A2 Flashcards
entdecken, entdeckte, hat entdeckt
Keşfetmek
überfüllt
Kalabalık, dolup taşan
der Einheimische
Yerel insan
die Aussicht
Manzara
Umut, ümit, şans
beschwerlich
Eziyetli, zahmetli, yorucu
lokale Bräuche respektieren
Lokal geleneklere saygı göstermek
auswandern
Göç etmek
Fernweh haben
Yolculuk tutkusu olmak
per Anhalter fahren
Otostop yapmak
Ungewiss
Belirsiz, şüpheli
bisher
bisherig
Şimdiye dek
Şimdiye kadarki
rechtzeitig
Tam zamanında
handeln
- davranışta bulunmak; ticaret yapmak, pazarlık etmek
- (an) bne karşı (iyi, kötü vs.) davranmak (dativ)
- (von) bden, bşden bahsetmek (kitapta) (dativ)
entfallen
Elinden düşmek, aklından çıkmak, unutmak
begegnen, begegnete, begegnet
Karşılaşmak
Her zaman Akkusativ alan präpositionlar
bis, durch, für, gegen, um, ohne
Her zaman Dativ alan präpositionlar
aus, außer, gegenüber, bei, mit, seit, nach, von, zu
die Bühne
Sahne
schief
Eğri, çarpık
Yanlış, hatalı
verwelken
Solmak, sararmak
die Spitze,- n
Sivri uç, tepe, doruk; ağızlık; iğneli söz
zuvor
Önce önceden
Ein paar Wochen zuvor
Auftrag entgegennehmen
Sipariş almak
edel
Soylu değerli
zu:stimmen
Uygun görmek, onaylamak, kabul etmek
eng-geschnitten
Dar kesim, slim fit
glänzend
Parlak
nach Maß anfertigen
Ölçü almak
aus:machen
Sözleşmek kararlaştirmak
Kapamak, söndürmek
die Frisur
Saç modeli
aussuchen
Seçmek
der Blumenhändler
Çiçekçi
der Heimweg
Eve dönüs yolu
bewerten
Değerlendirmek
anerkennen
erkannte an
hat anerkannt
Tanimak, begenmek
Onaylamak
angeben
Söylemek, bildirmek, (adres) vermek
die Angabe
A piece of information
Wir brauchen von Ihnen folgende Angaben: Name, Adresse..
angenehm
Hoş, hoşça
Ich wünsche dir eine angenehme Reise
anhaben
(Giysi) üzerinde olmak
Giymiş olmak
anklicken
(Bilgisayar) tıklamak
ankündigen
Bildirmek, haber vermek
die Anlage
Sistem
(Tıp) taslak
die Anleitung
Talimat yönerge
annehmen
Kabul etmek
Varsaymak, farzetmek
die Anrede
Hitap (mektup)
der Anrufbeantworter
Telesekreter
die Ansage, -n
Achten Sie auf die Ansage am Bahnsteig.
Anons, duyuru
bügeln, bügelte, hat gebügelt
Ütü yapmak
ausfallen
fiel aus
ausgefallen
Dökülmek, Toplantı vs. Yapılmamak (Elektrik) kesilmek (Saç) dökülmek Sonuç vermek, olmak (Je nachdem, wie sein Abiturzeugnis ausfällt, wird das Elektrotechnik oder Medizintechnik sein)
Wächselpräpositionen
an, auf, hinter, in, neben, vor, unter, über, zwischen
knien, kniete, hat gekniet
diz çökmek
aus:sagen
İfade etmek, belirtmek, tanıklık yapmak
durch:fallen
Başarısızlığa uğramak, sınavda kalmak
auswendig lernen
Ezberlemek
fließend
Akıcı bir şekilde, düzgün bir şekilde
der Dolmetscher
Tercüman
die Mehrheit
Çoğunluk
veröffentlichen
Yayımlamak
vorübergehend
Geçici