşık bir orofasiyal cerrahi operasyondur. Maksillomandibular ilişkinin düzeltilmesinin ameliyat sonrası oklüzal fonksiyon, artikülasyon, solunum ve estetik üzerinde önemli etkileri vardır.
Çene Cerrahisi (Ortognatik Cerrahi)
TBT
Ortognatik cerrahinin karakteristik bir özelliği, ameliyat sonrası iyileşme döneminde intermaksiller fiksasyon yoluyla çene hareketlerinin geçici olarak (yaklaşık 3-4 hafta) kısıtlanmasıdır. Bu kısıtlama, hastaların püre veya sıvı diyetlerle beslenmesini gerektirmekte ve beslenme zorluklarına yol açmaktadır. Ayrıca cerrahi hastalarının, uygun yara iyileşmesi ve dokuların optimum onarımı için karşılanması gereken özel beslenme gereksinimleri vardır.
Diyetin kıvamı, Enerji içeriği, Protein içeriği, Karbonhidrat içeriği, Vitamin-mineral desteğinin sağlanması, Yeterli sıvı ve elektrolit alımı
Ağız yaralarına yönelik beslenme önerileri nelerdir?
Bazı kanser tedavileri sonrasında ağızda lezyonlar veya yaralar, diş eti ve boğaz ağrısı görülebilmektedir. Bazı besinler ağızdaki yarayı tahriş ederek çiğneme ve yutmayı zorlaştırabilmektedir. Doğru besin seçimi ve ağız hijyenin sağlanması besin alımını kolaylaştırır. Yumuşak ve irrite etmeyen, çiğnemesi ve yutması kolay besinler tüketilmelidir. Bunlar; muz, elma suyu, şeftali, armut, süzme peynir, yoğurt, patates püresi, puding, haşlanmış yumurta, sebze ve meyve püreleri, yulaf ve iyi pişmiş tahıllar. İrrite edici besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Bunlar; portakal, limon vb. turunçgiller ve suları, domates, domates sosu, baharatlı ve tuzlu besinler, çiğ sebzeler, tost, kraker gibi sert besinler, kafein, gazlı içecekler, alkol ve alkol içeren ağız gargaraları. Besin hazırlama ve pişirme ilkelerine dikkat edilmelidir. Besinler küçük parçalara ayrılarak ve yumuşak kıvam alıncaya kadar pişirilmeli, blenderize edilerek tüketilmeli. Besinler oda ısısında tüketilmeli, çok soğuk ya da sıcak olmamalı, içecekler için pipet kullanılabilir, ağız yemeklerden sonra suyla çalkalanmalıdır. Oral glutamin takviyesi verilebilir. Önerilen optimal doz günden 30 gramdır (6 x 5 g/gün). Gerekli durumlarda oral enteral beslenme desteği düşünülmelidir.
Hiatus ve kandia nedir?
Özofagusun diyaframa geçtiği yere hiatus, mideye açıldığı uç kısma da kandia denir.
Odinofaji nedir?
Yutma sonucu ağrı duyulması.
Regürjitasyon nedir?
Bulantısız, sıvı veya yemeğin geri gelmesi.
Pirozis nedir?
Yanma
Halitozis nedir?
Nefesin kötü kokması
Siyolore nedir?
Refleks yolla tükürük salgısının artmasına bağlı olarak salya akmasıdır.
Özofagus akalazyası nedir?
Özofagusun alt bölüm düz kasları arasındaki sinir ağının çalışmasında ortaya çıkan bir bozukluktur. Özofagusun alt sfinkterindeki gevşeme bozukluğu sonucu oluşur. Patolojik incelemeler özofagusun alt ucte ikilik bolumundeki miyenterik pleksus sinir ağında hasar olduğunu göstermektedir. Alt özofagusun kas yapısı spastik olarak kasılı durumda kalır ve miyenterik pleksus, yutma sırasında yiyecekler bu bölgeye ulaşırken gastrointestinal sfinkterin “reseptif gevşemesini” sağlayan sinyali iletme yeteneğini kaybetmiştir. Yiyeceklerin özofagustan mideye gecişi aksar veya durur.
Akalazya’da TBT
24-36 saat sadece sulu besinler verilerek hastalığın şiddeti ve gizli karsinom olup olmadığı araştırılır. Daha sonra, posası az, sulu, yumuşak besinler verilir. Öğün sayısı 6-8’e çıkarılı. Besinler iyi çiğnenmeli ve her lokma sonrası bir miktar su alınmalıdır. Hastaya sıkıntı (gazlı içecekler) veren besinler diyetten çıkarılır. Kızartma, koyu çay, kahve, alkol, mideyi rahatsız eden baharat türleri, sirke ve hardaldan kaçınılmalıdır. Çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Yeterli beslenemedikleri için bazı hastalarda beslenme yetersizliği görülebilir. O zaman enteral solüsyonlarla, beslenme desteği uygulanır.
Gastroözefajial reflü hastalığı (GÖRH) nedir?
Mide içeriğinini kardiyadan özofagusa doğru yer değiştirmesine gastrofajiyel reflü ( GÖR) denir. Normal genellikle yemeklerden sonra günde 8-10 kez görülen fizyolojik bir olaydır. Bu olay hastada semptom ve bulgulara neden olursa ve/veya distal özofagus mukozasında irritasyon ve zedelenmeye yol açarsa Gastroözofajiyel Reflu Hastalığı (GÖRH) adını alır. Semptomları: Yemeklerden sonra yanma hissi; özellikle yemeklerden sonra oluşan mide ekşimesi, regurjitasyon veya her ikisi birden. Belirtiler, sırt üstü yatma veya eğilme sırasında çok artar ve ancak antiasitle sıkıntılar giderilir.
Gastroözefajial reflü hastalığı yönetimi
Davranış Değişikliği: 3-4 saat içinde tekrar yemek yememek. Yemeklerden sonra yatmamak. Sıkı giysi giyinmemek. Sigara kullanmamak.
Medikal/Cerrahi Yönetim: Proton Pompası İnhibitörleri. Histamin 2 Reseptör Antogonistleri. Antiasitler. Fundoplikasyon.