B1 Flashcards
gerçek
actual
adj
ˈæk·tʃu·əl
hayran olmak, gıbta etmek, saygı duymak
admire
v
ədˈmɑɪər
amaç, hedef
aim
n
eɪm
fayda, yarar, çıkar
benefit
n
ˈben·əˌfɪt
kesinlikle, tabii
certainly
adv
ˈsɜr·tən·li
birleş(tir)mek, bir araya getirmek, bir araya gelmek
combine
v
kəmˈbɑɪn
yorum yapmak, fikir beyan etmek, görüş belirtmek
comment
v
ˈkɑm·ent
kapsamak, içermek
contain
v
kənˈteɪn
gelenek, âdet, örf, alışkanlık
custom
n
ˈkʌs·təm
öğretmek/eğitmek, eğitim vermek
educate
v
ˈedʒ·əˌkeɪt
cesaret vermek, teşvik etmek
encourage
v
ɪnˈkɜr·ɪdʒ
eğlen(dir)mek
entertain
v
ˌen·tərˈteɪn
coşkulu, hevesli, heyecanlı, şevkli
enthusiastic
adj
ɪnˌθu·ziˈæs·tɪk
sergilemek, sergilenmek
exhibit
v
ɪɡˈzɪb·ət
sergi, gösterime sunma, gösterilme
exhibition
n
ˌek·səˈbɪʃ·ən
yaşamak, tecrübe etmek, hissetmek
experience
v
ɪkˈspɪər·i·əns
odaklanmak, bir şeye yoğunlaşmak
focus
v
ˈfoʊ·kəs
yabancı, el
foreigner
n
ˈfɔr·ə·nər
alışkanlık, huy
habit
n
ˈhæb·ɪt
elinde/kucağında tutmak
belli bir konumda tutmak
hold
v
hoʊld
şahsen, bizzat
in person
n
ˈpɜr·sən
art(ır)mak, çoğal(t)mak
increase
v
ɪnˈkris
haber vermek, bilgi vermek, bildirmek
inform
v
ɪnˈfɔrm
belirgin özelliği olan bina
önemli olay, dönüm noktası
landmark
n
ˈlændˌmɑrk
hayret etmek, şaşmak
marvel
v
ˈmɑr·vəl
düzenleyici, düzenleyen, organizatör
organizer
n
ˈɔr·ɡəˌnɑɪ·zər
orijinal, kendine has, özgün, yeni
original
adj
əˈrɪdʒ·ə·nəl
amaç, maksat, gaye
purpose
n
ˈpɜr·pəs
bölge, yöre
(vücut) bölge, kısım
region
n
ˈri·dʒən
tatil beldesi, sayfiye yeri
resort
n
rɪˈzɔrt
yer, mevkî, mahal
site
n
sɑɪt
sıkmak, sıkıştırmak
squeeze
v
skwiz
yabancı, tanımadık biri, bilinmedik kimse
stranger
n
ˈstreɪn·dʒər
iştirak etmek, katılmak, yer almak
take part
v
pɑrt
vuku bulmak, meydana gelmek, olmak
take place
v
teɪk pleɪs
eğlence parkı
theme park
n
θim ˌpɑrk
gelenek, görenek, anane
tradition
n
trəˈdɪʃ·ən
elbiseyi denemek, prova etmek
try on something
v
trɑɪ
aksan
accent
n
ˈæk·sent
saygı uyandıran, heybetli, ürkütücü, çok özel
awesome
adj
ˈɔ·səm
fatura
bill
n
bɪl
çizme, potin, bot
boot
n
but
sebep olmak
cause
v
kɔz
cep telefonu
cell phone
n
ˈselfəʊn
kontrol, yoklama
check
n
tʃek
şaşırtmak, kafası karışmak
birini biriyle karıştırmak
confuse
v
kənˈfjuz
örtü, kapak
cover
n
ˈkʌv·ər
yön, istikamet, doğrultu
direction
n
dəˈrek·ʃən
asansör
elevator
n
ˈel·əˌveɪ·t̬ər
düşüş, azalma, küçülme
sonbahar
fall
n
fɔl
musluk
faucet
n
ˈfɑs·ət
halletmek, çözmek, hesaplayarak bulmak
figure out
v
ˈfɪɡ·jər
çöp
garbage
n
ˈɡɑr·bɪdʒ
asansör
lift
n
lɪft
bahsetmek, söylemek, söz etmek, değinmek
mention
v
ˈmen·tʃən
yanlış anlama
misunderstanding
n
mɪsˌʌn·dərˈstæn·dɪŋ
sinema
movie theater
n
ˈmu·vi ˈθi·ə·t̬ər
pantolon
pants
n
pænts
yaya geçidi
pedestrian crossing
n
pəˈdes·tri·ən ˈkrɔ·sɪŋ
ilişki, münasebet, dostluk, bağ, alâka
relationship
n
rɪˈleɪ·ʃənˌʃɪp
çöp
rubbish
n
ˈrʌb·ɪʃ
yumuşak spor ayakkabısı
sneaker
n
ˈsni·kər
futbol
soccer
n
ˈsɑk·ər
musluk
tap
n
tæp
koç, antrenör; eğitici
trainer
n
ˈtreɪ·nər